Uğradığı vahşetin Özgecan’ınkinden bir farkı yok. Ama söz konusu olan bir trans ise tık yok. Sizi bilmem ama ben Hande Kader’im! Ne kadar Özgecan’sam, o kadar Hande Kader’im! İkisine de yanarım. Ve toplumun ikiyüzlü ahlak anlayışını suçlarım. Trans gazeteci arkadaşım Michelle Demisevich’le Hande Kader’i konuştuk...
Hande Kader kimdi? Bize onu anlatır mısın? Nasıl biriydi? Kaç yaşındaydı?
Dün akşam itibariyle güzel tımarhanemize geri döndüm.
Çok da memnunum.
15 Temmuz’un bana iliklerime kadar hissettirdiği şey:
Bu ülke dışında hiçbir yerde uzun süreli yaşamak istemiyorum.
Gazeteci olarak işe yaramadığımız zamanlar oluyor.
Bu da onlardan biri. Olsun, yine de yazıyorum, hep yazacağım, pes etmek yok, mücadeleye devam.
İbretlik bir hikâyesi var Ümmühan’ın.
Okuyanın delirmemesi mümkün değil! İsyan etmemesi mümkün değil... Üstelik bu, kaçıncı? Daha böyle kaç haber yapacağız, okuyacağız, küfredeceğiz, lanet edeceğiz...
‘Ahh Kalbim’ ve ‘Al Sana Aşk!’ kitaplarının yazarı. Bence yazdığı romantik komediler, film ve dizi yapılabilecek kadar iyi. İki kitabının ana karakteri Aylin, Meriç’in ta kendisi aslında. O bir ‘anti-kahraman’. Biraz Bridget Jones aslında. Öyle çok yılan gibi seksi 90-60-90 değil, kilolu, tombul, enerjik ve hayat dolu... Evliyken aldatılıyor. Üstelik o sırada hamile. Başına gelmeyen kalmıyor yani. Çok sürünüyor, acılar çekiyor, bir buçuk sene her gün ağlıyor ama sonra yeniden âşık oluyor. Hem de kendisinden genç bir spor hocasına. Şimdi deli gibi âşık ve çok mutlu. Kitaplarında kendi hayatından kesitler okuyorsunuz. Yazdıkları da umut veriyor. Mesela, “Tombullar da şahane adamları kapabilir” diyor. “Aldatılmak dünyanın sonu değil” diyor. Bir de “Zayıflıklarınız sizin en kuvvetli tarafınız olabilir! Onları bir madalyon gibi göğsünüzde taşımayı bilmelisiniz” diyor!
Sana ‘Mericit Jones’ diyorlar. Neden?
- Oooo pek çok sebebi var! Benimle tanışan herkesin beşinci dakikada anlayacağı kadar sakar bir kadınım, oburum -o yüzden de 13 üç yaşından beri diyetteyim, söylememem gereken şeyleri ağzımdan kaçırırım, âşık olunca elim ayağıma dolaşır. Övünmek gibi olmasın, bu konularda Bridget Jones bile elime su dökemez! O zaman ‘Mericit Jones’ diyorlar.
Çok da komiksin... Kitapların da öyle. ‘Ahh Kalbim’ ilk kitabın, ‘Al Sana Aşk!’ da ikincisi. ‘Ahh Kalbim’de çocuklu, tombul ve terk edilmiş Aylin’in, ailesinin yanına döndükten sonra yeniden aşkı bulması anlatılıyor. O Aylin sen misin?
Yüksek lisans tezi de bu konu üzerineydi. Ama ülkedeki kadın derneklerinin çoğu kimyasal hadıma karşı. Bu konuyu bu köşede tartışma sözü vermiştim, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’ye kulak verelim...
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak, ‘kimyasal hadım’a siz ne diyorsunuz?
- Okumayı öğrenmeden roman okumaya yeltenmek olarak değerlendiriyorum...
Nasıl yani?
Bu takım, bu kızlar, bu kadınlar 2005’ten beri önlenemez bir yükseliş içinde...Ama ne yazık ki, biz bunun farkında bile değiliz..Çünkü varsa yoksa futbol!Onlar, Rio Olimpiyatları’na buruk gitti.Her ne kadar çaktırmasalar da...Kadın Basketbol Milli Takımımızın oyuncularını, şimdiye kadar kazandıkları başarılardan ötürü tek tek ayakta alkışlıyorum...Alınlarından öpüyorum...Ve Rio’da da bu başarıyı tekrarlamalarını diliyorum...Nevriye Yılmaz, Şaziye İvegin Üner, Işıl Alben, Birsel Vardarlı Demirmen, Lara Sanders, Bahar Çağlar, Şebnem Kimyacıoğlu, Olcay Çakır, Tuğçe Canıtez, Esra Ural, Ayşe Cora, Tilbe Şenyürek...Hadi kızlaaaaar...Kim tutar siziii...
HAMİŞ: Takımı temsilen, 10 yıldır milli takımın kaptanı Nevriye Yılmaz’la konuştum.
“Herkes yılar, Nevriye Yılmaz!!!” Öyle misin gerçekten? Hiçbir şeyden yılmaz mısın?
-(Gülüyor) Ne yalan söyleyeyim, öyleyim. Yılmam, pes etmem, vazgeçmem... Karakterimde yok!