Bir ay önce bulsaydım Marina’yı kurtarabilirdim

- Serhan Kurtulmuş. Hekimim.

- Peki siz ne yaptınız?
- İyi bir şey yaptım! İnsanların sahte alkol yüzünden ölüp gitmesinin önüne geçtim. Her yıl binlerce insan sahte içki yüzünden, o içkilerin içine metil alkol konulması yüzünden hayatını kaybediyor. İşte ben de önünüze gelen içkide, kör eden ya da ölüme götüren metil alkolün olup olmadığını tespit eden bir ürün geliştirdim: TECT 24. Bakın burada. Minik bir kit. Cebinizde, çantanızda her yerde taşıyabiliyorsunuz. Kitin içinde bir tüp var, içinde de bir karışım. Bir pipetle, içtiğiniz içkiden, o karışıma birkaç damla damlatıyorsunuz, 12 saniye çalkalıyorsunuz, 12 saniye bekliyorsunuz. 24 saniye içinde içtiğiniz içki sahte mi değil mi (metil alkol var mı yok mu) anlıyorsunuz. Yaşamla ölüm arasında 24 saniye. Gelin yapalım…

- Yapalım…
- Bu şişedeki metil alkol. TECT 24’e birkaç damla metil alkol damlatıp salladığımda, bakın bulanık bir renk alıyor. Sahte alkol olduğunu gösteriyor. Gelin bir de sahte olmayan alkolle deneyelim. (Deniyor, birkaç damla viskiyi TECT 24’e damlatıyor, sallıyor.) Gördünüz mü, renk değişmedi. Yine viski renginde. Eğer renk değişmiyorsa ve alkolün kendi rengi korunuyorsa sahte değil, içinde metil alkol yok, kuşku duymanıza gerek yok…

- Süper! Nedir peki bu, bir buluş mu?
- Öyle de diyebiliriz. Dünyada insanı öldürebilecek düzeydeki metil alkolü, saniyeler içerisinde tespit edebilecek bu kadar kolay başka bir yöntem yok. Laboratuvar ortamında sahte alkolü tespit edebilirsiniz ama uzun sürer. Ben, laboratuvarı cebinize soktum!

- İyi de neden insanların haberi yok?
- Çünkü çok yeni. Üretim aşaması yeni tamamlandı…

HAYATIM BOYUNCA İÇKİ İÇMEDİM

- Yaygınlaşmasını istemez misiniz?
- İstemez olur muyum? Devletin konuyla ilgili birimleriyle, TECT 24’ün denetim sistemi olarak kullanılması için görüşmelerimiz sürüyor. En büyük hayalimiz de, alkol olan her yerde TECT 24 bulundurmanın zorunlu kılınması. Otellerde, restoranlarda, barlarda ve gece kulüplerinde, müşteri istediği anda temin edebilsin. Böylelikle denetim, devletin üzerinden bireylere kaydırılmış ve daha yaygın önlem alınmış olacak.

- İyi de siz, bir fizik tedavi uzmanı ve spor hekimisiniz. Böyle bir kimyasal buluşu nasıl gerçekleştirdiniz?
- Geçen sene Bodrum’da sahte içki yüzünden Rus rehberler öldü. İşte o rehberlerden biri, benim sevgilim Marina’ydı. Henüz 22 yaşındaydı. Tekne gezisine çıkmışlardı. Fenalışıyorlar. Önce sarhoşluk zannediliyor. Sonra tablo ağırlaşıyor, kusma, bulantı... Hastaneye gittiklerinde, ilk müdahale yapılıyor ama iş işten geçmiş oluyor. Öyle lanet bir şey ki bu metil alkol, karaciğeri mahvediyor, görme sinirlerini iptal ediyor, insanı körleştiriyor, sonra da beyinde hasar yapıp feci bir şekilde öldürüyor. Önce Marina’nın arkadaşı Marie öldü, sonra Eva. Marina hâlâ hayattaydı. Ülkesine uçtu ama ne fayda, üç gün içinde o da öldü. O kadar sarsıldım ki, kendi kendime yemin ettim, böyle saçma bir sebeple ölmenin önüne geçecektim. Evet, ben Marina’yı geri getiremem ama bu buluşu onun anısına gerçekleştirdim...

- Marina’yla nasıl tanışmıştınız?
- İsviçre’ye spor hekimliği üzerine bir eğitim almaya gitmiştim. Orada tanıştık. Onu bu kadar basit bir şey yüzünden kaybetmek bana çok koydu. Onu hayatta tutamadım, TECT 24 sayesinde başkalarını tutabilirim belki.

- Peki TECT 24’ü nasıl keşfettiniz?
- Malatya’da özel bir hastanede çalışıyordum, Marina ölünce, depresyona girdim, işi gücü bıraktım, İstanbul’a geldim. Bir arkadaşımın evine yerleştim ve orada kendi çapımda laboratuvar kurdum.

- Fizik tedavi uzmanı, nasıl olur da bir laboratuar kurar ve buluş yapar?
- Valla, bir şeyi çok istiyorsanız oluyor. Aklınıza gelebilecek her türlü alkollü içeceği aldım. Bu işle ilgili olabilecek bütün kimyasal maddeleri de. Tüpler, ısıtıcılar… Kimyaya da oldum olası bir yakınlığım vardı. Eve kapandım. Haftalarca uğraştım. Bir türlü, zehirle, gerçek alkolü ayırt edecek bir şey bulamadım. Sonra bir gece, bir fikir geldi aklıma, hemen yataktan fırladım, denedim, baktım ki bir şeyler oluyor, doğru yoldayım…

KAFAYI YEMİŞ MUAMELESİ YAPTILAR

- Bu arada yanınızda kimse var mı?
- Sadece evin sahibi olan arkadaşım. O da, “İyi ki bu testi burada yapıyorsun! Sayende farklı farklı içkiler deniyorum” diye dalgasını geçiyordu. Kimse bana inanmadı. Herkes başta, sevgilisini kaybettiği için kafayı yemiş adam muamelesi yaptı.

- Ve sonra buluşunuzu gerçekleştirdiniz…
- Evet. Aslında sevinçten delirmem gerekiyordu ama inanır mısınız, başardığımı gördüğüm o ilk an üzüldüm.

- Neden?
- E çünkü bir ay önce bulsaydım, belki de Marina hayatta olacaktı.

- Sonra…
- Malatya’ya döndüm. Tamam esasını bulmuştum ama üzerinde çalışmam gereken birkaç detay vardı. Bizim mahalledeki marketten, rakı, votka, cin, viski ne bulduysam eve taşımaya başladım. Herkes çok şaşırdı.

- Niye?
- Çünkü ben inancım gereği içki içmeyen biriyim. Ağzıma koymadım. Ama sürekli eve içki taşıyorum. Bunu gören mahalleli, “Namazında niyazında doktor beyin bir derdi var, kimseyle konuşmuyor, kendini alkole verdi!” diye perişan oluyor. Arkadaşlarıma haber veriyor. Doktor arkadaşım Özgür geldi eve, ortalık alkol dolu, bir kısmı açılmış, şişeler, şişeler, şişeler… “Abi iyi misin sen?” dedi, “İyiyim” dedim, “Alkole mi başladın?” dedi. “Yok, hayır” dedim. Ve yaptığım şeyi anlattım, gülmeye başladı. “Oğlum manyak mısın” dedi, “Doktor adamsın uğraşacak başka işin mi yok!” Ama sonra buluşu gösterdim. Şok geçirdi. Beni ciddiye aldı.

- Peki sonra…
- Yaptığım bütün işlemleri bilgisayara yazdım ve notere gittim. Tasdik ettirdim. Patent için başvurdum. Sonra çevremle paylaşmaya başladım. Kimya doçenti olan bir arkadaşım vardı, inanmadı, kürsü başkanına söylemiş, o da inanmamış, “Böyle bir şey mümkün değil” demiş. Beni davet ettiler. Bütün kimya fakültesinin hocaları beni bekliyorlardı,  onlara küçük bir şov yaptım. Kürsü başkanı, “12 yıllık organik kimyacıyım, gel, kürsü senindir!” dedi. “Estağfurullah hocam” dedim. Sonra, “Ne bulduğunun farkında mısın? Çığır açacak bir şey bu!” dedi. Uluslararası yayın yapmaktan söz etti. Ama benim için bunu bulmak önemli, işin akademik kısmıyla ilgili değilim, yaymak istiyorum, mümkün olduğu kadar çok insanın kullanımına sunmak istiyorum.

HACETTEPE ONAY VERDİ

- Üniversite cephesi ne diyor?
- Hacettepe Üniversitesi, “Şu anki var olan denetleme sistemlerinden çok daha üstün bir testtir” diye onay verdi.

- Var olan denetleme sistemleri neler?
- Üç tane var. Birincisi, içkinin üzerinde barkot olması. Ama bunun sahtesini de kolayca matbaada yapabiliyorlar. Sonra bilyeli kapaklar geldi. O da işe yaramadı, geçen sene hayatını kaybedenlerin içtiği içkiler bilyeliydi. Son olarak dediler ki, “Metil alkolün içine bir kimyasal madde atalım, insanlar içtikleri zaman kussun.” Yaptılar. Ama biz şunu anlatamadık, sahte alkol yapanlar, bu ülkede satılan metil alkolü kullanmıyorlar ki, Bulgaristan’dan getiriyorlar. Patent almışız, devletin üniversitelerinden rapor almışız, bakanlıktan izin almışız, eczanelere girmişiz ama daha fazlası için elimiz kolumuz bağlı, nereye başvuruyorsak red alıyoruz.

- Neden?
- Öyle. Tanıtımı bile yapamıyoruz. Hangi televizyona ve gazeteye gitsek, alkole teşvikle ilgili yasa olduğu için bir şekilde haberini yapmak istemiyor. Devletle konuştuğumuz zaman konjonktürel sebeplerden dolayı, içinde alkol geçtiği için her yerde yüzümüze kapılar kapatılıyor. Oysa biz, alkol satmıyoruz. Ciddi bir sorun var ortada. Bu sene Türkiye, yarı yarıya Rus turist kaybetti. İnsanlar ölüyor. Bu ayrıca ülke adına faydalı olabilecek bir buluş. Ama günümüz Türkiye’sinde pek destek görmüyor.

R. BİLGEHAN AYDIN

Bu buluş sayesinde kayınpederin hayatı kurtuldu

- Dr. Bilgehan Aydın,  Dr. Serhan Kurtulmuş’la yolunuz nasıl kesişti?
- Abim Özgür, Serhan’ı kontrol etmek için Malatya’da evine gittiğinde, evin koskocaman bir laboratuvara dönüştüğünü görüyor. Büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Sonra beni aradılar. Ben aslında plastik cerrahım. Fakat TECT 24’le çok ilgilendim. Bir şirket kurup ürünün patentini satın aldık ve üretime başladık. Ben yönetim kurulu başkanıyım, Damla Diken Karaaslan uluslararası ilişkiler ve basın sorumlumuz ve Serhan Kurtulmuş da hem mucidimiz hem de fabrikamızın
Ar-Ge departman yöneticisi.

- Sizin katkılarınız nedir?
- Ürünün endüstriyel hale getirilmesi. Yani üretim izinlerinin alınması, Hacettepe Üniversitesi tarafından özenli ve titiz testlerden geçirilerek, uluslararası kriterlere uygun şekilde çalışıyor oluşunun kanıtlanması ve desteklenmesi, üretilip, tüketicinin kullanımına sunulacak son noktaya getirilmesi.

- Siz de kullanıyor musunuz bu ürünü?
- Elbette. Çok da çarpıcı bir şey yaşadım. Eşimin babasına ürün daha çok başlardayken birkaç tane numune göndermiştim. Bir gün ofisine gelen bir misafire, yurtdışından gelen bir viskiyi tam ikram edecekken, biraz da alaylı bir biçimde, “Dur!” diyor, “Bizim plastik cerrah damat, böyle bir ürün çıkartıyor, bir deneyelim istersen.” Testi yapıyorlar ve viskinin sahte olduğu ortaya çıkıyor! Beni dehşet içinde aradı. O günden sonra kayınpeder en büyük destekçim! Anlayacağınız, ürünün, hayat kurtardığı ilk insan, eşimin babası oldu. Eşime karşı da büyük bir koz elde etmiş oldum. Kızdığımda, “Babanın hayatını bize borçlusun!” diyorum.

METİL ALKOL NEDİR?

Körlüğe hatta ölüme sebep olan bir madde. Normalde, yakıt veya çözücü olarak kullanılması gerekiyor. Ancak daha fazla para kazanmak amacıyla, alkollü içeceklere konuluyor. Alkollü içeceklerde bulunması gereken alkol, distilasyon ve fermantasyonla uzun bir süreçten sonra doğal olarak elde edilen etil alkol. Metil alkolle, etil alkol arasında ne renk, ne koku farkı var. O yüzden içtiğiniz içecekteki alkol türünü, görerek, koklayarak veya tadarak anlama şansınız yok. Metil alkol varsa, önce sarhoşluk belirtileri ortaya çıkıyor, haliyle kimse önemsemiyor. Durumunuz ağırlaşmaya başladığındaysa, her şey için artık çok geç kalınmış oluyor. Kaçınılmaz sona doğru yolculuğunuz başlıyor. Ya karaciğer hasarı ya körlük ya da ölüm. TECT 24’ün önemi bu. Alkollü içeceklerde yer almaması gereken metil alkol ve sanayi tipi etil alkolü tespit ederek, 24 saniyede size haber veriyor.

GALATASARAY’IN KULÜP DOKTORUYDU

GS Spor Kulübü’nde 1998-2004 yılları arasında kulüp doktorluğu yaptım. Bu dönemde Avrupa’da kupa bırakmayan efsane kadronun bir parçası olmak beni her zaman gururlandırmıştır. Başlı başına bir idol olan Fatih Terim’in ekibinde yer almak, Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hagi, Taffarel, Suat, Okan, Emre, Hakan Ünsal gibi döneme damgasını vurmuş birçok yıldızın doktorluğunu yapmak büyük bir onur. Düşünsenize, Türkiye’de UEFA ve Süper Kupa’yı kucaklamış iki doktordan biriyim. 2001’den bu yana da GS Kulübü’nün kongre üyesiyim.

TESTİ BULMAM  KADER

İçeni yadırgamam ama ben inançlarım gereği hayatım boyunca içki içmedim. Kadere, hayır ve şerrin Allah tarafından geldiğine inanan biriyim. Marina’yla tanışmam, ona aşık olmam, onu kaybetmem kaderdi. Tıpkı bu testi bulmam gibi…

BU BİR KATLİAM

Rusya’da resmi rakamlara göre her yıl 5 binden fazla insan metil alkol yüzünden ölüyor. Bu sene Hindistan, Orta ve Güney Amerika, Ekvador, Mısır, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde hayatını kaybeden binlerce insan oldu.