Mehmet Ali-Tuğba Erbil ayrılığını okurlar tartışıyor

Mehmet Ali’yi savunmak sana mı kaldı, ayıp valla

Haberin Devamı

“El insaf Ayşe! Zavallı kadına kaç kere, ‘Ama sadece 5 yıl evli kaldınız!’ deyip durmuşsun. Kastın mı var senin Tuğba Erbil’e? Mehmet Ali gibi kumarda büyük paralar kaybeden birinin avukatlığını yapmak sana mı kaldı? Ayıpladım seni. ‘Kadın, kadının kurdudur’ diye boşuna dememişler!” (Mehmet C.) 

Hoppala! Size de yaranmak mümkün değil. Sormasam birileri alınıyor, sorsam başka birileri alınıyor. Ben kimsenin avukatı değilim. Ben Panasonic teybim, aktarıcı yani. Ve bu meslekte herkesi birden memnun edebilmek maalesef mümkün değil! Olabilse dükkân sizin...

Nafakaya gerek yok Hermes’lerini satsın

“Amma yaptın Ayşe, şimdi de Tuğba’ya mı üzülüyorsun! Tuğba, Hermes çantalarını satsın! O zaman rahat rahat geçinir. Hiç utanma yok mu bu kadınlarda yaa! Hepsi yamyam... Yazık adamlara. Allah bütün erkekleri böylelerinden korusun!” (Burcu K.)

Gördüğünüz gibi vukuat bir, rivayet muhtelif! Ben ne Tuğbacıyım, ne Maliciyim! Hermes’leri satma meselesine güldüm. Çantanın markasını lütfen baştaki “H”yi okumadan telaffuz edin!

Adam aldatmış bir kere yüzde yüz Tuğba haklı

“Ben sana bir şey söyleyeyim mi? Tuğba konuşana kadar, onu haksız buluyordum. Hatta antipatik geliyordu bana. Şimdi fikrim değişti. Kadın, yüzde 100 haklı. Adam aldatmış, kadın da ‘Ben böyle bir şey tahammül edemem, ayrılmak istiyorum’ demiş. Adam ayrılmıyor, o da kanunun ona tanıdığı hakları kullanarak boşanmak istiyor. Ne var bunda? Vaz mı geçsin haklarından?” (Suat N. K.)

Haklısınız, ben de sizin gibi düşünüyorum. Prosedür ne ise, o işleyecek. Davayı bizim yorumlarımız değil, mahkemenin gidişatı belirleyecek.

Peki, eski eşi Sedef’i aldatırken iyi miydi?

“Ayşe Hanım, Tuğba Hanım’a bir sorsaydınız, önceki karısı Sedef Erbil’in gençliğine yazık olmamış mı? Mehmet Ali, Sedef’le evliyken kendisi İtalya’da hastanede adamın yanında ne arıyordu. Sedef aldatılmış olmuyor muydu?” (Burcu C.)

Sordum Burcucuğum, iyi okusaydınız görürdünüz. Tuğba da cevabını verdi, “Benim yüzümden ayrılmadılar” dedi. Doğru mudur değil midir bilemem, elimde yalan makinesi yok, teyp var.

Çok başarılı bir zenginleşme projesi

“Ne kadar çok kadın var böyle, adam gitsin ama sağladığı imkânlar kalsın istiyorlar. Kendi açgözlülüğünü itinayla savunurken, eski eşleri de bir kalemde harcayıvermiş. Arayıp ağlayanlar kervanına katılmamak için şimdiden işi sağlam tutuyor belli ki! Başarılı bir zenginleşme projesi olmuş, tebrikler Tuğba Hanım!” (Merve Y.)

Sizin gibi düşünen başkaları da var. Ama düşünmeyenler de var. Mail kutum Tuğbacılar ve Maliciler diye ikiye ayrılmış vaziyette. Arada tabii çocukçular da var. Bu, kadınlar lehine verilmiş bir hukuki hüküm. Karşıysanız, muhatabınız Tuğba olmamalı. Parasını korumak isteyen adamlara gelince: Ya ikide bir evlenme ya da anlaşma yap.

Yasalar böyle Tuğba ne yapsın

“Tuğba Erbil, bu parayı istemekte haklı. Bu kadar katı ve sadece kırsal kesimdeki kadını korumaya yönelik bir yasa olduğu sürece böyle astronomik, uçuk ve anlamsız tazminatlar istenir. Bir insanla evleniyorsunuz, ona her şeyinizi veriyorsunuz, olmuyor, boşanma kararı alıyorsunuz. Boşanıyorsunuz ama hâlâ vermeye devam ediyorsunuz. Neden? Yasa böyle diyor!” (Ozan)

Doğru, haklısınız, yasa böyle. Her şeyi evlenmeden önce düşünmek, planlamak gerekiyor. Ben kadınım, doğam gereği ve belki de yıllarca mağdur olan kadınlar olduğu için, bana iyi geliyor. Ama gazeteci olarak soru sorarken, her iki tarafı da gözetmeye çalışıyorum.

Kadınlar yıllarca mağdur oldular

Haberin Devamı


“Yıllarca kadınlar mağdur olmadılar mı? Çocuklarının babaları tarafından kapının önüne konmadılar mı? Bu yasa da işte, o kadını koruyor. Ezilmiş, sömürülmüş kadını. İyi ki öyle yapıyor. Tuğba Erbil onlardan biri olmayabilir. O zaman erkekler bundan böyle bunu da hesaba katacaklar, baştan sözleşme mi imzalarlar ne yaparlar.” (Ramize G. N.)

Tam da dediğiniz gibi. Bu işin çaresi evlenmeden önce anlaşma yapmak ya da sonuçlarına katlanmak.

Aşkımız bunu da aşar sanmıştım

“Röportaja kadar Mali haklı gibi geliyordu bana. Ama şimdi fikrimi değiştirdim. Tuğba haklı. En çok da, ‘Aşkımız bunu da aşar sanmıştım’ lafı! Aslında klişe gibi gelebilir ama her kadında âşık olduğu erkeği yola sokma isteği yok mudur? Hep arızalı erkeklerin peşinden gidip, onları onarmak istemez miyiz? Üstelik onu tek onarabilen biz olmayı. Tuğba Erbil doğru söylemiş, umarım hakkını sonuna kadar alır.” (Müge A. Y.)

Ne güzel tespit etmişsiniz! Biz kadınlar da az manyak değiliz! Değişme ihtimali olmayan adamları değiştirmeye çalışıyoruz. Ama işte bazen de, böyle boşa kürek çekiyoruz.

Mesele çocukları üzmeden ayrılmak

“Bırakın bu, ‘Ne kadar para istedin? Çok değil mi? Tüm bunları taa başından bilmiyor muydun’ laflarını. Sorun bu değil, mesele çiftler, çocukların psikolojisini bozmadan nasıl ayrılabilir? Ne oluyorsa o günahsızlara oluyor. Yazık yazık yazık.” (Kemal P.)

Ben uzman değilim ama bir boşanma durumunda, çocukların psikolojilerinin bozulmaması mümkün değil. Ama karşılıklı kötü ithamlar, karalayıcı hakaretler, çocuklar açısından daha da yaralayıcı. Ama bu insanlar, kamuoyunun önünde yaşayan insanlar, yapacak bir şey yok. Bana “Neden röportaj yaptınız?” diye soruyorsanız cevabım basit, çünkü gazeteciyim!

Yazarın Tüm Yazıları