Paylaş
Biliyorsunuz, Türkiye’de erkek şiddeti ve kadın cinayetleri konusunda resmi veri bulunmuyor.
Varsa da kamuoyuyla paylaşılmıyor.
İşte bu noktada ‘bianet’ devreye giriyor.
İyi ki var. “Başka bir iletişim mümkün” mottosuyla yola çıkan bianet, bağımsız bir iletişim ağı. Bir web sitesi. Her ay erkek şiddeti ve üç ayda bir ifade özgürlüğü raporları yayınlıyor.
Yani çetele tutuyorlar!!!
İyi ki birileri bizim için çetele tutuyor.
Hazır Kadına Yönelik Şiddet Haftası’na girmişken, bianet kadın ve LGBTİ haberleri editörü Çiçek Tahaoğlu’na sordum...
- Erkek şiddeti çetelesi tutmaya nasıl karar verdiniz?
Türkiye’de erkek şiddeti ve kadın cinayetleri konusunda resmi veri bulunmuyor. Varsa da biz bilmiyoruz, paylaşılmıyor. Paylaşılanlar da çelişkili yani güvenilir değil...
- Nasıl yani?
Örneğin Adalet Bakanlığı’na göre 2009’un ilk yedi ayında 953 kadın öldürülmüş. İçişleri Bakanlığı’na göre ise 324 kadın öldürülmüş. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İçişleri Bakanlığı’na referansla açıkladığı verilere göre ise, bu sayı 171.
DEVLETTEN SAĞLIKLI VERİ ALINAMADIĞI İÇİN BİANET VAR
- Komikmiş hakikaten...
Evet, aynı zamanda da acıklı. Gerçek veriyi bilmeden şiddetle mücadele etmek imkânsız. Çünkü veri yokken tam olarak neye karşı mücadele edilmesi ve hangi konularda politika değişikliğine gidilmesi gerektiğini belirleyemezsin. Bianet de “Madem devlet bunun verisini tutmuyor, biz de en azından medyaya yansıyan haberlerden yola çıkarak bir veri tabanı oluşturalım!” dedi ve 2008’den beri de aylık ve yıllık olarak erkek şiddeti çetelelerini yayınlıyor.
EN YAKINLARINDAKİ ERKEKLER ÖLDÜRDÜLER
- 2017 bitmek üzere... 2017’yi kadına şiddet, istismar ve tecavüz açısından değerlendirebilir misin?
2017’nin ilk 10 ayında, en az 240 kadının öldürüldüğünü biliyoruz. Bu 240 kadın, kocaları, eski kocaları, sevgilileri, erkek akrabaları, yani en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülmüş kadınlar. Bu 240 cinayet dışında, henüz aydınlatılmamış kadın cinayetleri, sistematik şiddet gören kadınların intiharları da mevcut.
ORTALIK YERDE İŞLENEN CİNAYETLERDE ARTIŞ
- Peki geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda...
2017’yle göçmen ve mülteci kadınlara yönelen şiddet ve cinayetlerin arttığını görüyoruz. 2016 çetelesinde, öldürülen 261 kadının 6’sı mülteciydi. 2017’nin ilk 10 ayında ise 14 mülteci kadın öldürüldü. Şiddet, cinsel taciz ve çocuk istismarı kategorilerinde de maalesef çok sayıda mülteci kadın ve kız çocuğu var. Ülkelerindeki savaştan kaçıp bambaşka bir şiddet ortamına düşen kadınlar ve kız çocuklarından bahsediyoruz.
- Ya boşanmak istediği erkekler tarafından öldürülen kadınlar...
Onların sayısı da artıyor. 2017’nin ilk 10 ayında boşanmak/ayrılmak istediği ya da evlilik teklifini reddettiği erkekler tarafından öldürülen kadınların oranı yüzde 23. Kızının ya da arkadaşının boşanmak istediği erkekler tarafından öldürülen kadınların oranı ise yüzde 4.
- Türkiye’de boşanma artıyor mu?
Hayır. TÜİK verileri boşanmaların artmadığını gösteriyor. Bianet çeteleleri ise, boşanmayı bahane ederek işlenen cinayetlerin arttığını ortaya koyuyor!
- Peki şiddetin en ağır biçimine maruz kalanlar kimler?
Aile Bakanlığı’nın Hacettepe Üniversitesi’ne yaptırdığı araştırmaya göre, şiddetin en ağır biçimine, boşanan ya da eşinden ayrı yaşayan kadınların maruz kaldığı anlaşılıyor. Bu nedenle, hayatını en fazla bu gruptaki kadınların kaybettiği belirtiliyor. Ancak 2015’te Meclis’te boşanmaların önlenmesi amacıyla bir komisyon kuruldu...
- Bir de göz önünde işlenen cinayetler var...
Evet. Ekim 2017’de gerçekleşen 31 kadın cinayetinin yüzde 26’sı adliye önü, okul çıkışı, otobüs durağı, sokak ortası gibi mekânlarda yaşandı. 2016’da bu oran yüzde 13.5’ti.
- Artmış yani...
Evet. Bir diğer sorun da cezaevinden izin alarak çıkıp kadınları öldüren, tecavüz eden erkekler. 2016’da yüzde 4 olan bu oran, 2017’de artmış görünüyor.
KORUMA KARARLARINA RAĞMEN CİNAYETLER DEVAM EDİYOR
- Çok fena...
Evet. Son olarak, koruma kararlarına rağmen işlenen cinayetlerin de sürdüğünü söylemek gerek. 2017’de en az 11 kadın çıkarttıkları koruma kararlarına rağmen öldürüldü! Yani 2017’yi önceki yıllarla karşılaştırdığımızda, ihmallerin ve ihlallerin devam ettiğini, erkek şiddetinin önlenmesine yönelik ciddi adımlar atılmadığını görüyoruz!
Paylaş