69 yıl sonra yeniden Meclis’te azınlık milletvekili

Haberin Devamı

DUYDUĞUMUZDA şaşırdık. Çünkü alışkanlığımız yok. 69 yıldır bu topraklarda, azınlık milletvekili adayı görmemişiz... İşte Selina Doğan bir ilk! 69 yıl sonraki bir ilk. Üstelik kadın. CHP 2. bölge 1. sıra adayı. Bu ne demek? Direkt milletvekili demek. Yakışır! Türkiye’ye yakışır. Son derece iyi eğitimli, bütün ötekileştirilenler için mücadele etmeye hazır, harika bir kadın... Ona şans diliyoruz!



69 yıl sonra yeniden Meclis’te azınlık milletvekili


Türkiye’de Ermeni olmak ne kadar zor?
-E zor! Türkiye’de Ermeni olmak, her gün siyaset yapmak demek. Çünkü bu topraklarda Ermeni lafı küfür olarak algılanıyor...
“Affedersin Ermeni!”...
-Aynen öyle! Birinin köklerinde Ermenilik olduğundan söz ediliyorsa, davalar açılıyor. Hatırlarsınız, geçmiş Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermeni kökenli olduğu söylendi...
O da hakaret davası açtı!
-Evet. Dolayısıyla, her gün bu nefret söylemine maruz kalıyorsunuz. Ama ben, kendi özelimde, nispeten şanslı bir ortamda yetiştim. Fakat tabii ki burada mevzu benim kişisel durumum değil. Genel olarak Ermeni cemaatinin yaşadığı sıkıntılar...
Ermeni olmak bu ülkede Rum veya Yahudi olmaktan daha mı zor?
-Bu şekilde ayıramayız. Azınlık olmak zor. İnsanların kafaları karıştırılmış, bazı önyargılarla yüklenmişler. Halbuki birbirimize temas ettikçe, birbirimizi tanıdıkça bunları aşmamız mümkün...
İsminiz Selina diye, hayatınız boyunca, “Sen nerelisin? Yabancı mısın?!” sorusuna mı maruz kaldınız? Okulda, mahallede dışlandınız mı?...
-Ben 29 yaşıma kadar aynı apartmanda büyüdüğüm için hiç dışlanmadım. Yaşadığım yerde, annemi de babamı da hep çok sevdiler, saydılar. Küçükken sokakta oynarken anneme “Mama” diye seslenirken, arkadaşlarım “Acıktın mı Selina?” filan diye gülüşürlerdi. Ama ben olumsuz bir şey yaşamadım. Fakat dediğim gibi mevzu ben değilim. Mevzu azınlıkların durumu...
Aileniz adınızı “Selin” koysaydı, hayatınız daha mı kolay olurdu? Yoksa Türk isimleri vermeyi, ikiyüzlülük olarak mı değerlendiriyorsunuz?
-İkiyüzlülükten ziyade, bizde böyle bir gelenek yok. Anadolu’da rastlıyoruz. Takdir edersiniz, orada Ermeni kimliğiyle yaşamak biraz daha zor. İstanbul’da insanlar kültürlerine uygun isim koymaktan kaçınmıyorlar. Ben de çocuğuma bu yüzden Beran adını koydum...

Haberin Devamı


Ermeni kökenli’ ne demek ya?! Doğrusu, Türk vatandaşı bir Ermeni

Haberin Devamı



69 yıl sonra yeniden Meclis’te azınlık milletvekili


Siz kendinizi ne kadar Türk hissediyorsunuz?
-Türkiye’de yaşıyorum. Acıları, sevinçleri, gururları her şeyi birlikte yaşıyoruz. O anlamda tabii ki Türk hissediyorum. Ama yeri geldiğinde de Ermeni olduğumun göz ardı edilmesi rahatsız ediyor. Örneğin “Ermeni kökenli” denmesinden rahatsız oluyorum. Ben Ermeni’yim...
Ermeni Türk’ü?
-Benim tercihim Ermeni denmesi, Türk vatandaşı bir Ermeni...
Ermeni olmak, “Her an gitmeye hazır olmaktır”... Ya da “Hep bir ruh güvercin tedirginliği içinde yaşamaktır”... Böyle mi? Bu tanımlar doğru mu?
-Geçmişten bugüne yaşanan toplumsal olaylara bakıldığında: Evet, sürekli topun ağzındasınız! Siz, sanki burada rehinesiniz. En ufak bir kıvılcımda, hemen üzerinize geliniyor. Dolayısıyla doğrudur, geçmiştekilerin böyle bir ruh hali var. Yaşamlarını hâlâ o şekilde biçimlendirenler de var...
Nasıl yani?
-Mal mülk edinirken, “Nasıl olsa bir gün çeker gideriz! Gitmek zorunda bırakılırız!” şeklinde tasarruf edenler... Bugün büyük toplumla kaynaşma daha fazla ama geçmiş nesil için o ruh halinin daha ağır bastığı kesin...

Haberin Devamı

CHP İRADESİ

69 yıl sonra ilk defa, bir azınlık milletvekili yeniden Meclis’te olacak. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
-Tabii ki mutluluk verici! Bu, CHP’nin iradesi. Bir zamanlar farklı inançlar, farklı etnik kökenler Meclis’te temsil edilirken, daha sonra bu konumdan uzaklaşmış olmak, modern ve gelişmiş bir ülkeye yakışmıyor. Artık inşallah normalleşecek. Önümüzdeki dönemlerde bu sayı daha da artacak...

Bütün ötekileştirilmişler için siyaset

Saint Pulcherie ardından Damme de Sion’da okudunuz. Sonra Galatasaray Üniversitesi’nde hukuk...
-Evet. Ermeni olunca bir mücadele duygusuyla doğuyorsunuz. Çok zor olmadı yani hukuk okumaya karar vermem! Kısa bir süre çalışıp stajımı yaptıktan sonra yüksek lisans yaptım. Bilgi Üniversitesi’nde insan hakları hukuku alanında...
Siyasete neden atıldınız?
-Yaklaşık 14 yıl avukatlık yaptım. Sürekli bir şeylerden şikâyet ettim, yolunda gitmeyen şeyleri deneyimledim, gözlemledim. Ama bir yere kadar çare olabiliyorsunuz. Sonunda elimi taşın altına koyma fırsatım oldu. Cumhuriyet Halk Partisi, Ermeni cemaatinden bir kadın aday göstermeye karar verdiğinde çok heyecanlandım. Yakınlarımın da desteğiyle başarabileceğime inandım ve kabul ettim...
CHP’yi tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?
-Sosyal demokrat bir ailede büyüdüm. Babam da zaten 30 küsur yıldır bu partide faaliyet gösteriyor. Dolayısıyla hiçbir zaman uzağında değildim. CHP bir kitle partisi. Pek çok kesimi içerisinde kucaklayan bir parti. Benim Ermeni olmam, sadece Ermeniler için çalışacağım anlamına gelmiyor. Bütün ötekileştirilmiş kesimler için çalışmak istiyorum...
Siz CHP’nin değiştiğinin de göstergesi misiniz?
-Elbette. Değişti derken, daha demokratik, daha çoğulcu, daha eşit yurttaşlık temelinde siyaset yapmak anlamında söylüyorum.
Peki neden hadise yarattı sizin aday olmanız? Siz “1915 olayları” dediniz, bazıları “soykırım” dediğinizi mi iddia ediyor?...
-Az önce de söylediğim gibi, CHP bir kitle partisi. Böyle düşünenler de olacak, normaldir. Olağan karşılıyorum ama birbirimizi tanıdıkça, birbirimizi dönüştüreceğimize inanıyorum. Bu arada, bilinmesinde fayda var: Beni destekleyenler, eleştirenlerden çok daha fazla oldu...

Haberin Devamı

EŞİM ERDAL, HRANT’IN AVUKATLARINDAN

Babanız, Bakırköy Belediyi Başkan Yardımcılığı yaptı iki dönem... O da heyecanlı mı sizin için? Eşiniz mi daha heyecanlı, babanız mı?
-Valla, ikisi de çok destek. Babam, tabii bir Ermeni olarak bunun gururunu, sevincini farklı bir şekilde yaşıyor...
Eşiniz Hrant’ın avukatıydı değil mi?
-Evet. Erdal insan haklarıyla ilgili pek çok konuya angaje. Nefret cinayetleri olarak tanımlayabileceğimiz cinayetlere avukatlık yapmakta hâlâ. O da Türkiye’nin demokratikleşmesi anlamında çok hassas...
Eşiniz de Ermeni mi?
-Eşimin ailesi Alevi. Büyük annesi Ermeni’ymiş ama bu hiçbir zaman bir mevzu olmadı aramızda. Çocuğumuz 17 aylık, her iki kültürün geleneğiyle büyüyecek...

Yazarın Tüm Yazıları