Paylaş
Nereye?
Karayipler’e!
Ne münasebet?
AK7’ciler davet ediyor.
“Bu da iyiymiş” diyorum, “Kutuplar’dan sonra Karayipler, Greenpeace’çilerden sonra AK7’ciler! Pardon ama kim bu AK7’ciler?”
KIZ GELMEDİĞİ İÇİN 7’DE DURMUŞLAR
Onlar yedi kardeş. Yedisi de kuaför. Urfa’nın Suriye sınırına yakın Akçakale ilçesinde doğmuşlar.
Aile, kızı bulana kadar uğraşmış.
Maalesef kız gelmediği için yedide durmuşlar!
Allah’a şükür hepsi üretken çocuklar. Hepsi de baba mesleğini yapıyor. Dünyanın dört bir yanında.
Biri Karayipler’de, ikisi New York’ta, dördü Türkiye’de.
DÜNYAYA TÜRK KUAFÖR İHRAÇ EDECEKLER
Hepsinin kendine ait bir kuaför salonu ve hikâyesi var.
“Gerçekten biri Karayipler’de mi? diye soruyorum.
Kel alaka geliyor çünkü kulağıma...
Ama “Evet” diyorlar, “Seni de davet ediyorlar. Ne kadar popüler olduğunu gözlerinle görmeni istiyor!”
“Ne işi varmış orada?” diyorum.
“Bilmiyorum, git işte anlatacak” diyorlar.
“Mümkün değil!” diyorum.
Ama asla vazgeçmiyorlar.
Ben Karayipler’e gidemediğim için, Urfalı kardeşler toplanıp bizim eve geliyor.
İtiraf etmeliyim ki, hepsi de eğlenceli, neşeli tipler...
Dünyanın dört bir yanında yaşasalar da, hep irtibat halindeler.
Asla kopmuyorlar.
Birbirlerini mesleki olarak besliyorlar.
Kanada’da kendi saç kremlerini ve şampuanlarını üretiyorlar.
Bir sürü yenilikten söz ediyorlar.
Şimdi de kendi okullarını kurmanın derdindeler.
Bunun için uğraş veriyorlar.
Dünyaya, Türk kuaför ihraç edecekler.
Anlattıkça anlatıyorlar.
Buyurun buradan okuyun...
Adamın birine “Saint Martin’de yaşıyorum!” dedim “Orası Elazığ’a bağlı değil mi?” dedi
EYÜP AKYURT
Hikâyeniz nerede başlıyor?
- Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde. Hepimizin başlangıç noktası orası.
Nasıl bir çocukluk?
- Yedi kardeş olunca, eğlenceli geçiyor.
İstanbul’a ne zaman geldiniz?
- 11 yaşında. Babam gibi, amcam da kuaför. Onun dükkanında çalışmaya başladım. Yarım gün okula, yarım gün amcamın yanına. 18 yaşında Kanal D’nin kuaförü oldum. Ve sanatçılarla çalıştım. Sonra da yurtdışından teklif geldi. Ben de kapağı Karayipler’e attım.
Bir dakika, teklif kimden geldi?
- Sudi Özkan’dan. Karayipler’de tatil köyü vardı. Katy diye de bir kız arkadaşı. Sonradan evlendi onunla. “Gel, Katy’nin özel kuaförü ol” dedi. 22 yaşındaydım, teklif cazipti. Sonra tatil köyünde büyük bir kuaför salonu açıldı. Yedi yıl orada çalıştım. Sonra New York’a geçtim. Sonra tekrar adaya döndüm ve dükkanımı açtım.
Niye buradan birini götürmek istediler Karayipler’e?
- Siz de yaşadınız yurtdışında, biliyorsunuz bizim Türk kuaförlerinin eline kimse su dökemez!
Urfa’dan Karayipler’e... Size de şaşırtıcı gelmiyor mu?
- Gelmez mi? Geliyor. Teklif geldiği zaman Saint Martin Adası’nı haritada arayıp arayıp bulamamıştım. Macera olsun diye gittim, “Yurtdışını da görmüş oluruz!” dedim. Liseden kalma paslı İngilizcem şimdi anadilim gibi.
İnsanlar, “Nerede yaşıyorsun?” dediğinde, “Saint Martin” diye cevap verince, “Buyur?” demiyorlar mı?
- Adamın birine söyledim, “Orası Elazığ’a bağlı değil mi kardeş?” dedi. Öyle şeyler de yaşadım. 14 yıldır oradayım.
Karayipler’de kadınlar hangi sıklıkta kuaföre gider?
- İstanbul’daki kadar sık değil! Kimse Türk kadınları kadar bakımlı değil!
Nasıl bir hayat?
- Çok memnunum. Yılda üç defa Las Vegas ve New York’a gidiyorum. Şovlara katılıyorum, ödüller kazanıyorum.
Evli misiniz?
- Evet Karayipler’de evlendim, eşim Filipinli. Üç çocuğumuz var.
Bir Urfalıyla Filipinli’nin karışımı nasıl oluyor!
- Çok güzel. Türkiye’ye gelince “Çinli mi bunlar?” diye soruyorlar.
Bundan sonraki hedef?
- Yedi kardeş okul açmayı düşünüyoruz. New York’taki ‘Tony & Guy’ gibi dünyaya yayılmanın
peşindeyiz.
Kadınlardan hiç sıkılmıyor musunuz?
- Bazen. Kendimi terapist gibi hissediyorum. Kadınlar hayatlarına dair en küçük ayrıntıları anlatıyor, tehlikeli bir iş...
Aşık olan çıkıyor mu?
- Evet, o zaman ayıkla pirincin taşını.
Bir kıza aşık oldum, “Gel benimle” dedi peşinden New York’a gittim, 12 yıldır oradayım
VEYSEL AKYURT
Sizin adınız?
- Veysel. İki numarayım. Kardeşimin söylediği gibi, babam Urfa’da kuafördü, bizler de onu izleyerek büyüdük. Sonra İstanbul’a taşındık, oradan ben New York’a gittim...
İyi de nasıl? Hangi rüzgar sizi New York’a attı?
- İstanbul’da bir kıza aşık oldum. New York’ta, Columbia Üniversitesi’nde okuyordu. “Gel benimle” dedi, onun peşinden gittim. Bir yıl sonra ayrıldık, o döndü, ben kaldım. Sevdim New York’u, karmaşası bana İstanbul’u hatırlatıyor.
Hepiniz ne kadar cesursunuz.
- Ya evet öyle bir hal var bizde! Hepimizin elinde bir yetenek var, el becerimiz var, belki de ona
güveniyoruz.
Kardeşler nasıl hiç kopmadınız?
- Evet ilginçtir, hiç kopmadık. Birbirimizi çok severiz. Yedi numarayla şimdi birlikte çalışıyoruz. Hepsi gelir, gider New York’a.
Kaç yıldır New York’tasınız?
- 12 yıl oldu. Hiç zorlanmadım.
Evli misiniz?
- Evet, Polonyalı bir eşim var. Yeni de çocuğumuz oldu, dünya tatlısı bir şey.
- Müşterileriniz en çok hangi ünlüye benzemek istiyor?
Müşteri bazen Halle Berry’in fotoğrafını kesip getiriyor. Kesmem desem alınacak. Ama maşallah çok kilolu, kesersem yüzü tamamen ortaya çıkacak. Zor. Kırmadan anlatmak gerekiyor. Genelde Sienna Miller, Victoria Beckham saçı istiyorlar. Erkeklerde de George Clooney, David Beckham ve Cristiano Ronaldo.
Biri annemizin yanında kalmalıydı
MEHMET AKYURT
Sizin hikâyenizi dinleyelim...
- Ben kardeşlerin en büyüğüyüm. Kardeşlerimin aksine yurtdışına gitmek istemedim.
Neden?
- E birinin de annemizin yanında kalması gerekiyordu. Anneciyim ben.
Hiç gitmiyor musunuz kardeşlerinizin yanına?
- Gitmez olur muyum? Gidiyorum. Ama uzun süre yurtdışında yaşamak istemem. Zaten yakında birlikte iş yapacağız. Ben Türkiye ayağı olacağım, onlar yurtdışı ayağı. Buradaki yetenekli kuaförleri yetiştirip oraya yollayacağız.
Bu mesleği başka bir seviyeye taşımak istiyoruz
ABDÜLKADİR AKYURT
- Adım Abdülkadir. Dört numarayım.
Ailenizi nasıl tanımlarsınız?
- Gördüğünüz gibi, rahat, şen şakrak, neşeli, eğlenceli. Hepimiz de bu mesleğe gönül verdik.
İyi de neyinize güvenip okul açmak istiyorsunuz?
- Tecrübemize, bilgimize! Biz hep çok iyi müşterilere hizmet ettik. Bir de özellikle ben, çok salon dolaştım. Birçok yerde çalıştım. Şahane tecrübe edindim.
Yurtdışında çalışmayı düşünmediniz mi?
- Gittim, kaldım abimin yanında Karayipler’de. Üç ay yetti bana.
Niye?
- Genç bir erkeğin cenneti olabilir orası! Hayal ettiğin her şey var. Ama evli barklı adamım. Eşimi özledim.
Kardeşlerin birleşmesine ve okul açmanıza ne diyorsun?
- Türkiye’de 32 bin kuaför salonu var. Yaklaşık 29 bini sıkıntılı. Biz işi başka seviyeye taşımak istiyoruz. Hem herkes yapmasın, yapan da hakkını versin.
Yetişmiş adamı düzeltemiyorsun
HALİL AKYURT
Siz kaç numarasınız?
- Beş numarayım. Adım Halil. Hasan Abi’mle beraberim. Okul açma konusunda çok heyecanlıyız. Amacımız belli bir standartta kuaför yetiştirmek, her yere ayak uydurabilen dünya çapında kuaförler.
Bugüne kadar bu tür akademiler açmaya niyetlenenler çıkmıştı...
- Aklın yolu bir. Çünkü yetişmiş adamı düzeltemiyorsun. Olmuş adam oluyor, senin sistemine ayak uyduramıyor.
Arkadaş gibiyiz
HASAN AKYURT
“Ben de Hasan. Altı numarayım. 27 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum. Ben de Akçakale doğumluyum. Annemin iki bebeği daha olmuş, kaybetmiş onları. Onlar da erkekmiş. Hepimiz kendimizi yetiştirdik. Arkadaş gibiyiz.”
Depresyondayken kuaföre geliyorlar
SİNAN AKYURT
Kadınların moralleri bozukken ya da depresyondayken ilk dokundukları yer saçları...
- Evet hemen kuaföre geliyorlar. Ve kapıdan iki kişi giriyorlar. Bir kendileri, bir de negatif enerjileri. Kuaför salonu aynı zamanda bir terapi yeri.
Ne yapıyorsunuz? Onlar o haldeyken istedikleri saçı kesiyor musunuz?
- Duruma göre değişiyor. Yakışmama ihtimali varsa ikna edip, o değişikliği yapmamak gerek. Çünkü sonra pişman olabiliyorlar. Ama yakışacağından eminsem yaparım.
“Müşteri eşiyle sorunlarını anlatıyor, bazı sırlarına vâkıf oluyorsunuz. Çok güvendiğiniz elemanlarla çalışmanız gerek.”
Paylaş