Ezber bozan bir çıkış oldu benimki

Hızlı. Becerikli. Çalışkan.Aktif.

Haberin Devamı

Gezi’de ve ODTÜ direnişinde ön saflardaydı. CHP içinde kadınların sesini kuvvetli bir şekilde duyurabilen güçlü bir kişilik. Şimdi de Ankara’dan belediye başkan aday adayı. Eğer partisi de onu desteklerse, ilginç bir mücadeleye tanık olacağız. Bu röportaj yarın da devam edecek...

Ezber bozan bir çıkış oldu benimki

“90 yıllık gelenek yıkılacak!” diyorsunuz. Hangi geleneği yıkıyorsunuz?
-Bugüne kadar hiçbir büyükşehre kadın aday olmamış. Hatta, kadın aday adayı dahi olmamış! Ezber bozan bir çıkış oldu benimki. Bir kadın belediye başkanının neler yapabileceğini, Ankara’nın çehresinin nasıl değişeceğini göstermek istiyorum. Artık başkente bir kadın eli değmeli!
Peki kendinizi ne kadar şanslı görüyorsunuz?
-Kendinize güveniyorsanız, böyle bir göreve talip olursunuz. Ben de güveniyorum. Şansım olduğunu da düşünüyorum. Siyaset, hem gerçekçi olmayı hem de gelecek için hayal kurmayı gerektirir. CHP, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi ama kadınların mücadelesi elbette burada son bulmadı. Bugün de devam ediyor. Daha önce üç büyük devrime imza atan CHP, inanıyorum ki şimdi de bir kadın devrimine öncülük edecek. Bu sadece benim mücadelem değil. Türkiye’deki bütün kadınların baskılara karşı isyanı olacak. Başkentimiz, yeni bir devrimin başlangıç noktası olacak. Gayet umutluyum yani...

Haberin Devamı

Ankara artık Melih Gökçek’e doydu!

Ezber bozan bir çıkış oldu benimki

Melih Gökçek’i terbiyesiz bulduğunuzu söylüyorsunuz. Hadi nedenlerinizi sayın...
-Bu röportaj yeter mi buna! Kendisi gibi düşünmeyen herkesi “düşman”ı olarak görüyor. Saldırgan bir tutum sergiliyor. İnsanları tehdit edip, hedef gösteriyor. Twitter’dan herkesle kavga ediyor. En önemlisi de görevinin sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Gökçek’in yaptıkları “siyasi bir manevra” mı? Gerçekte, kibar bir adam da, siyaseten mi böyle davranıyor?
-Yok canım. Siyaseten de olsa, bu saldırgan tutumu kabul edilebilir mi? Kibirli bir beyefendi. Kibirden hep bunlar. Tabii şu da var: Yargılanmıyor, hakkında soruşturma açılmıyor. O da gittikçe daha da pervasızlaşıyor!
Gökçek’in sizin için söyledikleri konusunda ne düşünüyorsunuz?
-İlgilenmiyorum. Ergen modunda “Aylin, Aylin!” diyerek siyaset mi yapılır? O yapıyor. Böyle biri ciddiye alınır mı? Alınmaz. Ben de almıyorum.
Ankara’daki başkanlık dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Ankara’yı kimliksiz bir kent haline getirdi. Metro’yu bitiremedi, beceriksizlikle anılır oldu Ankara. Vergi yüzsüzleri listesinde başta gelen kent oldu. Ankara’yı itibarsızlaştırdı. Ankara’nın altı çürüdü, yollar çöküyor. Bir başkent düşünün, Meclis’e 100 metre kala Hava Kuvvetleri’nin önünde yol çöküyor ve bir insanı yutuyor. En absürd film senaryosunda bile olmayacak olan olay Ankara’da gerçek oluyor. Türkiye’nin en eski spor kulüplerinden birini bitirdi, Ankaragücü’nü bir gecede borçlandırıp, kapısına kilit vurduracak noktaya getirdi. Ankaraspor’u kişisel ihtirasları için bitirdi. Özetle, kendiyle de Ankaralılarla da kavga eden bir belediye başkanı...
Peki nasıl oluyor da yıllardır seçiliyor?

-Şu anda aday olup olmadığını bile bilmiyoruz. Bugüne kadar seçilmiş olması, bundan sonra da seçileceği anlamına da gelmiyor tabii...
Aktif siyasete giren herkes çamurdan nasibini alıyor. Siz korkmuyor musunuz?
-Valla, pırıl pırıl bir geçmişim ve öyle olmasını umut ettiğim bir geleceğim var. Ne kadar çamur atarlarsa atsınlar güneş balçıkla sıvanmaz...
Peki Melih Gökçek’in Ankara’ya hiç mi faydası olmadı?
-Yanlış saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. O yüzden onun da yaptığı şeyler var. Örneğin park ve bahçeler için kendisine teşekkür ediyoruz.
Bunca yıl insanlar ona oy verdiler. Şimdi neden vermesinler?
-Çünkü artık Ankara, Melih Gökçek’e doydu!

Haberin Devamı

Güle güle Savaş Ay!

Gazeteciliği tutkuyla yapan adam... Damarlarından haber akan adam... İyi bir haber için canını verebilecek adam... Pek çok ilke imza atmış adam... Bu mesleğin cefasını çekmiş ama sefasını da sürmüş adam... Bir dönemin artık kapandığını ilan eden adam...
Artık böyle “muhabir gazeteciler” yok! Böyle çalışkan, böyle “tutkulu gazeteciler” yok!
Çok üzüldüm Savaş Ay’ın ölümüne. İnsana hiç ölmeyecekmiş gibi gelenlerdendi. Ölüm haberi hepimizin içimizi oydu.
Güzel uyu, rahat uyu.
Ailesine, meslektaşlarına ve bütün sevenlerine başsağlığı diliyorum...

Emre’nin sergisi

BEN de onun kadar gururluyum.
Emre Yunusoğlu, benim çalıştığım en genç fotoğrafçı arkadaşım.
Neler neler yaptık birlikte...
Greenpeace için Kuzey Kutbu’na gittik, buzulların erimesi sorununa dikkat çektik. Organ nakli izledik. Pakistan’da sel oldu, atlayıp gittik. Hayvanların uygunsuz şartlarda kesimini belgeleyen haber yaptık. Transseksüel dosyası hazırladık. Kadınken erkek olan Rüzgâr Alkoçlar’ın hikâyesini birlikte anlattık. Obez oldum, sokak sokak dolaştık. O görüntüledi, ben yazdım. Daha bir sürü haberde yan yana çalıştık.
Şimdi Emre, ilk kişisel fotoğraf sergisini açıyor.
Ben de onun kadar gururluyum.
Sergisinin adı, “Öteki Bodrum”. Yalıkavak’ın meşhur günbatımı seyir tepesinin hemen yanındaki Yalıkavak çöplüğünü fotoğrafladı. Sergi bugün TEB Özel Bankacılık Nişantaşı Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor.
Başarılar Emre!
Daha bir sürü güzel işe imza atacağına eminim!...

Yazarın Tüm Yazıları