Kadınları hiçe sayan rezil anlayış

Bence bir ibret röportajı.
Bu ülkede İnançer gibi düşünen erkeklerden çok var.
Eskiden bu kadar rahat konuşamıyorlardı, şimdi ağızlarına geleni esirgemiyorlar maşallah.

ÇAĞDIŞILIK, İLKELLİK, REZİLLİK

Bir insanın titri ne olursa olsun, eğitim seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, şu veya bu sebeple evlenmeden hamile kalan bir kadına “O...pu” diyemez!
Bu çağdışılıktır.
Bu ilkelliktir.
Rezilliktir.
‘O...pu’luk bir meslektir, seks işçiliğidir, para karşılığı yapılır.
Ki bu da insanların kendi tercihidir, kendi gerçeğidir, kimsenin yargılama hakkı yoktur.
Kimi milletvekili olur, kimi “o...pu” olur!
Kimin daha onurlu olduğu mesleğinden değil, kişiliğinden, tavırlarından, davranışlarından anlaşılır.

İLKEL ADAMLARI TEŞVİK EDİYOR

Herkesin ahlakı kendinedir.
Kimse kimseyi yargılayıp, infaza kalkışamaz.
Tuğrul İnançer’in anlayışı yüzünden erkekler kadınları öldürüyorlar bu memlekette.
Tuğrul İnançer gibi insanlar bu tür laflarla o ilkel erkekleri teşvik ediyorlar!
Sana ne kardeşim...
Evlenmeden hamile kalmak da bir tercihtir.
O kadını ilgilendirir, seni değil.
Sen istemiyorsundur kızlarını öyle yetiştirmezsin.

DİNİ NİKÂHLA HAMİLE KALANLAR PEKİ?

Evlenmeden hamile kalanlarla görüşmezsin, onların adını bile anmazsın.
Ama yargılamaya, infaz etmeye ve başka erkekleri kışkırtmaya ne hakkın var?
Madem evlenmeden çocuk yapmak “o...pu”luk...
Bu durumda sadece dini nikâh yapıp hamile kalan ne oluyor?
Onlar “o... pu”luktan neden, nasıl kurtuluyor?
Artık bırakın bu ipe sapa gelmez köhnemiş, çürümüş anlayışları, klişeleri!
El âlem Mars’a inecek, biz nelerle uğraşıyoruz!

İLKEL AHLAK KIRBACI

Ayrıca kullandığınız bu “ilkel ahlak kırbacı”nın işe yarayacağını zannediyorsanız da yanılıyorsunuz.
Sadece “gülünç” oluyorsunuz!
Elbette herkes her düşüncesini söyleyebilir, siz de söyleyebilirsiniz ama “o...pu”dur diyemezsiniz.
O, infaza girer!
Sakalınıza yakışmaz, ahlakınıza yakışmaz, yaşınıza yakışmaz.
Ama biliyorum nafile bir çaba...
Bu ideoloji iktidar olduğu müddetçe bu laflar sürecek, gidecek!

SEKS AKILLARINDAN HİÇ ÇIKMIYOR

Bu da zaten ilk vukuatı değil.
Tuğrul İnançer’in stili bu.
Önce hakareti ediyor, sonra “yanlış anlaşıldım”a getirmeye çalışıyor.
“Hamile kadınlar dışarı çıkmasın!” dedi.
Sonra lafı döndürdü, yok hâlâ edepsizlik olduğunu düşünüyormuş. Ayıpmış, karın gösterilmezmiş. Mahrem bir şeymiş. Bir de nazar değermiş!
Hamile kadın görünce, akla seks eyleminin gelmesi de bu anlayışa özgü!
Hiç akıllarından çıkmadığından olsa gerek.
Sonra Meclis’te Atatürk devrimleri için ‘köpekleştirme’ dedi.
Meclis Başkanı AKP’li Cemil Çiçek’i bile isyan ettirdi.
Ve hâlâ da konuşuyor.
Konuşacak.
Konuşsun.
Bize düşen ciddiye almamak.
Yazıklar olsun deyip geçmek!

Herkese ders olsun!

EVVELSİ gün, bu ülkede vahim bir şey daha yaşadık!
Ergenekon’da, Balyoz’da ne olduysa, bu defa aynı şeyi hükümet, eski ortağına yaptı.
Cemaat mensubu olarak bilinen gazete ve televizyonlara baskın yaparak gazetecileri, senaristleri, yönetmenleri gözaltına aldılar.
Bu vahametin arasında bir de müthiş güzel bir şey oldu.
Başkaları da yazdı, ama ben de yazmak istiyorum.
Daha önce Fethullah Gülen’i eleştirmek üzere bir kitap hazırlayan Ahmet Şık, daha kitap yayınlanmadan, piyasaya çıkmadan, gözaltına alınmış, tutuklanmış ve bir süre hapiste yatırılmıştı.
Şimdi bir anlamda aynı şey, ona bunu yapanların başına geldi.
Önceki gün Ahmet Şık şöyle bir tweet attı:
“Birkaç yıl önceki faşizm döneminin kudretli sahiplerinden Cemaat’in bugün yaşadığının adı da faşizmdir. Faşizme karşı çıkmak erdemdir!”
Bugün Etyen Mahçupyan buyurmuş ki, “Gerçek demokrasi ‘öteki’nin hakkını savunabilmektir”.
Bu da Ahmet Şık’ın yaptığıdır!
İnşallah herkes bir şeyler öğrenir.

Kocan başka erkeklerle yatağa girmene ne diyor?!

NİRAN Ünsal röportajı dün yayınlandı.
Sonra da 20 yıl magazincilik yapmış şimdi karısının menajerliğini üstlenen İbrahim Gugu’nun tweet’leri...
Röportaj ortada.
Zaten bütün röportajı kameraya aldılar, itiraz edebilecekleri herhangi bir yer olsaydı, dün ortalığa çıkıp, veryansın ederlerdi.
Röportajın bir yerinde Ünsal, “Başka erkeklerle yatağa girmene kocan ne diyor?” diye bana soruyor.
Çünkü o kadar çok sıkıştırıyorum ki, o da kendince bana laf geçirecek!
Bahsettiği röportaj, dünyaca ünlü ayakkabı tasarımcısı Leboutin röportajı.
Ben de, “Üniversitede anlatıyorum o röportajı. Fotoğraflar ilgi çekiciydi. Zaten ilgi çeksin diye çektirdim. Ama esas önemlisi, röportajın içeriği iyiydi. Bu ülkede Boutin’le yapılmış o kadar iyi başka bir röportaj yok. Kocam da bayıldı!” dedim.
Vurmaya çalıştıkları yer burası.
Kocası, başka erkeklerle yatağa girmesine bayılıyor!
Akıllarınca beni böyle köşeye sıkıştıracaklar.
Yemezler!
Hurriyet.sosyal’e bütün röportajın ses kaydını, “uncut” koyuyorum.
Sabrı olan dinlesin...
(Röportaj boyunca araya karışan erkek, kocası; kadın da kıyafetlerini tasarlayan arkadaşı.)

Niran Ünsal- Ayşe Arman röportajı, Bölüm 1

Niran Ünsal- Ayşe Arman röportajı, Bölüm 2

Niran Ünsal- Ayşe Arman röportajı, Bölüm 3