Ayşe Ablacım merhaba,  Öncelikle yayının için..." />  Ayşe Ablacım merhaba,  Öncelikle yayının için..." />

Yetiş Ayşe

Haberin Devamı

KÜÇÜK BİR SORU

 

 

Ayşe Ablacım merhaba,

 

Öncelikle yayının için başarılar diliyorum ama çok da üzülüyorum ben çalıştığım için ekran başında olamayacağım.

Allah’tan internet diye bir şey varmış.   

 

Ablacım benim yaklaşık 5 kilo kadar fazlam var. Kendi çapımda bir şeyler yaparak vermeye çalışıyorum.

Fakat uzun zamandır ağzımda sürekli yaralar oluyor, yemek yerken, hatta su içerken bile canımı yakacak derecede.

Bunun için eczacı arkadaşıma danıştım ve B vitamini eksikliğinden olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Bemiks adındaki ilacı günde 2 tane olarak bir süre kullanmamı istedi.

Çevremden duyduğum kadarıyla bu ilaç kilo yapıyormuş. İnternetten biraz baktım ama bu tür bir şey bulamadım.

Senin bu ilaç hakkında bilgin var mı ablam?

Bir yandan kilo vermeye çabalarken bir yandan da ilaç bana aldırmasın?

 

Sevgiyle kal ablacım

 

M. B

 

CEVAP: Bemiks bildiğim kadarıyla ilaç değil vitamin zaten. Vücut vitaminlerin fazlasını depolamaz atar. Yine de her şeyin fazlası zarar çok uzun süreli kullanmamanı öneririm. Kullandığın kutu bitince bir süre ara verirsin. Bu arada ağzındaki yaralar için gargara da kullanabilirsin. Ancak bunlara rağmen geçmezse mutlaka doktora danışmalısın. Allah korusun başka bir hastalığın belirtisi de olabilir ihmale gelmez.

 

…………………..

 

KANSER

 

Merhaba Ayşe Abla;

Ne yazsam nasıl yazsam bilemiyorum. "Her ölüm erken ölümdür" der şair. Fatih kardeşimin de çok erken olmuş maalesef ölümü.

Ben de kanser hastasıyım.

İlk kez 29 yaşında karşılaştım onunla ve sol mememi kaybettim. Tedavi oldum ve iyileştim, aradan 5 yıl geçti ve şimdi kanser kemiklerime yayıldı.

Haberin Devamı

Yakında kemoterapi alacağım.  Bundan 13 yıl önce de kalçamdan ameliyat olmuştum.( Marmara Üniversitesi G.S. F'de okuyordum.

2. sınıfa geçmiştim, ara verdim 1 yıl)

Doğumsal bir kalça çıkığı nedeniyle büyük bir operasyon geçirmiştim. Kemik ağrısı öyle fazlaydı ki ağrıdan dolayı 1 hafta boyunca bana morfin vermişlerdi. Sonrasında ise ağrı kesici iğnelerle idare etmiştim. Aradan zaman geçti ben o dönemde yaşadığım sıkıntılar geride kaldı, iyileştim diye düşünürken hayır, daha yaşayacağım başka büyük problemler varmış meğerse. Meme kanserinde tedavi olup iyileştiğimde ise kendimi zafer kazanmış bir komutan gibi hissetmiştim.

Şimdi ikinci bir zafer kazanmam gerekiyor. Daha zor bir savaş bu ama ben pes etmedim. Hayat ne denli zor olsa da yaşamı seviyorum.

Haberin Devamı

Tüm kanser hastalarına acil şifa diliyorum. Güzel günler göreceğiz güneşli günler.

Sevgiyle kalın.

Ressam H.

Resim çalışmalarımdan örnekler gönderiyorum, umarım hoşunuza gider.

 

CEVAP: Sevgili H. Sen çok güçlü bir kadınsın bence bunun da üstesinden geleceğine eminim. Bu hastalığın en önemli ilacı moral ve motivasyon. Moralini yüksek tut ve resim yapmaya devam et. Çok beğendim izninle bir tanesini paylaşıyorum sevgili okurlarımla.

 

Yetiş Ayşe

 

 

 

ŞEKER KIZIMIZA ALBÜM

 

Merhaba

 

Yazımız bu kadar çabuk yayınlandığı ve çok kısa sürede cevap geldiği için çok teşekkür ederim.

Ben sizden bir cevap alana kadar arkadaşıma böyle bir girişimde bulunduğumdan söz etmemiştim.

Haberin Devamı

Dün köşenizde bir cevap aldığımızı görünce kendisiyle de konuştum.

Gazi Osman Paşa' ya gidebiliriz.

İnşallah olumlu bir cevap alırız. Ama almasak da ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Sevgilerimle

 

M.

(İsim yayınlanmazsa sevinirim)

 

CEVAP: İletişim bilgilerinizi paylaşacağım. Umarım G.O.P.’daki fotoğrafçıyı ayarlayabilmiştir okurumuz.

 

………………

 

 

NİŞAN ELBİSESİ YARDIMI

 

Merhaba Ayşe Hanım nişanlık isteyen arkadaşa eğer bedeni uyar ve beğenirse kendi kına gecemde giydiğim elbisemi verebilirim. Bana ulaşması için telefonum 05…..

Hoşça kalın, kendinize iyi bakın.

Fatma

Ankara

 

CEVAP: Sevgili Fatma, iletişim bilgilerini paylaşacağım, kendi aranızda anlaşırsınız artık. İnşallah uygun olur kıyafetin. Bu güzel desteğin için teşekkür ediyorum ve kucaklayarak öpüyorum seni.

Haberin Devamı

………………

 

DÜZENSİZLİK DE BİR DÜZENMİŞ ASLINDA BUNU ÖĞRENDİM

 

Ayşe Hanım,

 

Sizinle bir şeyler paylaşmak ve de sizden yanıt almak çok hoş, yazıma sayfanızda yer verdiğiniz için teşekkür ederim.

 

Şimdi size anlatmak istediğim konu yine biraz benden biraz çevreden biraz insanlardan biraz şundan, bundan…

 

O denli iyi kalpli, o denli sevecen, sempatik ve de merhametli bir erkek arkadaşım var ki. Hem sırdaş, hem arkadaş, hem sevgiliyiz.

O bir tane. Biliyorum ki değişmeyecek ve her daim bu güzel huylarından ödün vermeyecek.

Kalbi güzel, kendi güzel bir erkek arkadaşım var. Onu çok seviyorum, biliyorum o da beni çok seviyor.

Yaklaşık 2 senelik bir birlikteliğimiz var. Her zaman yanımda onun varlığını hissetmek çok güzel.

 

İş hayatım…

Bir lojistik firmasında çalışıyorum, 2005’ten 2010 mart ayına dek finansman departmanındaydım ancak 2010 mart ayında departman değişikliğim yapıldı.

Ve gerçekten çok da bilgi sahibi olmadığım bir departman; Bilgi İşlem. Şaka gibi geldi.

Peki, dedim boynum bükük. Huzursuz ve de yabani davranışlarım oldu ilk önce, nihayetinde farklı bir departman öyle değil mi?

Sonra sonra alıştım, hala alışmaya çalışıyorum desem yalan olmaz.

Düzensizlik, tertipsizlik, bilgisizlik sevmediğim şeyler.

Ama yavaş yavaş karıştım bu ortama. Ama içimde öyle derin bir huzursuzluk var ki, hala sıkıntılıyım, hala tuhafım.

İlk aylar daha kötüydüm.

Bu düzen beni bozar, pardon ‘’düzensizlik’’dedim.

 

Hayat çok garip, insanlar çok garip…

 

Dilerdim ki 5 sene boyunca emek verdiğim finansmanda, alanımda ilerleyeyim fakat olmadı.

Düzensizlik de bir düzenmiş aslında, bunu öğrendim. Şimdi ayak uydurmaya çalışıyorum takıla takıla…

 

İçimdeki derin ve de sessiz huzursuzluğu saklayarak devam edip, susuyorum.

 

Umarım her şey ileride yoluna girecek.

 

Saygılarımla,

M.

 

CEVAP: Sevgili M. şirketler ekonomik nedenlerle bazen böyle değişiklikler yapabiliyorlar. Bu işsizlik ortamında da insanlar katlanmak zorunda kalıyor maalesef. Ancak eminim ki sen bulunduğun ortamı güzelleştirebilecek nitelikte bir insansın. Oraya bir düzen getirip mutlu olmaya çalış. Sevgiler.

 

……………………….

 

 

LAZ KIZINDAN ABİYE KIYAFET İSTEĞİ

 

 

Sevgili Ayşe Aral;

Bu maili okur musunuz bilmiyorum ama ben yine de şansımı deniyorum. Çünkü içinde bulunduğum çaresizlikten dolayı her türlü şansımı deniyorum. Sonuçlara da alıştım. Olumlu olsa da olmasa da.

 

Uzun zamandır Türkiye’de birçok insan gibi maddi sıkıntılar içindeyim. Hani her şey üst üstte gelir ya. İmkânlar olmadığı zaman her şey üstüne gelir. İnsan “yeter artık” diye isyan eder. Ben isyan etmedim, çaresine bakmaya çalıştım. Çalıştım ama bir sonuç olmadı. Yine çaresiz ve imkânsız gibi her şey önümde duruyor. Gün geçtikçe de büyüyor gözümde.

 

18 yıllık evliyim. (Gereksiz geçen onca yıl. O kısmı ayrı bir konu.) İki çocuğum var. Kızım 14 Ocak’ta 18 yaşına girecek, oğlum 20 Ocak’ta 16 yaşına girecek. İkisi de okuyor çok şükür.

Kıt kanaat geçiniyoruz. Ben de eşim de çalışıyoruz. Ama birkaç yıl önce eşimin çalıştığı şirket bizi alt üst etti. Kendileri de battı. O günden beri toparlanmaya çalışıyoruz ama bir türlü olmadı. Eşim bir süre işsiz kaldıktan sonra iş buldu. Şimdi o 900 TL alıyor, ben ise 750 TL alıyorum. 550 ev kirası, telefon, elektrik, su, tüp, çocukların okul masrafı, yol masraflarımız, yiyecek içecek, eşimin kredi kartı için bankadan çektiği kredi borcu ödemesi ayda 250 TL ve borçlarımız. Bir evin giderlerini bilirsiniz, hepsini aldığımız bu maaşla idare etmeye çalışıyoruz.

 

Şimdi diyeceksiniz ki bütün bunlardan bana ne?  Böyle sorunları olan hatta daha çok imkânsızlıklar içinde olan bir sürü insan var. Haklısınız tabii. Ama ben içinde bulunduğum durumu çözebilmek için her türlü şansımı denedim, deniyorum.

 

Hafta sonları tatil olduğum için iş aradım. Ev temizliği, ofis temizliği, alnımın teriyle kazanacağım ek gelir için nette ilan verdim, her arkadaşa, tanıdığa söyledim.

 

Tanıdıklardan olumlu cevap gelmedi, iş yok. Netten ise bir sürü kendi egolarını düşünen sapıklardan cevap geldi. Yine de bir ihtimal diye kendimi riske atıp görüşmelere gitmeyi de düşündüm ama bu kadar sorunların içinde başka bir belaya bulaşmaktan korktum doğrusu.

 

Referanslı biri olsaydı hiç düşünmeden gece gündüz çalışmaya razıyım. En azından bir düzlüğe çıkana kadar ama yok. İşte bu çaresizlik içinde en kolay çözüm olan nefesimi sonlandırmadan, yıldızlara ulaşmak istedim yani size. Sıfıra yakın yaşamaya alıştım ama artık sıfırdayım. Çaresizlik nedir ne kadar biliyorsunuz bilmiyorum ama umarım kendimi anlatabilirim.

 

Şimdi, beni bu kadar çaresizliğe iten durumlardan biri şu; ben Rizeliyim. Ailem Rize’de yaşıyor. Ben İstanbul’da yaşıyorum. (Memlekete dönün demeyin. Eşim Karslı, memleketlerinde bir şeyleri yok. Zamanında göçüp gelmişler. Burada da bir şeyin sahibi olamamış.)

Çok sevdiğim kardeşim, (onun küçüğü erkek hariç) benim küçüğüm 33 yaşında okuyup öğretmen oldu 13 yıllık öğretmen fakat hayat arkadaşını ancak buldu. Uzun uğraşlar sonucunda nihayetinde evleniyor.

Kurban bayramının 4. günü nişan, 2 Temmuz’da da düğünü olacak. (Sıradaki erkek kardeşimi hiç demiyorum bile.) Şimdi; İstanbul’dan Rize’ye düğüne gitmek benim için imkânsız. Ama insanın kendi kardeşi hem de candan ciğerden nasıl öyle güzel günlerinde yanında olunmaz. İşte bunun için savaş veriyorum. Yol parası, kıyafet (hediyeden geçtim, o durumumu biliyor.) Şu anki gelirimle, değil Rize’ye düğüne gitmek, günlük kıyafetimle bile İstanbul’dan çıkamam.

 

Bu durumda sizin bana nasıl yardımınız olur ben de bilmiyorum ama dedim ya çaresizlik her türlü şeyi yaptırıyor insana. Şu an son şansımı deniyorum. Zaman zaman insan büyük boşlukta hisseder kendini, belki şu an onu yaşıyorum ama ben çaresizliği, çözümsüzlüğü kabullenemiyorum. Bir çıkış yolu, bir çare, çözüm vardır diye düşünüyorum ve aklıma gelen tüm ihtimalleri değerlendiriyorum.

Belki bir umut, küçük bir ışık, bir mum yanar. (Kullanmadığınız kıyafetleriniz, ayakkabılarınız varsa, kıyafet sorunumuz çözülür belki.) Umarım bir nefes olursunuz. Buna çok İhtiyacım var.

 

Son olarak sizden ricam, olur da bu mailimi okur da, yayımlamak isterseniz adımı, soyadımı ve iletişim bilgilerimi yazmazsanız çok sevinirim. Hayatım boyunca kaybetmediğim şey, onurum ve gururum olmuştur. Gazete de deşifre olsun istemiyorum. Size tüm iletişim bilgilerimi yazıyorum. Sevgi ve Saygılarımla.

 

Köşenizi keyifle okur, başarılarınızın devamını dilerim.

İyi Çalışmalar…

 

CEVAP: Sevgili Laz kızı, tabi ki kardeşinin düğününde onun yanında olmak ister insan. Eminim ki benim sevgili okurlarım da senin düğüne güzel kıyafetlerle, şıkır şıkır gitmene destek olacaklardır. Belki otobüs bileti göndermek isteyen bile olur. Lütfen bana beden ölçülerini de yaz ki okurlarımıza daha fazla bilgi verebileyim.

……………..

 

36 BEDEN GELİNLİĞİMİ VERMEK İSTİYORUM

 

Ayşe Hanım Merhaba,

 

Yazılarınızı hemen her gün takip ediyor, ilgiyle okuyorum. Sizin gibi değerli kalemlerin varlığı mutlu ediyor. Özellikle Yetiş Ayşe bölümünüzü okuyor, ne yapabilirim sorusunu bizlere sorgulatıyorsunuz, bu müthiş.  

Benim elimden gelen ne varsa yapmak isterim, bolluk içerisinde bir hayatım yok ama evimde şu anda 36 beden gece elbiselerim,  gelinliğim mevcut. Özellikle ihtiyaç sahibi bir gelin adayına özene bezene diktirdiğim gelinliğimi hediye etmek isterim. Sizin vasıtanızla olursa da çok sevineceğim.

 

Sevgiler  

Selin

 

CEVAP: Selinciğim harikasın ne diyeyim. İyi ki senin gibi okurlarım var. Sizlerden gelen bu desteği gördükçe mutlu oluyorum iyi ki bu işi yapıyorum diyorum ben de. Sana uygun taleplerin iletişim bilgilerini en kısa zamanda göndereceğim. Gelinlik ihtiyacı olanlara özellikle duyurulur.

 

 

………………

 

 

NİŞAN ELBİSESİ YARDIMI

 

 

Merhabalar Ayşe Hanım,

 

Bugünkü yazınızda bir bayanın nişan için bir elbiseye ihtiyacı olduğunu yazılmışsınız. Bende elbiseler var ancak kendisi kapalı bir elbise istemiş sanırsam. Belki benim elbisenin üzerine bolero vs giyerse, gayet şık olur.

 

Kendisine mail adresimi iletirseniz veya bana iletirseniz, irtibata hemen geçebilirim.

 

Teşekkür ederim.

Melek  

 

CEVAP: Melekciğim sen de adın gibi bir meleksin anlaşılan hemen gönderiyorum bilgileri. Sarılarak öpüyorum seni de, iyi ki varsın.

 

……………….

 

 SULTAN HANIM’IN BİLGİLERİ

 

Ayşe Hanım,

 

Kedilere mama yardımı yapabilmek için Sultan Hanım’a ulaşabilecek bilgileri rica edebilir miyim?

 

Ayrıca sitenizde son zamanlarda gündemden düşmeyen ve bizim gibi hayvan severlerin de düşürmeye niyeti olmadığı "kediyi tekmeleyerek öldüren" ismi lazım değil şahısla doğrudan ilgili olmasa bile insanlara bu yapılan olayın dehşetini anlatabilecek bir kaç satır yazar mısınız?  

Sizin gibi insanların kendilerinden biri kıvamında gördükleri candan, damardan, içi dışı bir (yağ çekmek gibi oldu ama vallahi de billahi de değil) hayatın içinde olmazsa olmazı olan birinin yazacağı bir cümlenin bile çok etkili olacağına inanıyorum.

Sizin gibi çılgın birini tanıdığım için çok mutluyum, itiraf edeyim ağabeyim sayesinde çocukluğumu onların karelerinde geçirdiğim Avanak Avni’nin ve Arap Kadri’nin yaratıcılarının kızı ve yeğeni olmanız da sizi daha daha çok sevmeme sebeptir. Hayatımın çılgın Bedişisiniz, takibinizdeyim.

 

Tüm içten sevgilerimle...

 

Sacide

 

CEVAP: Sultan Hanım’ın bilgilerini tabi ki hemen iletirim. Güzel sözlerin için de ayrıca teşekkürler.

 

Görüntüleri maalesef ben de internette izledim. Bu nasıl bir vahşettir anlamak mümkün değil. Bir insan masum bir kediye nasıl böyle bir kin besleyebilir aklım almıyor.

Gerçekten tedaviye ihtiyacı olduğunu ve acilen tecrit edilmesi gerektiğini düşünüyorum böyle insanların. Bugün minik bir kediye bunu yapan yarın insanlara da yapacaktır.

 

………………

 

 

İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM

 

 

Vakıf Gureba için yazdığım yazıyla ilgilenip Gureba’dan ilgili doktor için randevu almışınız. Ancak ben anneme Okmeydanı Ssk’dan endokrin için randevu aldım perşembe günü ve cuma günü gitti. Doktor tahlillerinin iyi olduğunu söylemiş.

İlgilendiğiniz için teşekkür ederim.

İyi günler, iyi çalışmalar.

 

Sevgi

 

CEVAP: Annenizin iyi olduğuna sevindim. Ancak rica edeceğim benden bir şey yapmamı istedikten sonra bir şekilde olay çözülürse beni de haberdar edin ki boşuna mesai harcamayalım biz de.

 

……………………

 

SEREBRAL PALSİ/SP'Lİ ÇOCUKLAR OKULU

 

 

Sevgili Ayşe,

 

Bugünkü yazında serebral palsiyi görünce hemen yazmak istedim. Türkiye'de ilk ve tek olan okulumuz hakkında bilgi vermek istedim. Ankara MEV Gökkuşağı İlköğretim Okulu.

Örnek bir okul, çünkü serebral palsiye sahip engelli çocuklar, engelsiz çocuklar ile birlikte öğrenim görüyor bu okulda. Eşi benzeri yok.

Aynı sınıflarda, aynı sıralarda, aynı koridorlarda, aynı yemekhanede geçiyor günleri.

Hep birlikte, hep el ele. Benim oğlum o okuldan mezun olup Anadolu Lisesi kazandı, kızım ise henüz 4 üncü sınıfta.

Engelli değiller çok şükür. Çok şükür diyorum, çünkü o okula her gittiğimde hayatımdaki her şeye şükür etmeyi öğrendim.

 

SP'li çocukların ve ailelerin yaşadıkları zorluklara şahit oluyorsunuz orada. Ama en güzeli ne biliyor musun? Oradaki engelli-engelsiz bütün öğrenciler kaynaşmış durumdalar.

Adı üstünde, bu bir kaynaştırma okulu zaten. Tüm çocuklar birbirini olduğu gibi kabullenmiş durumdalar. Benim çocuklarım sokakta bir engelli insan gördüklerinde garipsemiyorlar. Onlar için bu hayatın gerçeği, farklı insanlar da olduğunu kabullenmenin gerçeği.

Okuldaki öğrenciler birbirlerine destek oluyorlar, birlikte oyunlar oynuyorlar, birlikte yemek yiyorlar, bayramlarda törenlerde birlikte sahne alıyorlar. İzlediğim her töreni gururla ve gözyaşıyla, dolu dolu yaşıyorum. Bizim okulun çocukları şunu öğrendiler; engeller bedende değil, kalplerdedir. Onlar kalplerindeki engelleri kaldırdılar.

Bir an bile tereddüt etmedim çocuklarımı bu okula kayıt ederken. Asla pişmanlık yaşamadım. Oysaki yakın çevremden tepki de aldım. Çocuklarımı niçin engelli çocukların olduğu bir okula yolluyormuşum diye. Anlatamadım onlara, anlamak istemedi bir kısmı. Ne acı, farkında değiller ki hala, her an başımıza talihsiz bir kaza gelebilir, engelli yaşamak zorunda kalabiliriz. İlla başımıza mı gelmesi gerek empati hissetmek için?

Kızım ve oğlum çoktan farkındalar, SP'li çocukların seçimi değildi böyle doğmak.

Yargılamıyorlar, sorgulamıyorlar; arkadaşlarını birer birey olarak, kendileri gibi düşünceleri, duyguları olan bireyler olarak algılıyorlar.

Hayatlarının derslerini aldılar orada, sadece müfredat konularını değil. Umarım ülkemizde bu tür okullar çoğalır da, kalplerdeki engelleri birer birer kaldırırız ortadan.  

 

Sevgilerimle,

Esra U.

 

CEVAP: İlk defa duydum ben de böyle bir okulu. Sadece tek bir okulda değil tüm okullarda engelliler düşünülmeli. Onlara uygun asansörler, rampalar derslikler yapılmalı. İnşallah olur yakın gelecekte insan olduğumuzu hatırlarız.

 

---------------------

 

 

AZMİN ZAFERİ

 

Ayşe Hanım,

Nereden başlasam, nasıl anlatsam ah bir anlatabilsem. Yazılarınızın bir gününü dahi kaçırmadan okuyan sadık okuyucularınızdanım. Çoğu yönlerimiz benzeşiyor, bazen ben yazsam aynını yazardım diye düşünüyorum.

Ben kim miyim?  Ben ismimi yazmamanızı özellikle rica ediyorum.

41 yaşındayım, 16 yaşımda evlendim, 37 yaşımda boşandım. Hayatı sil baştan yaşamayı istedim. Azimliyim, hırslıyım, çalışkanım başarmamam için ne neden olabilir ki değil mi? Boşanır boşanmaz soluğu bilgisayar kursunda aldım. Sonraki yıl iş aramakla geçti.

Ha bu arada eski eşin tacizlerini, beni delirtmek için azami gayreti sarf etmesini söylemeden geçemeyeceğim.

Bir devlet kurumunda şirket personeli olarak işe başladım. İşimi çok ama çok sevdim. Çok geçmeden teşekkür belgeleri yağmaya başladı bile.

Müdürümün önünü kesenler, başhekimimin odasına dalmak isteyenler, daha neler neler.

İnsanları mutlu etmek o kadar kolay ki bir tek gülümsemem, elimden geleni yaptığıma inanmaları, aldığım hayır duaları anlatılmaz anlatılamaz.

Bu arada kanser olduğumu öğrendim. Allah razı olsun, müdürüm elinden gelen yardımı yaptı, ameliyat oldum.

Okmeydanı’nda yattım, üç ay kadar çalışamadım ama müdürüm olmasa beni çoktan işten çıkartmışlardı.

Onun sayesinde iyileşip işime döndüm. Bir amacım vardı; okumak, işime yönetici konumunda hizmet edebilmek.

Sağlık sektöründe hizmet etmeyi amaç edinen o kadar az insan var ki, başarabilirdim. Başardım, sağlık işletmeciliğini kazandım. Kazandım ama üç kızım var; biri Marmara İletişim’de, biri lise, biri ortaöğretim.

Aldığım maaş 700 TL gel de geçin bu parayla, oku. Bir de daha küçük bir kente yerleşmeliyim dedim. Bunu başhekimime de söyledim. Sağ olsun; “Gideceğin yerin mutlaka başhekimini arar senin hakkında bilgilendiririm. Aldığın teşekkür belgelerini göster, sana mutlaka yardımcı olurlar, inşallah” dedi.

Geldim Elazığ’a taşındım. Yerleşir yerleşmez, ev kiraladım, kredi çektim.

Bu arada tabi kızlarımı babalarına işe girince almak şartıyla emanet ettim. Gittim, başvurdum. Başhekimim dört kez aradı, buranın başhekimiyle görüştü.

Ne yaptıysam işe almadılar beni, buranın milletvekili danışmanıyla görüştüm. “Hanım öncelik hemşehrilerimin” demesin mi, kan beynime çıktı.

Tabi ki ben vasıflıyım, üç evladım var bakmakla mükellef olduğum. Ne önceliği, hiç mi insafınız yok? diye konuşunca; “Hanımın üslubunu beğenmedim” demiş danışman bey.

Gene kaldım ben evimden barkımdan, evlatlarımdan uzak, üstüne üstlük harç parası yüzünden kaydolamamanın üzüntüsü içinde. Dediği lafa bakın; üslubumu beğenmemiş. Allah’a havale ediyorum kendisini.

Böyle işte Ayşe Hanım, kredi çeker, sigortamın 4 senesini çocuk borçlanmasıyla öderim.

Okurum, doğudaki insanlara hizmet etmenin tadını çıkartırım diye düşünürken şimdi kirada evlatlarımdan uzaktayım ve Yetiş Ayşe Hanım diyorum. Rica ediyorum ismimi yazmayın, ararsanız sevinirim.

 

CEVAP: Azmine hayran kaldım. Gerçekten insanın kurulu düzenini bırakıp kendine yeni bir hayat kurması hiç kolay değil. Eminim ki sen bunun da üstesinden gelirsin. Belki Elazığ’dan bir okurumuz iş bulmana yardımcı olur.

 

 

---------------------------

 

KÜTÜPHANE TALEBİ

 

Merhaba Ayşe,

Dün gece twitter’dan mesaj atıp da yazdığım e-mailin silindiğini söyleyen benim. Kısaca anlatayım şimdi derdimi değil mi?

Öncelikle ben Yeşim Yüksel Kaya. Balıkesir Sındırgı Makbule Efe Anadolu Lisesi edebiyat öğretmeniyim.

Yazılarınla maalesef yeni tanıştım. Kaç gündür eskileri dahil hepsini okumaya çalışıyorum.

Bebeğimden fırsat buldukça tabi. Neyse seni okurken gördüm ki bazılarının isteklerini yayınlıyorsun.

Ayşe bizim okulumuzun da kitaba ihtiyacı var. Şimdi diyeceksin ki ya Balıkesir gibi yerde kitap mı arıyorsun ama işte Milli Eğitim okullara gerçekten çok az para yolluyor ve okul aile birlikleri de bizim gibi küçük ilçelerde fazla parasızlar.

Sana böyle yollayan çok var ama kütüphanemizi zenginleştirmek için her kapıyı zorlamalıyım.

Okulda kütüphanemiz var, daha doğrusu koridorda birkaç dolap var ama vergi hukuku, anayasa gibi kitaplar çoğunlukta. Zaten biz yeni ve küçük bir okuluz, henüz binamız bile inşaat halinde. Öğrencilerim kitap okumayı seviyor ama ellerinde çok az kitap var. Bazen birinin okuduğu kitapta 10-20 kişi sırada bekliyor.

Çünkü güncel romanlar istiyorlar. Sence bize yardım eden olur mu?

Bu konuda yazacağım o kadar çok şey var ki.

Ulaşabildiğim her kapıyı çalmaya çalışıyorum Ayşe. Kalabalıklarda yitip gitmelerini istemiyorum.

Sence bize kitap yollarlar mı?

Ankara Metropolitan Rotaract Kulübü Başkanı soruyordu ya sana belki bizim için de bir şeyler bulur, yollarlar. Devam et Ayşe. Her şey çok güzel gidiyor. Elinden bir şey gelemese de yine de teşekkürler. En azından sana bunları yazacak kadar samimi hissettiriyorsun bu bile yeter.

Not:   Ne biçim edebiyat öğretmeni, noktalama hiç yok deme tamam mı? Maalesef bilgisayarda yazma konusunda hiç iyi değilim.

 

CEVAP: Yeşim Hanım hep söylüyorum iyi ki sizin gibi duyarlı öğretmenlerimiz var. Ankara Metropolitan Rotaract Kulübü eminim ki şu an başka bir proje ile ilgilenmiyorlarsa seve seve size destek sağlayacaklardır.

………….

 19 EKİM TARİHLİ YAZINIZDAKİ BURS TALEBİ

 

Ayşe Hanım merhaba,

 

19 Ekim tarihindeki Yetiş Ayşe yazınızda belirtilen ve aşağıdaki şekliyle yer alan burs talebi için size yazıyorum. Maddi katkım çok yüksek olmayacak ancak aylık 50 TL gibi bir miktarı, okulunu bitirinceye kadar kendisine sağlamayı taahhüt edebilirim. Biliyorum yeterli olmayacak ama henüz bu konuda kimse harekete geçmediyse belki biraz ümit olur, nasıl ulaşabileceğim konusunda yardımcı olursanız sevinirim.

Ayrıca eğer burs vermek isteyen çok sayıda kişi olduysa, bir tanıdığımızın kızının da yurt/burs ihtiyacı olduğunu burada belirtmek isterim. İstanbul’da bir üniversitede 2.sınıf öğrencisi ve ailesi maalesef İstanbul dışında. Acil olarak kalacak yer ihtiyacı var (Avrupa yakasında). Ufak bir miktarla bu kızımıza da destek olmak istiyorum ancak kalacak yer parasını tek başıma karşılayamam. Üye olduğum mail gruplarından da bu konuda henüz ses çıkmadı maalesef.

 

Özellikle kız çocuklarının mutlaka okuması ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri gerektiğini düşünenlerdenim. Doğu illerimizden birinde bulunan bir kızımıza da beş senedir okul ihtiyaçlarını gönderiyorum.

Hala faal mi bilmiyorum; www.kardesinisec.com sitesinden bulmuştum kendisini, belki köşenizde bahsetmek faydalı olur.

 

Böyle konulardaki hassasiyetiniz için sizi tebrik ederim. Emeğiniz için şimdiden teşekkürler.

 

Bircan  

  

YETİM KIZIMIZA BURS

Sevgili Ayşe,

Sana bu sene üniversiteye kaydolan zor durumdaki bir yetim kızdan söz etmek istiyorum.

Babası polis emeklisi idi, yakalandığı kanser hastalığından kurtulamadı.

Bu arada aile emekli ikramiyesi dâhil ellerinde ne varsa buna harcadılar. Kızımızın ağabeyi maddi imkânsızlıktan dolayı eğitimini yarım bıraktı ve askere gitti.

Anne rahatsız ve kirada oturuyorlar. Okumayı çok isteyen kızımız bu yıl üniversiteye kaydoldu fakat mevcut şartlarla nereye kadar sürdürebilir bilemiyorum o da umutsuz. Bu yetim kızımıza burs verebilecek bir nebze olsun destek verecek kurum ya da kuruluş varsa çok seviniriz, selam ve sevgiler.

Müjgan

CEVAP: Müjgan Hanım inşallah kızımıza okurlarımızdan bir burs bulunur. Size de ilginizden ötürü teşekkür ediyorum. Sevgiler."

CEVAP: Sevgili Bircan, miktar küçük de olsa ne demişler damlaya damlaya göl olur. Sanırım senin bu emailin pek çok okuruma örnek olacaktır. Böyle minik harçlıkları herkes ayırsa pek çok öğrenciye ciddi anlamda burs sağlanacaktır.Sevgiler.

 

Yazarın Tüm Yazıları