Dünyayı Greta’lar kurtaracak!

Henüz 16 yaşında.

Biliyorsunuz, dünya çapında bir iklim aktivisti.

Politikacıların korkuyu rüyası.

Birkaç gün önce New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde muazzam bir konuşma yaptı.

Dinlerken gözlerim doldu, tüylerim diken diken oldu.

SADECE PARA VE EKONOMİK BÜYÜMEDEN SÖZ EDİYORSUNUZ. BU NE CÜRET!

Liderlere şu sözlerle seslendi: “İnsanlar acı çekiyor, insanlar ölüyor, ekosistemimiz çöküyor, kitlesel yok oluşla karşı karşıyayız. Ama siz, sadece para ve ekonomik büyümeden bahsediyorsunuz. Bu ne cüret!”

Haklı değil mi?

Müthiş bir etkisi oldu bu konuşmanın, anında bütün dillere çevrildi. Sosyal medyada da çok büyük yankı uyandırdı. Herkes Greta’nın konuşmasından kesitler paylaştı.

Geçen hafta Prof. Levent Kurnaz’la iklim değişikliği üzerine röportaj yaptığımda, “Greta gibi çocuklardan kesinlikle her eve en az bir tane lazım!” demişti ve eklemişti: “Siyasetçiler ve devlet başkanları Greta’dan korkuyorlar çünkü ‘Kömürün bizim geleceğimizi öldürdüğünü bile bile
neden kömür yatırımlarına destek veriyorsunuz’ diye soru sorduğunda cevap verebilecek bir babayiğit yok!”

ASPERGER SENDROMU’NU HEDİYE OLARAK GÖRÜYOR

İzlemediyseniz mutlaka konuşmasını izleyin.

Tabii Greta’yı inandırıcı bulmayanlar da oldu. Hatta konuşmasını samimiyetsiz ve abartılı bulanlar...

Oysa sözünü ettiğimiz çocuğun Asperger Sendromu var. Bu sendrom bir hastalık değil, sadece bir farklılık...

Kimileri “Söyledikleriyle mimikleri uyuşmuyor” dedi, kimileri “Tekdüze konuşuyor” dedi. Oysa bunlar Asperger Sendromu’nun öne çıkan özelliklerinden bazıları. Bu arada Greta sendromunu engel değil, iklim krizini fark etmesini sağlayan bir “hediye” olarak gördüğü anlatıyor sürekli. Gerçekten de 16 yaşındaki bu kız çocuğunun bir “iklim savaşçısı”na dönüşmesinin arkasında Asperger Sendromu’nun getirdiği avantajlar da yatıyor. Bu sendromu taşıyan bireyler, belirli bir konuya abartılı ilgi duyuyorlar. Greta da iklim sorununu fark ediyor ve takıntılı bir şekilde konuya kafayı takıyor.

İyi ki de öyle yapıyor!

Yakın gelecekte dünyayı bekleyen, hepimizin bildiği ama hiçbir şey yapmadığı tehlikelerin altını çiziyor. 

GELECEĞİMİZ YOKSA OKULA GİTMENİN NE ANLAMI VAR?

2018’in Ağustos’unda hayatımıza girdi. İsveç Parlamentosu önünde oturma eylemi yaptı ve ‘okul grevi’ne başladı. Kısa sürede dünya kamuoyunun ilgisini çeken bu genç kıza, Avustralya, Belçika, İngiltere ve daha pek çok ülkeden destek geldi. Türkiye’den de Atlas Sarrafoğlu cuma günleri okula gitmeyerek ona destek verdi.

“Geleceğimiz yoksa okula gitmemin ne anlamı var?” diyen Greta’nın başlattığı okul grevi ‘Gelecek için Cuma’ adıyla anılıyor. Ve her geçen gün daha fazla destek görüyor.

Greta, Birleşmiş Milletler’in Polonya’da düzenlenen 24. İklim Zirvesi’ne katıldı. Ocak ayında da Davos’a gitti.

Bu arada ilginç bir şey daha...

New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’ne çevreyi kirlettiği için uçakla gitmeyi reddetti. Ve İngiltere’den açıldığı, sıfır karbondioksit salınımlı, güneş panelli bir yatla okyanusu 15 günde geçerek zirveye katıldı.

Onu bunu bilmem, ben bu kızı müthiş buluyorum.

Sarsıcı ve çok etkileyici.

Levent Kurnaz Hoca haklı, her eve lazım!

BM Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Tüm bu olanlar çok yanlış. Benim burada olmamam gerek, okyanusun ötesinde okulda olmam gerek. Sizler ne cesaretle bizden umut bekliyorsunuz. Boş sözlerinizle çocukluğumu ve hayallerimi çaldınız.
Bu ne cüret!” diyerek dünya liderlerini sert bir dille eleştirdi
ve şöyle devam etti:

“Gerçekten durumun ciddiyetini anlıyorsanız ve halen harekete geçmiyorsanız, bu şeytan olduğunuzu gösterir ama buna inanmak istemiyorum... Bizi hayal kırıklığına uğratıyorsunuz ama gençler artık sizin ihanetinizin farkına vardı. Gelecek nesillerin gözü sizin üstünüzde olacak!”

İşte bu!

Avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlıyorum. Ben zaten her fırsatta söylüyorum. Gençlere ve kadınlara inanıyorum. Bir değişim olacaksa, onlar gerçekleştirecekler...

Greta gibi gençler de ne kadar haklı olduğumu kanıtlıyor!