Sürekli bir yerlerden, bir erkek uğultusu yükseliyor.
*
Başbakan’ı izledim NTV’de, iyice moralim bozuldu.
Nasıl bir üslup bu? Ama artık bu soruların yanıtını aramak manasız, cevapları bulmak imkansız. Herkes "taraf" olmuş, "kutup" olmuş. Ya onun adamısın ya bunun. Ya ocusun ya bucu.
Hayatımın hiçbir döneminde, bu kadar "Ne olacak bu işin sonu?" dediğimi hatırlamıyorum.
Her gün bir kötü haber daha.
Helikopter kazası da beni mahvetti.
Sadece ölümler değil...
Cahillik, bilgisizlik, sersemlik, insan hayatının beş para etmeyişi...
Kelle koltukta yaşıyoruz, tesadüfen hayattayız. Korkuyorum. Güvenmiyorum. Hiçbir şeye, hiç kimseye... Siyasetçilere de, bürokratlara da, yargıya da, köşe yazarlarına da... Çivisi çıktı her şeyin. Tedirginim, endişeliyim...
İnsanlar işlerini iyi yapmıyor.
Her şey uyduruk. Her şey kaydırık. Her şey çarpık.
Seksten söz edince "ahlaksız" diyorlar, ama ortalık tacizci, tecavüzcüden geçilmiyor.
Allah’ın adını ağızlarına alıyorlar, ama her türlü pisliği yapıyorlar.
Düzelir de diyemiyorum.
Oysa ben iflah olmaz bir iyimserdim.
Her zaman her şart altında mutlu olacak bir şey bulurdum.
Ama Türkiye’ye bakınca, artık bulamıyorum.
Ve biliyor musunuz, bu aralar benim için hayatı katlanılabilir kılan tek şey var:
Aşk.
Çocuğuma duyduğum aşk.
Sevgilime duyduğum aşk.
Ruhsal aşk.
Tensel aşk.
Kapı çalsa da sevgilim eve gelse diye bekliyorum.
Kapıda karşılayayım, şöyle birbirimizin gözünün içine bir bakalım, "Yine bunalımda mıydı benim güzel karım?" desin, "Evet" diyeyim, "Hiç geçmiyor ki..."
"Bugün kafayı neye taktın?"
"Münevver Karabulut’a... Hani elleri telle bağlanıp, başı lazerli testereyle kesilen kız... Başı ve gövdesi çöpte bulunan kız... Facebook’ta onu hiç tanımayan insanlar sadece duruma isyan ettikleri için bir araya gelmişler. Yardım istiyorlar, destek vermek istiyorum ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kendimi acayip çaresiz hissediyorum..."
"Gel bir sarılayım sana" desin...
Sarılalım, öpüşelim...
Heyecanlanalım, bütün olumsuz şeyler, ölümler, cinayetler, hayatın bütün acı gerçekleri bir anlığına buharlaşsın, uzaklaşsın...
Kadın ve erkek olarak biz ikimiz kalalım...
Hiç hesapta yokken çabucak bir sevişelim, bir hediye olsun bize, aldığımız hazlar hayata devam etme gücü versin, sonra normal hayata dönelim, uzun uzun güzel bir yemek yiyelim, ardından bir film izleyelim ve yatağımıza gidelim...
Kızımız, gecenin bir yarısı "Beni alııııın!" diye seslensin.
Onu alalım, üçümüz birlikte sarılalım.
Bu aralar beni mutlu eden tek şey işte bu, ailem.
Etrafımızda o kadar kötü şeyler oluyor ki, hayatı anlamlı kılan sadece sevdiklerimizin varlığı...
Gerçek olan tek şey de, aşk.
Devlete verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz
Bir bu eksikti! Oğulcan’ın ilaçları devlet tarafından kesildi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden doktor raporuyla verilen, onun biraz sakinleşmesine sebep olan ilaçlar. Nedenini bilmiyorum. Öğreneceğim. Tijen perişan. Bu tabii sadece Tijen’i bağlamıyor, benzer durumdaki tüm hasta yakınlarını bağlıyor. Çünkü yeni yasa gereğince 1 Nisan itibariyle hepsininki kesilecek.
"’Ağır mental reterdasyon’ ve ’atipik psikoz’ teşhisiyle yüzde 99 ağır özürlü raporu verilen oğlum Oğulcan Güden’in ilaçları yeni Sosyal Güvenlik Kararları düzenlemeleri nedeniyle 1/3’e indirilmiştir. Ben annesi olarak Oğulcan ve benzeri bireylerin ilaçlarının devletimize çok ağır geldiğinin farkındayım.Rabbime sordum, ’Bütün ilaçları kes, sorumluları da bana havale et’ dedi.Bu nedenle devletimin üzerinden bu yükü alarak Oğulcan’ın tüm ilaçlarını kesme kararı aldım. Her gün aldığı 7 adet ilaçtan 5 tanesini kesen devletime, kalan 2 taneyi de ben feragat ederek katkıda bulunmak istiyorum.Çünkü Oğulcan’ın 2 adet almasıyla hiç almaması arasında değişen hiçbir şey olmayacak.Oğulcan’ın çevreye ve kendisine verdiği zarardan, annesi olarak her daim ben sorumlu tutulacağıma göre, ilaç almamaktan ötürü oluşabilecek sonuçlardan da sorumlu olmak artık beni fazla etkilemeyecektir.Devletimize bugüne kadar göstermiş olduğu yakın ilgi, alaka için teşekkür eder, verdiğimiz yük ve rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.Saygılarımla." (Tijen Güden)