Paylaş
1- “Tutku duyduğun işi yap, tutku duymadığın adamın elini bile tutma!” Ben bunu annemden öğrendim. Bale; kendimi bildim bileli annemin tutkusuydu. Tam 30 yıldır da bale okulu var. Adana’da yaşayıp, dansla ilgilenip yolu Mami’nin okulundan geçmemiş çok az insan vardır.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Yaşama, tutkuyla sarılabilmek için yapmaktan keyif aldığın, yaparken zamanı unuttuğun bir şey olmalı. Bir meslektir, bir hobidir ama ölümlü olduğunu sana bir süreliğine unutturacak, odaklanmanı, gelişmeni ve zenginleşmeni sağlayacak bir şey. Şanslıydım, ben de buldum.
Annem Veronica Arman 1942 doğumlu. Tam 30 yıldır kendi okulu, Adana Yüzevler Bale Merkezi’nde dans dersi veriyor.
2- Kendi kendine yeter benim Mamim. Hep öyle oldu. Evet, babamın eşiydi, üç çocuğun annesiydi ama hep kendi kendine var olabilen, kendini eyleyen bir ‘ada’ gibiydi. İlle de arkadaşlarının olması gerekmiyordu. Ancak birileriyle birlikte olunca parlamıyordu. O, kendi kendine ışıldıyordu. Hep bir şekilde farklıydı. Kitabını alıp parka giderdi mesela. Şimdi düşünüyorum da, 40 yıl önce Adana’da kamuya açık bir parkta, fıskiyeli havuzun önünde kitap okuyan bir kadın görüntüsü. Evde de, yazlıkta da yalnız olmaktan asla şikâyet etmezdi. Hep bir şeylerle uğraşır ve fonda klasik müzik çalardı. Hâlâ öyle.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Şu hayatta, kendine yetmeyi bileceksin. Çünkü her an her şey olabilir. Eşin ölür, sevgilin ölür, nitekim babam vefat etti. Ama Mami devam etti. Bir şekilde hep ilerlemek, hep devam etmek gerekiyor. Ben de severim yalnızlığı. Ortalama sohbetler yerine, bana bir şey katmayan, beni zenginleştirmeyen ahbaplıklar, arkadaşlıklar yerine yalnızlığı tercih ederim.
3- Beni hep destekledi. Abuk sabuk hayallerimi bile. Mesela kendi başıma seyahat edebilmek gibi. 18 yaşında sırt çantasıyla Avrupa’yı dolaştım. Babam önce itiraz etti. Ama annem hep “Bırak gitsin!” dedi. Şimdi düşünüyorum da iyi ki öyle yapmış, önüme set çekmemiş, hep ama hep desteklemiş.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Şimdi Alya aynı şeyi benden istese, ne halt edeceğim bilmiyorum! Ama içimdeki his, desteklemem gerektiğini söylüyor.
Kardeşim Nevzat, annem ve ben... Yaşasın kardeş olmak!..
4- Hep yaratıcıydı. İlginç fikirleri vardı. Bize çocukken ilginç doğum günleri yapardı, kıyafetler dikerdi. Bir şeyleri hep sıradışıydı. Ama bu, onun normaliydi. Ve müthiş destekti. Pek çok ev değiştirdim İstanbul’da, hepsine geldi beni yerleştirmeye. Ve o evlerin perdelerini dikti. Bir gecede Mami’yle ev yerleştirdik. Sabah da o yeni evde karşılıklı kahve içerdik. Mami benim için şu üç kelime: Pratik, becerikli ve estetik. Bunların önemini ondan öğrendim. Her şeyin mümkün olduğunu ve her şeyin oldurulabileceğini de...
ÇIKARDIĞIM DERS:
‘Olmaz!’ diye bir şey yok hayatta. Her şey olur. Ölüm dışında çare bulunamayacak bir şey de yoktur. Ama her şey için emek sarf etmek gerekir.
5- Regl olma yaşlarımda sordum: “Nasıl bir şey? Çok ağrı oluyor mu?” Çünkü çevremdeki pek çok kadın ağrı hissediyordu, yatak döşek yatıyordu, spor yapamıyordu. Annem, “Yoo, ben sahneye de çıkıyordum, yüzüyordum da. Ama bünye tabii, belki sende farklı olabilir” dedi. Bunu dedi ya, benim de hayat boyu reglim sorunsuz geçti. Yaşım ilerledi, hamileydim, “Hamilelik nasıl geçecek, doğum nasıl olacak?” dedim. “Ben çok sorunsuz geçirdim. Son ana kadar her şeyi yaptım. Seyahat de ettim. Doğum bence hayatın en büyük mucizelerinden biri” dedi. O, ne dediyse oldu. Elinde olmadan etkileniyor insan. Hamileliğim çok kolay geçti. Menopozla ilgili de, “Bütün proje kapaklarım açıldı, daha da üretken oldum! Terledim merledim ama abartılacak bir şey yok! Uğraştığın, ürettiğin bir şey varsa hayat her zaman güzel, menopozda da. Ayrıca regl olma faslından kurtulmak da iyi. Ben kilo da almadım” dedi. Ne şahane değil mi? “Kadınlığım bitti!” demiyor, “Eyvah!” demiyor, gizlemiyor, neredeyse “Aman ne güzel, kan revan olmadan sevişeceksin!” diyecek. Onun yaşlarında girersem 5-6 yılım daha var. Ama inanır mısınız menopozumu sabırsızlıkla bekliyorum.
Ablam Suna Apa (solda). Evet, ablam güzel. Ama annem en güzel!
ÇIKARDIĞIM DERS:
Ben annemden korkularla hayatı kendime zehir etmemeyi öğrendim. “Bu da geçer yahu!” sloganım. Her şey geçiyor. Ama iyi geçip geçmemesi bizim elimizde. Yeter ki biz iyimser olalım, olaylara pozitif bakalım. Halledilemeyecek hiçbir şey yok.
6- Tutturuk olmayı annemden öğrendim. Yeter ki kafasına bir şeyi taksın, ne yapar eder onu mutlaka oldurur!
ÇIKARDIĞIM DERS:
Başka türlü olmuyor. Kafaya takacaksın ve hedefe kilitleneceksin. Olduruncaya kadar...
7- Herkese eşit davranmayı annemden öğrendim. Annem için insan ayrımı yoktur. Varlıktan da, yokluktan da etkilenmez.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Para, benim hayatımda belirleyici olmadı. Onun ailesi varlıklı, bunun ailesi yoksul diye bir kavramla büyümedim ben.
8- “Biriyle evlensin, rahat bir hayat yaşasın” diye bir şey de yoktu. Temel hedef; kendi ayakları üzerinde durmaktı.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Annem sayesinde çalışmaktan ve kendime bir hayat kurmaktan başka bir şey düşünmedim. Bir adama çok âşık oldum ve onunla aile kurdum, bu da şansım oldu.
9- Şimdi bakıyorum da 70 küsurlarında ama hâlâ fıstık. Kilosuna dikkat ediyor. Pilatesine gidiyor. Ben de onun gibi fit kalmak istiyorum. Kilo almak istemiyorum.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Aktif bir hayat yaşa!
10- Enerjik olmayı ondan öğrendim. Öyle olunca hayata karşı hep coşkuyla bakıyorsun ve önündeki hedeflere ulaşacak gücü kendinde buluyorsun.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Enerji her şeydir!
11- Sıradışı düşünmeyi de annemden öğrendim. Öyledir o. Ne ele avuca sığar ne de herhangi bir kalıba. Hiç “Elâlem ne der?” demedi, mahalle baskıları onu korkutmadı.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Hayatı kendin için yaşa! Başkalarının kurallarıyla değil...
12- Annem ağırlık vermez insana. Hem vardır hem yoktur. Hafiftir. Ben de öyle biri olabilmek istiyorum. Sürekli ilgilenilmesi gereken biri olmak istemiyorum. Yaşlılığımda da...
ÇIKARDIĞIM DERS:
Hafif ol!
13- Çok direkttir, cart diye söyler kafasındakini. Bazen kırıcı bile olur. Ben de öyleyim. Ama yalanı yoktur. Ortası da, grisi de.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Politik olmak gıcık bir şey. Dürüst ol ciğerimi ye!
14- Ben hep ona bakıp, “Vay be ne kadar ileri bir anne, ben onun gibi olamayacağım!” dedim. Tabii ki onu çok seviyorum ama ben anneme hayranlık da duyuyorum. Galiba onun kadar iyi anne olamayacağım. N’apalım. İyi ki başkalarının değil benim annem olmuş. Çok şey öğrendim ondan.
ÇIKARDIĞIM DERS:
Mamicim seni çok seviyorum, iyi ki senin kızın olmuşum! Anneler Günün kutlu olsun... Hepimizin Anneler Günü kutlu olsun!
Paylaş