Paylaş
SANAL SEKS ALDATMA SAYILIR MI?
Ayşecim,
Geçen gece kocamı msnde sanal seks yaparken yakaladım.
Ben odaya girince birden laptopu kapattı.
Merak ettim, ısrar ettimse de göstermedi.
Öfkelenip bağırıp çağırmaya başladım; itiraf etti, kamera aracılığıyla internette tanıştığı ve gerçekte hiç görmediğini söylediği bir kadınla seks yapıyormuş.
Kadın da Amerika’daymış.
Özürler diledi, endişelenmememi, sadece heyecan için yaptığını söyledi.
Ancak ben yıkıldım.
Biz daha 3 yıllık evliyiz ve seks hayatımız da gayet düzgün sanıyordum.
Boşanmayı bile düşünüyorum Ayşe. Sence ne yapmalıyım?
Yaşanan sanal birliktelik aldatma sayılır mı?
CEVAP: Evli çiftlerin çoğu, beraberliklerinde bulamadığı cinsel tatmini internette arıyor ve fiziksel bir ilişki olmadığı için internette yaptığı seksi aldatma olarak görmüyor. Ama bunun aldatma olup olmadığını söyleyebilmek de zor. Dediği gibi Amerika’da ise ve ilk defa böyle bir şey oluyorsa görmezden gelebilirsin bir kereliğine belki de. Boşanmak ağır bir sonuç olabilir.
Ancak genellikle psikiyatrik sorun da eşlik ediyor bu duygulara. Bir uzmandan yardım alıp tedavi olmasını önermelisin.
Seninle yapabileceği şeyleri sanal ortamda yapması çok da normal değil gibi.
* * *
30 YAŞINDAYIM % 50 ENGELLİYİM KİMSE İNSAN YERİNE KOYMADIĞI İÇİN İŞ BULAMIYORUM
Merhaba Ayşe Hanım,
Köşenizi uzun zamandır okuyorum, size yazıp yazmama konusunda çok kararsızdım ama o kadar çaresizim ki...
Başlıkta yazılı sözler engelli kardeşime ait, uzun zamandır iş arıyor ama tüm kapılar yüzüne kapalı. Türkiye de engelli olmak o kadar zor ki...
Kardeşime de yetişebilir misiniz? Bilemiyorum, umutsuzum...
Kardeşim 1980 doğumlu, lise mezunu
% 50 Ortopedik engelli. Engeli kollarında ve günlük yaşamını etkilememektedir.
Daha önce satış elemanı ve veri giriş elemanı olarak çalıştı.
Office programlarına hâkim, büro makinelerini kullanabiliyor. İşletmenlik sertifikasına sahip.
Nuray
CEVAP: Nuraycım, mailini yayınlıyorum. İnşallah kardeşine uygun bir iş bulunabilir. Kardeşini de azminden dolayı kutluyorum. Büyük işyerlerinin engelli çalıştırma zorunluluğu var, kardeşin iş ve işçi bulma kurumuna başvurdu mu bunun için?
İkinizi de öpüyorum.
* * *
OĞLUMUN VELAYETİ
Merhaba Ayşe,
Eşim ile boşanmaya karar verdik. Kafam çok karışık. Daha detayları da tam konuşamadık gerçi o yüzden önce sana sormak istedim. Avukata gidecek gücüm yok şu an.
Ben ev hanımıyım, bir oğlum var boşanmada hâkim çocuğu kime verir?
Eşimin iyi bir işi var. Oğlumu benden alabilir mi?
Eşimle çocuk konusunda anlaşamazsak ne olur?
Zeynep
CEVAP: Sevgili Zeynep, çocuğun yaşını belirtmemişsin, Av. Merve Gürcan’dan aldığım bilgilere göre yaşı küçükse mahkemeler genellikle velayeti anneye verir. Ev hanımı olman bunu etkilemez.
Eşin nafaka vermek zorunda çocuk için, şartları varsa sen de kendin için nafaka ve tazminat talep edebilirsin. Avukat tutacak gücün yoksa baroya başvurabilirsin.
* * *
MASA BAŞINDA OTURMAKTAN BASENLERİM BÜYÜDÜ
Benim gibi sabah 8, akşam 5 sürekli bilgisayar karşısında oturup basenleri genişleyen çoktur. Neler yapabilirim?
Akşama kadar hareket yok. Zaten eve yorgun gidiyorum, evde de bir koşuşturma saat oluyor sana 10, hadi yatağa.
Gün içinde de en fazla tuvalete gitmek için 10 m lik bir koridorda yürüyorum. Eve gitmek için 5-10 dakikalık bir yol.
Hafta sonları yürüyüş yapıyorum ama 18 aylık kızımla zor oluyor, tempo olamıyor.
Ev işlerinin de ne kadar kalori yaktığı malum.
Yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum ama yetmiyor.
CEVAP: Evinle işin arası yürüyüş yapılabilecek gibiyse yürüyerek gidebilirsin eve. Asansör yerine merdivenleri kullanabilirsin.
Günde 1-2 litre de su içmende yarar var. Başka öneriler gelirse onları da paylaşırım.
* * *
SİZ PAYLAŞTIKÇA BİR ENGELLİ KARDEŞİMİZ TEKERLEKLİ SANDELYE SAHİBİ OLACAK ( MAVİ KAPAK KAMPANYASI )
Şimdi Yolda yürüyorsunuz bir pet şişe gördünüz (markası kesinlikle önemli değil herhangi bir marka olabilir) eğilin ve kapağını alın.
Evinizde bir torbaya doldurun. Ne kadar olursa, bir engelliyi mutlu etmiş olacaksınız. Çorbada sizin de tuzunuz olacak.
Unutmayın her 250 kg kapağa 1 tekerlekli sandalye verilecek.
Ve unutmayın: her sağlıklı insan (bizler) bir engelli adayıdır.
Birçok engelli kardeşimiz parasızlıktan ihtiyacı olan tekerlekli sandalyeyi alamıyor, dışarı çıkamıyor, deniz kenarına gidip martıların denizin üzerinde nasıl süzüldüklerine şahit olamıyor.
Bütün gün evde kalıyor. Ben bunu bizzat çok yakın bir dostumda yaşadım.
Onların durumu çok zor. Bakın evden çıkamıyorlar. Bizler 3 gün evden çıkmadığımızda nasılda sıkıntı basıyor.
OYSAKİ ONLARIN HAYATLARI BU
Geri dönüşümlü olmak üzere plastikten oluşan kapaklar toplatılarak, bütün toplanan kapaklar doğrultusunda engellilere tekerlekli sandalye ve ihtiyaçları olan malzemeler olarak geri dönecektir.
Gelelim Kapakları Nasıl Toplayıp Ulaştıracağınıza
Sakatlar Derneği, bazı belediyeler ve okullar bunları topluyor. İnternetten de size en yakın belediyeye başvurup bilgi alabilirsiniz.
Biriktireceğiniz kapakların renk ve ebatları önemli değildir.
Nazan
CEVAP: Harika bir kampanya bu, ben de sakatlar derneğinin ve Kadıköy Belediyesi’nin topladığını duymuştum. Herkes yolda bulduğu kapakları toplasa hem engelli kardeşlerimiz mutlu olur hem de çevremiz temizlenmiş olur.
* * *
GENEL AF
Sayın yetkililer;
Bizler birer kader mahkûmu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin birer vatandaşı olarak sesimizi duyurmak istiyoruz.
Ve bu konuda sizlerin de yardımını diliyoruz.
Ben kendim 31 ay cezaevinde kaldım, cezaevinde hamile olduğumu öğrendim ve orada doğum yaptım.
Çıkana kadar bakacak kimsem olmadığından bebeğim de yanımdaydı.
Kendimle beraber çocuğum da ayrı rezillik yaşadı. Yeni yapılan cezaevleri söylendiği gibi ne kadar Avrupa Standartları üzerinde de olsa zihniyet ve sistem aynı olduktan sonra hiçbir faydası yok. Benim gibi birçok kadın rezillik çekiyor.
Ben ve birçok insan hep başkalarının kurbanı olmuş, cezaevine girmiş insanlarız.
İnanın bana cezaevine girdikten sonra gerçekten pişman olmuş, her gün çıkabilmeyi, affedilmeyi dileyen birçok insan var. Her şey çile orada.
Ben cezaevinden çıkalı 7 ay oldu ve benim çok güzel bir hayatım varken başkaları yüzünden kurban oldum ve cezaevine girdim.
Bütün ailem, iş hayatım, aile hayatım alt üst oldu. Maddi ve manevi yıkıldık.
Bu yaşadığım olaylar yüzünden işe giremiyorum. İşverenler gerçekten yeniden hayat kurmak istediğimize inanmak istemiyorlar.
Benim davam ediyor ve davamın sonucunda büyük ihtimalle ceza alacağım ve sonrasında Yargıtay onaması gerçekleşince tekrar cezaevine gireceğim.
Peki, o zaman benim çocuğuma kim bakacak?
Çocuğumun babası yok. Annem hasta ve yaşlı ne kadar yaşayacağı belli değil.
Diyelim cezam onandı, ben cezaevine girdim ortada kalan çocuğum ne olacak?
Sokakta kalacak, ne olacak; her türlü pisliğe bulaştıracaklar ve yeni bir suçlu yetişecek.
Ben cezaevindeyken bankalara olan kredi kartları borcum felaket derecede katlamış gitmiş, işe girip ödemek istiyorum bu davamdan dolayı işe almak istemiyorlar.
Hadi diyelim iş buldum, kart borcumu taksitlendirip ödeyeyim desem taksitlendirme yapınca 2 gün sonra cezam onanır cezaevine girersem yine borç kalacak.
Bu devam eden davadan dolayı önüm tıkandı, adım atamıyorum.
Ne olur sizlere yalvarıyoruz sesimizi duyun duyurun. GENEL AF istiyoruz.
Yeni tertemiz, huzurlu bir hayat için, geleceğimizin aydınlanması için, çocuklarımızın aile ortamı içerisinde iyi bir geleceği olması için bu davalardan kurtulmak için GENEL AF istiyoruz.
Ne olur gerçekten keşke olmasaydı diyen insanlar için, bir kere suç işlemiş, bir dahası olmaması için elinden gelen tüm itinayı gösterecek bizler için, analarımız, babalarımız, çocuklarımız için, aydınlık bir gelecek için GENEL AF istiyoruz.
Duyun sesimizi ALLAH (c.c.) bile kullarını af dileyince affediyor, siz de devlet büyüklerimiz, tüm yetkililer bizler de sizlerden GENEL AF diliyoruz.
Bizi anlayacağınızı ümit ediyor, iyi çalışmalar diliyoruz.
Saygılar.
ÖZLEM
CEVAP: Özlemcim, gerçekten zor bir durum seninki. Suçunun ne olduğunu yazmamışsın ancak pişman olduğun ve çalışıp düzeltmek istediğin anlaşılıyor.
Büyük şirketlerin hükümlü çalıştırma yükümlülükleri de var sanıyorum. Ancak tabi henüz karar verilmediği için şu aşamada işe yaramayacaktır.
Çocuğun da ceza alman durumunda çocuk esirgeme kurumunda kalabilir. İnşallah ceza almadan kurtulabilirsin.
* * *
MİNİK KIZA AYAKKABI TALEBİ 16 Mayıs 2011
Ayşe Abla,
Konu kısmında yazdığım haberin iletişim bilgilerini rica ediyorum.
Kızımın bolca küçülen ayakkabısı var yollayacağım.
Öpüyorum,
Özge
CEVAP: Özge’m ben de seni öpüyorum. İletişim bilgilerini hemen ileteceğim sana. Sevgiler.
* * *
KIZIMA BURS
Yeniden merhaba Ayşe.
Dün benim de sorunumu köşene taşımışsın, çok teşekkür ederim.
Ve bana aşağıdaki cevabını yazmışsın:
CEVAP: Kızını almak için velayet davası açmayı düşündün mü ya da ona daha yakında olabileceğin bir iş bulmayı? Bunları söylemek kolay yapması zor diyeceksin ama bazen bakış açını değiştirmekte de yarar olabilir.
Tabi ki her anne çocukları için en iyisini ister. O yüzden neden patene gönderiyorsun demeyeceğim iyi ki gönderiyorsun ama böyle borç harç kendini yıpratacak kadar da zorlamamalısın kendini.
Bakalım A. için bir burs bulabilir miyiz. Öpüyorum seni ve kızını.
Kısaca cevap vereyim:
Bir daha velayet davası açmak, bir daha aynı dönemlere dönmek istemiyorum. Zaten şu anda kızımla bir araya gelebilmek adına bir sorunumuz yok.
Haftanın perşembe-pazar bölümünde benimle, pazar gecesinden perşembeye kadar da babasıyla ve keyfi gayet yerinde.
Üstelik şimdi dava açsam, babasının eline mahkemeden celp gitse, anında kızımı yeniden göstermemeye başlar, “rahat mı battı?” diyerek. Varsın böyle kalsın, zaten kızım da büyüyor artık.
Ona daha yakında olacağım bir iş çözüm olamayacaktır Ayşe. Çünkü mesele sadece benim işimle, babası Bayramoğlu (Gebze)’nda oturan kızımın arasındaki mesafe değil.
Benim işim Şişli’de, kendimiz Sarıyer’de oturuyoruz, kızımın paten yaptığı tesis ise Zeytinburnu’nda. Yani o kadar uç noktalarda koşturmalar var ki, sırf işyerimin değişmesi sorunları çözmeye yetmeyecektir.
Kaldı ki, işim çok çok iyi. Hem şirket anlamında, hem konumum, hem burada kurduğumuz bağlar. Ben 5 seneyi aştı burada çalışmaya başlayalı Ayşe.
Ve çoğu zaman özel hayatımda yaşadığım tüm sıkıntılardan kaçtığım, kafamın rahatladığı ve kendimi güvende hissettiğim yer burası, işyerim, ofisim olmuştur. Bu da Allah’ın bana bir lütfu belki de.
Patene gidiyor olmasıyla ilgili olarak destekleyici sözlerinden ötürü çok teşekkür ederim, içime su serptin. Doğru bir şey yaptığımı hissettirdin bana, çok sağol.
Birilerinin yardım elini uzatacağı şey, okul bursu mu olur. Olabilir mi ya da?
Ya da ben şu an hesapladığımda, şaka gibi belki ama beni düze çıkartacak, boşandığım anda dahi hayatıma kendi başıma yön verebilmeme olanak sağlayacak ve tüm borçlarımdan arınmama vesile olacak, bana yeniden nefes aldıracak meblağın 15.000, taş çatlasın 20.000 TL’yı geçmeyen bir para olduğunu gördüm.
Yani bankalar, sağ sol ıvır zıvır derken, 15.000-16.000 TL’yı ödeyebilsem, sonrasında da rahatlıkla kiramı öderim ve belki hatta biraz daha da ucuz bir eve de çıkarım ve asıl en önemli sorunlarımın başında gelen kızımı alabilmek, oradan oraya getirip götürebilmek (antrenmanlar gibi) için gereken, sadece ayağımı yerden kesecek arabayı dahi alabilirim.
Kalan 2-3.000 TL de belki biraz daha ferahlamama yardımcı olur, hepsi bu.
Ya da A’ya burs. Birisi… Hangisi daha kalıcı ve kökten çözümdür bilemiyorum.
Okulu-yemeği-servisi derken o bile bana 900 TL civarında bir harcama kalemi oluyor her ay.
Kafam durdu zaten Ayşe. Epeydir durmuş durumda... Sen bana akıl ver, yön ver.
Şu yaptığın kadarı ve bana kendimi bir anda iyi hissettirdiğin için de Allah senden razı olsun. Kızının hep gülen gözlerini gör dilerim.
Sevgilerimle.
CEVAP: Moral bozmak yok, her şey bizler için. Çok şükür ki iyi bir işin ve güzel bir kızın var. İnşallah soruların da en kısa zamanda çözülür. Öperim.
Paylaş