Ayşe Arman

Ahh Mardin!

8 Haziran 2016
HER gün yeni bir yerde, yeni bombalar patlıyor.

Bu sefer de Mardin’de patladı.

 

Daha Vezneciler’in acısı sürerken, başımıza gelenlerin şaşkınlığı devam ederken, Mardin’e yapılan alçak saldırıyı konuşuyoruz.

 

Hepimiz aklımızı yitirmek üzereyiz.

 

Artık önümüzü göremez haldeyiz.

 

Yazının Devamını Oku

Vezneciler patlaması

7 Haziran 2016
BU kaçıncı...

“Tam geçti, şükürler olsun bitti!” derken, bir tane daha, bir tane daha...

 

Dün yine pek çok masum insan öldü...

 

Hayatını kaybeden o insanlardan biri, siz de olabilirdiniz, ben de, oradan geçiyor olabilirdik, tamamen kelle koltukta yaşıyoruz...

 

İlk aklıma gelen de “Ama ramazandayız...” oldu!

 

Yazının Devamını Oku

Sen yarım kadınsın!

6 Haziran 2016
BEN artık şaşırmaktan sıkıldım.

“Gerçekten öyle mi demiş?!” demekten de...

 

Cumhurbaşkanı böyle.

 

Kadına bakışı ortada.

 

Baştan beri kadın-erkek eşitliğine inanmadığını söylüyor.

 

Yazının Devamını Oku

Indiana Ayşe oldum

4 Haziran 2016
Ruanda’ya gittim, altı gün kaldım. Dünyada 800 dağ gorili kalmış, burası 600’ünün yaşadığı yer. Bebeklerini gördüm, inanılmazdı. Pigmelerle tanıştım. Yağmur Ormanları müthişti. Gökyüzünü göremediğiniz bir ormanda yürüdüğünüzü düşünün. Evet, bildiniz; Yağmur Ormanları’na da gittim. Lafı daha fazla uzatmayacağım. Hazır mısınız? Sizi Ruanda’ya götürüyorum.

 

Neeeeeeee?
Ruanda mı? Yağmur Ormanları mı? Goriller mi?
Dalga mı geçiyorsuuun?
Ölürüm de gelirim Süha!!!!
Bugüne kadar bir sürü cazip teklif aldım.
Hiçbiri beni bu kadar baştan çıkarmadı!

Yazının Devamını Oku

Bir kadın her erkekle başka biri oluyor

3 Haziran 2016
Hep beğendiğim, izlediğim, zeki ve farklı bulduğum bir kadındı. Bütün hayatı boyunca üretti, hâlâ da üretiyor. Yazdı, çizdi, sordu, konuştu, gözlemledi, aktardı… Sorguladı. O hep kendi başına var oldu. Evet, Sibel Baykam, Bedri Baykam’ın karısı ama o aynı zamanda hep Sibel’di… Hem eş hem anne hem de birey olmayı başarabilen kadınlardan biri…

Kendi deyimiyle “Üç gün sürer!” diye başladığı ilişki, 26 yıldır sürüyor. Buna da saygı duyuyorum! Emek verilen her ilişkiye, her şeye saygı duyuyorum! İlk romanını da emek vererek yazdı. Son derece ilginç, sadece kadınlar için değil, erkekler içinde. Okuyunca erkeklerin anlattığı bir kadını tanıyacaksınız, nedense o kadın da hepimizden bir iz bulacaksınız! ‘Kendi Yaşamın Gibi, Buyur Çekinme’yi mutlaka okuyun. Yolun açık olsun Sibel, diğer romanlarının ve filmini de sabırsızlıkla bekliyoruz…

 

İlk romanın “Kendi Yaşamın Gibi, Buyur Çekinme” hayırlı uğurlu olsun! Neden yazdın? a)Yazar olmak için b)İnsanlara söylemek, göstermek istediğin bir şeyler olduğu için c)Kendini, yaşadıklarını anlatmak için d)Hepsi e)Hiçbiri

-Aslında hem hepsi hem hiçbiri galiba… 45 yaşındayım, 27 yılım yazı yazarak geçti. Makaleler, haberler, röportajlar, artı sanatçıların sergileri üstüne yazılar… Yani yazı yazma, imzamı bir basılı malzemede görme eksiğim yoktu. Değişik konu başlıklarında kitaplar da hazırladım. Ama roman başka! Elbette söylemek istediklerim var, hele bugün bu ülkede yaşananları her gün bir kadın olarak okurken bir nefes alanı yaratmak istedim, önce kendime, sonra almak isterse okuyucuya… Yaşadıklarım, dinlediklerim, şahit olduklarım, hayal ettiklerim, tamamen uydurduklarım, hepsini birbirine karıştırıp bir kadın yarattım. Ve çok gerçek olduğunu düşünüyorum…

 

 

Herkesin sana sorduğu soruyu ben de soruyorum: Kapaktaki, Koray Erkaya’nın çektiği bacaklar sana mı ait?

Yazının Devamını Oku

Kim korkar menopozdan!

1 Haziran 2016
Arkadaşlar!

Kendime misyon edindim.

Her yerde menopoz konuşmaları yapmadan bu mesleği bırakmayacağım.

Ne bu ya! Bitmiyor biz kadınların tepesindeki baskılar...

Menopoz da onlardan biri...

Yazının Devamını Oku

Faili Meçhul Kıyak Hareketi

1 Haziran 2016
BUGÜN çok acayip bir şey oldu.

Bir sürü iş arasında kendime zaman ayırdım, Teşvikiye’de minicik bir kafeye girdim. Kahve içtim, hesabı istedim. Aaaa o da ne! 

Garson “Hesabınız ödendi!” dedi ve bana bir kart uzattı, “Faili Meçhul Kıyak” yazıyordu kartta! “Bu ne ya!” oldum. 

Garson biraz mahcup, “Ben de tam bilmiyorum, sizden önce biri vardı burada. Benden sonra kahve içecek kişinin hesabını ödemek istiyorum!” dedi. Ödedi, bu kartı bıraktı ve gitti. Sonra kahve içen de siz oldunuz. O beyefendiyi ben tanımıyorum, o da sizi tanımıyor...

Vayyyyy! Elimde, üzerinde “Faili Meçhul Kıyak” yazan o kartla kalakaldım.

Yazının Devamını Oku

Fetih’e var 23 Nisan’a yok!

30 Mayıs 2016
KİMİN itirazı olabilir ki?

İstanbul’un fethinin 563. yılı tabii ki kutlansın.

 

Fetih şölenleri düzenlensin.

 

Devlet zirvesi bu şölenlerde buluşsun.

 

Gençlik ne kadar başkanlık istiyor emin değilim -gençlik bence özgürlük istiyor- hadi neyse, “Gençlik, başkanlık istiyor!” pankartları da açılsın.

 

Yazının Devamını Oku