Paylaş
“Kadına şiddet” Türkiye’de ciddi bir sorun...
Hatta en en büyük sorunlardan biri...
Maalesef, her 3 kadından 1’i şiddet görüyor.
Durum o kadar feci ki, kadınların yüzde 62’si hayatlarının bir dönemi tür gözetmeksizin şiddete maruz kalıyor.
Evet, sessiz kalmayanlar var.
Ama sesini duyuramayanların sayısı hayli fazla.
12 yıldır “Aile İçi Şiddete Son!” kampanyasını yürüten Hürriyet, şiddet karşısında sesini çıkaramayan, duyuramayan kadınların sesi olmak, toplumda kadına karşı şiddet konusunda farkındalık yaratmak için çabalıyor.
Ben gazetemle bu yüzden de gurur duyuyorum.
Her geçen gün bizim gazetede, bu konuda daha fazla haber yer alıyor.
Artık haberlerin diline de dikkat ediliyor.
Gerçekten de medyada kadınları en çok gözeten yayınların başında geliyor.
Son olarak bu konuya dikkat çekmek için farklı bir şey yaptı Hürriyet, Röntgen Plaklar hazırladı.
Nedir bu röntgen plaklar?
Hastanelerden şiddete maruz kalmış kadınların, şiddetin belgesi olan röntgenleri alındı.
Ardından bu röntgenlere Türkiye’nin en ünlü kadın sanatçılarının birlikte söylediği “Kadınlar Vardır” parçası özel bir yöntemle kaydedildi.
Her röntgen, bir albüme dönüştü ve şiddet karşısında ses çıkaramayan kadınlarımızın sesi oldu.
Albüm bana da ulaştı...
Çok sevdim, fikri de fevkalade yaratıcı buldum, kutluyorum.
MERAK EDENLERE
Sosyalizm döneminde Sovyetler Birliği’nde istedikleri müziği dinleyemeyen insanlar, röntgenlerden plak yapmışlar.
Evet, doğru okudunuz!
Röntgen, üzerine müzik kaydedilebilen bir maddeymiş.
Bayağı dinlenebiliyor. İşte bu proje için, hastanelerden kadınlara ait kırık kol, bacak vs. röntgenleri toplanmış, Güldünya albümündeki koro şarkısı olan ‘Kadınlar Vardır’, bunların üzerine kaydedilmiş.
Valla, şapka çıkarıyorum!
Röntgen maddesinden üzerinde kırık bir uzuv olan 45’lik plak...
Nadir bir koleksiyon parçası olabilir!
Daha nice böyle yapıcı projelere imza atılması ve en önemlisi kadına şiddet rezilliğinin bir an evvel ortadan kalkması dileğiyle...
OTİZMLİ POYRAZ ALİ HAPİSTE BÜYÜMESİN
#PoyrazAliAnayasaMahkemesinde
BUYURUN size bir üzücü haber daha...
İnsanın içi parçalanıyor.
Poyraz Ali, 4 yaşında. Atipik otizm teşhisi konmuş durumda.
Sağlık Bakanlığı tarafından yüzde 40 engelli raporu var.
Ve 2 yılı aşkın süredir annesi Zeynep Bakır ile birlikte Bakırköy Kadın Cezaevi’nde yaşıyor.
Düşünebiliyor musunuz, otizimli bir çocuk hapishane şartlarında...
Bir otizimli için hayat normal şartlarda zorken, siz bir de hapishane şartlarını düşünün...
Yazıktır!
Hiçbir günahı olmadan orada, annesinin kaderini yaşıyor, o da annesinin cezasını çekiyor.
Oysa Poyraz Ali gibi çocuklar özel eğitime ihtiyaç duyuyor.
Eğer hapishanede kalmaya devam ederse ve eğitimlerden yoksun kalırsa, okul öncesi tüm yılları cezaevinde geçecek ve yeşertilebilecek bir yaşam parçası yitip gidecek.
Çocuk solacak, hiçbir zaman hayata kazandırılamayacak.
Change.org, Poyraz Ali ve onun gibi engelli çocuklarıyla birlikte cezaevinde kalan, çocukları için özel eğitim ve rehabilitasyona ihtiyaç duyan kadınlar için “denetimli serbestlik” talep eden bir kampanya düzenledi.
Ben de destekliyorum.
Arkasındayım.
Sizin de desteklemenizi rica ediyorum.
Poyraz Ali’lere yazık olmasın.
Yeşertilebilecek hayat parçaları, yaşam bulsun!
Paylaş