Paylaş
Farkında bile değiliz ya da farkında olanlar bir elin parmaklarını geçmez.
Ne var ki, Türkiye’nin en yaygın sorunlarından biri.
Sosyal salgın denebilecek seviyede.
Üstelik milyonlarca şikâyetçisi var ve hukukumuzda da cezası belirlenmiş bir suç ama işte...
Ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz bir kavram...
Başımıza gelince ne yapmamız, nasıl yapmamız gerektiğini çıkartamadığımız bir fiili durum.
Kısaca tanımı: İş yerinde, genellikle ‘üst’ün ‘ast’a uyguladığı “psikolojik şiddet.” Türk Dil Kurumu’nun bulduğu karşılık: “Bezdiri.”
Pek çok mail geldi, hayatın içinde yaşanan mobbing örneği... Şaşırtıcı ama çoğu da akademik çevrelerdendi. Önümüzdeki günlerde okuyacaksınız.
Ve tabii ki anlatanların çoğu kadındı.
İnanıyorum ki, bu memlekette bir ilerleme, bir gelişme olacaksa...
Kadınlarla olacak!
Etrafınıza bir bakın, konuşanlar, sesini çıkaranlar, itiraz edenler, hakkını arayanlar daha çok kadınlar.
Oysa, Ankara’da şu ana kadar 35 binden fazla başvuruya cevap arayan, Mobbing’le Mücadele Derneği bile var. Ben de, yönetim kurulu başkanı Hüseyin
Gün’le “Mobbing’e Giriş” röportajı yaptım...
Mobbing ve Mücadele Derneği Başkanı Hüseyin Gün
9 milyon 600 bin kişi mobbing mağduru
Mobbing deyince neden kafalar karışıyor?
- Üzerinde mutabakata varılmış ortak ve tek bir tanımı yok da ondan...
Neden yok?
-Çünkü multidisipliner bir konu ve kültürden kültüre farklılık gösteriyor. Ama biz, “İşyerindeki bir çalışana, asıl maksat gizlenerek, insan onuruyla bağdaşmayan eylem ve işlemlerle, sürekli ve sistematik olarak, hukuk ve ahlak dışı yollarla yapılan ve onun psikolojik, ekonomik veya sosyal statüsünde olumsuzluklar meydana getiren uygulamaların bütünü” diye tanımlıyoruz.
Ne kadar zarar veren bir şey?
- Saymakla bitmeyecek kadar çok zarar veren bir şey! Mobbing’e maruz kalan kişi, psikosomatik hastalıklara yakalanabiliyor, intihar edebiliyor, hatta cinayet işleyebiliyor! Öyle bir şey ki bu, 25-30 yılda “yetkin” hale getirdiğiniz bir çalışanı bir anda bitiriveriyor, “sosyal ölü”ye çeviriyor. İnsanlar psikiyatri servislerinde derdine çare arıyor. 2011’de, 64 milyon kutu antidepresan kullanılmış. Bu ülkeye ne oluyor diyor insan? İşyerlerinde huzur kalmadı, insanlık yok oldu...
Ne kadar yaygın?
- Sosyal salgın denebilecek seviyede. Bu ülkede 24 milyon çalışan var, yüzde 40’ı meslek yaşamlarında en az bir kere mobbing’e maruz kalıyor. Yılda 9 milyon 600 bin kişi ediyor. Mobbing nedir, bilmedikleri için de başlarına geleni ifade edemiyorlar. Bizim amaçlarımızdan biri de farkındalığı arttırmak...
Kaç kişi başvurdu bugüne kadar derneğinize?
- 36 bin 500 kişi. Sayı her gün biraz daha artıyor. Merkezimiz Ankara’da. İstanbul, İzmir, Antalya, Kocaeli, Kütahya, Eskişehir, Erzurum’da da temsilciliklerimiz var. Mağdurlar buralara başvurabilirler.
En çok hangi sektörde görülüyor...
- Birinci sırada sağlık sektörü geliyor, sonra eğitim sektörü ve üniversiteler. Akademik dünyada mobbing yaygın. Sıradakiler, finans sektörü ve üniformalı meslekler...
Mobbing deyince... “Cinsel taciz”i de içeriyor mu?
- Hayır. Mobbing, “psikolojik taciz”. Erkekler erkeklere, kadınlar kadınlara uygulayabiliyor. Tabii kadınların erkeklere yaptığı mobbing örnekleri de var. Ama bazen işin içine başka taciz türleri de karışabiliyor. Psikolojik taciz, fiziksel taciz gibi... Bazen hepsi bir arada görülebiliyor. Dışarıdan bakıldığında, saldırılar hep “iş” bahane edilerek yapılıyormuş gibi gözükse de; “zorba” erkekse, meselenin özünde cinsel talep sonrası gelişen mobbing olgusu da yatabiliyor.
Bu bir tür “güç” kullanmak değil mi?
- Evet. Yüzde 80’i yönetici veya patronlar tarafından yapılıyor. Genelde, “mağdur”la “zorba” arasında orantısız güç oluyor.
Peki o “zorba”nın işi “takıntı” haline getirdiği oluyor mu?
-Oluyor. Bize başvuran bir mağdur var mesela. 15 yıldır çalıştığı 5 yıldızlı otelden ayrılmak zorunda kalmış. Başındaki müdür kendiliğinden istifa etsin diye 8 yıl boyunca uğraşmış onunla. Hakaret, psikolojik şiddet, sürekli nöbet, tecrit, zam vermeme vs... Sonunda bezdirmeyi başarmış, çalışan istifa etmiş. 9 aydan beri iş bulamıyor. Çünkü “mobbing’ci müdür”, müracaat ettiği otelleri arayıp, “sorunlu”, “dengesiz”, “agresif” diye kötü referans veriyor. İş bulamasın diye uğraşıp duruyor.
Cezası var mı?
- Var. Açılan ve kazanılan davalar var. Mobbing konusunda hukuki düzenleme olmadığını zanneden avukatlar, savcılar, hâkimler de var tabii. Çünkü bu konu hakkında toplumda yeterli bilgi yok. Oysa bu suçun, Anayasa’da, Borçlar Kanunu’nda, Ceza Kanunu’nda, Medeni Kanun’da belirlenmiş maddeleri var. Ayrıca AB Sosyal Şartı’na göre de suç...
HAYATA GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ
MART 2011’de Resmi Gazete’de “Başbakanlık Psikolojik Taciz Genelgesi” yayımlandı. Nisan 2011’de ise “Mobbing ve Çözüm Önerileri” raporu. Aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde, “Alo 170 hattı”nın kurulmasından söz edildi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde mobbing poliklinikleri açılması önerildi. Bu konuda yasa taslakları hazırlandı. Dernek olarak tüm bunların bir an evvel hayata geçmesini bekliyoruz.
DERNEĞİN KURUCUSU VE ÜYELERİ DE MOBBİNG MAĞDURU
Siz niye böyle bir dernek kurdunuz? Sizin hikâyeniz ne?
-? Mobbing’le Mücadele Derneği’nin kurucusu ve üyelerinin hemen tamamı mobbing mağduru!
Siz de yani...
- Evet. İnsan kaynakları uzmanıyım. Yıllar içinde bir sürü mağdur gördüm, bizzat ben kendim de yaşadım. 2010’da arkadaşlarımla birlikte bu derneği kurmaya karar verdik. O günden beri canla başla çalışıyoruz...
Paylaş