Davet Çok Elbisem Yok'un yaratıcıları Eda ve Seda

Bugün o gün.

Haberin Devamı

Kadın girişimci günü.

Hani cumaları, bu sayfada, ilginç kadın girişimci hikâyelerine yer veriyorum, yürünmeyen yollardan yürüyen kadınları sizinle tanıştırıyorum ya...

Huzurlarınızda Eda ve Seda kardeşler...

Tek kelimeyle şahaneler!

Onlar, kadınlar arasında pek meşhur olan “Davet Çok Elbisem Yok” girişiminin yaratıcıları...

Bir davet var, bir düğün, bir parti var, şu var, bu var ama senin giyecek elbisen yok. Ne yapacaksın? Almaya kalksan çok pahalı. Bir gece giyeceğin bir şey için o parayı vermeye değmez...

Sen ne yapıyorsun?

Eda ve Seda kardeşlerden kiralıyorsun!

Ama ne elbiseler...

Normalde bir servet ödeyeceğin elbiseleri 350 liradan başlamak üzere kiralıyorsun...

Üstelik o kiraladığın elbise, dünya çapında markalardan...

Hava da atabilirsin yani!

Beni ilgilendiren aynı zamanda bir sosyolog gibi çalışmaları. Modern zamanların yükselen trendi bu: Paylaşım ekonomisi. Sahip olmak yok, ihtiyacın süresince kullanmak var. Tıpkı Uber, Airbnb gibi...

Sizi kardeşlerden Eda Franci’yle baş başa bırakıyorum...


Davet Çok Elbisem Yokun yaratıcıları Eda ve Seda
Seda Yenigün - Eda Franci


-Seni tanıyalım...
-Ben Eda. ‘Davet Çok Elbisem Yok’ girişiminin yaratıcılarından biriyim. Diğeri de ikizim Seda...

-Nasıl bir aileye doğdunuz?
-Nesillerdir ticaretle uğraşan, yeniliğe açık, girişimci bir aileye. Deniz tutkunu bir baba, müthiş şık ve stil sahibi bir anne...

-Senin için moda hep mi önemliydi?
-Herkeste olan o temel duygu bende de var. İyi giyinmek, bakımlı olmak kendimi iyi hissettiriyor. Onun dışında özel olarak bir marka tutkum yok. Ama moda tutkum var. Dünyadaki trendleri takip ediyorum...

-Peki bu duygunun temeli ne?
-Annemin giysi dolabı! Genç kızlığından beri modayı seven ve her giydiğini kendine yakıştıran, tarzı, stili olan bir kadın. Onun dolabı Seda’yla bizim için hazine gibiydi!

-Peki modayla ilgili bir eğitim mi aldın...
-Hayır, ben Sainte Pulcherie’yi bitirdim. Ardından Bilgi Üniversitesi’nde uluslararası finans okudum. Sonra kurumsal şirketlerde çalıştım. Unitim Holding’te,
Ralph Lauren ve Harvey Nichols’ta pazarlama ve satın alma departmalarında...

-Ve sonra kendi işinizi kurmaya karar verdiniz, öyle mi?
-Evet tam da bu! Modaya olan ilgi ve merakımız ve kendimize özgür tarzımız arkadaşlarımız tarafından pek beğeniliyordu. Yaz davetlerine, düğünlere gidecek olanlar bizim zevkimize güvenip elbiselerimizi bizden ödünç alıyorlardı. Bu talepler arttıkça biz de, “Bu işi neden ticarete dökmüyoruz” dedik. Kiralama fikri işte bu şekilde doğdu. Biz de bu fikri, işe dönüştürmek için araştırmaya koyulduk. Yurtdışında elbise kiralama sisteminin başarılı bir örneğiyle karşılaştık ve ‘davetcokelbisemyok’ adıyla internet sitemizi kurduk.

-Sizinki Türkiye’deki ilk online elbise kiralama şirketi mi?
-Evet. 2010’da başka yoktu. Sonra müşterilerimizin talebi doğrultusunda, elbiseleri deneyebilmeleri için showroom da açtık...


FIRSATI İŞ MODELİNE ÇEVİRDİK
-Kiralama işini internet üzerinden yapma fikri nasıl aklınıza?
-Türkiye’de 20 milyon internet kullanan kadın var ve bu rakam her sene artmakta. Biz potansiyeli gördük. Fırsatı, iş modeline çevirdik. Türkiye’nin her şehrine online kiralama yapıyoruz. Bizim mağazamız da, vitrinimiz de aslında internet sitemiz. Çünkü amacımız, işi ilk kurduğumuzdan beri, Türkiye’de elbiseye ihtiyacı olan her kadına ulaşmak...


KADIN GİRİŞİMCİ OLMAK HER YERDE ZOR
-Hiç yapılmayan bir şey yaptınız. Korkmadınız mı?
-Yok hayır. Korkarak girişimci olunamıyor! Başarısız olmak, aslında başarının tam tersi değil, başarıya giden bir adım. Önemli olan hata yapmaya istekli ve hazır olmak...

-Kadın girişimci olmak zor mu bu ülkede?
-Bütün dünyada zor! Erkek egemen iş dünyasında, iki kat daha çetin olmanız gerekiyor. Başarıyı hayal etmek yerine, bunun için eşek gibi çalışmanız gerekiyor. Çalışmadan hiçbir şey olmuyor.

-İki kardeş çalışmak peki... O, zor olmadı mı?
-Yok hayır, sorumlulukları bölüşüyoruz. Bütçe, yatırım ve şirket performansı Seda’da. Ben ise kreatif direktör gibiyim. Markayı oluşturan, marka hikâyesini yazan yaratıcı taraf...


EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ MÜŞTERİLERİMİZİN EŞLERİ
-Bu harika ismi nasıl buldunuz: davetçokelbisemyok
-Bütün kadınların sorduğu, “Of davet var bu akşam, ne giyeceğim” sorusuna cevap verdik...

-Nasıl tepkiler aldınız?
-Şahaneeee! En büyük destekçimiz müşterilerimizin eşleri... Çünkü ev ekonomisine katkımız büyük!

-Ne kadar hızlı büyüdünüz?
-Kiralama fikrini Türk kadınına benimsetmemiz 4 senemizi aldı...

-Mekanizma nasıl işliyor?
-Bizimki yeni sezon elbise kiralama platformu. Kiralama fiyatlarımız 350 ile 1500 lira arasında. İnternet sitemizden Türkiye’nin her şehrine kiralama yapıyoruz. İstanbul dışındaki illerimize kiralama süresi kargo dâhil 6 gün. İstanbul içi kiralama süremiz 4 gün.

-Peki showroom’da nasıl bir hizmet veriyorsunuz?
-Randevu sistemiyle çalışıyoruz. Randevular, internet sitemizden online olarak alınıyor. Randevusuz müşteri alamıyoruz. Çünkü müşterilerimize birebir hizmet verdiğimiz için müşteriyi tanıyıp ne istediğini anlamaya önem veriyoruz. Müşteriye sadece elbise kiralamıyoruz aynı zamanda stil danışmanlığı da yapıyoruz.

-İçeride dönen kaç elbise var?
-1500 elbise. Amacımız 2018 yılının sonuna kadar bu sayıyı ikiye katlamak. Analiz ekibimiz, yıpranan elbiseleri tespit ediyor ve biz de elbiseleri Garage Sale’de satıyoruz. Böylece yeni koleksiyona ve seçeneklere yer açıyoruz.

-Diyelim ki müşteri zarar verdi elbiseye, ne oluyor?
-İşletme politikamız gereği, elbiselerimiz sigortalı. Türkiye’de elbiseyi ilk sigortalatan şirketiz. Tabii bu kolay olmadı, Türkiye’de sigorta şirketleri bu sisteme alışık değildi. Kabul ettirmemiz zaman aldı. Yani elbisenin başına herhangi bir şey geldiğinde müşteriden hiçbir ödeme alınmıyor. Zarar gören elbisenin ödemesi sigorta şirketi tarafından karşılanıyor...

Yazarın Tüm Yazıları