Yetiş Ayşe

EVLAT EDİNME

Haberin Devamı

Merhaba Ayşe Hanım,

Konu oğlum olunca hemen işi gücü bırakıp konuya daldım gördüğünüz gibi ...Yarın yurtdışına gidiyorum ve o kadar da işim var ki, artık Allah’a kaldı bundan sonrası ..Şeytan diyor, git zengin bir adam bul, evlen, çalışmayı da bırak...Ama 40'ından sonra kim seni ne yapsın bayat peksimet gibi; üstelik bir de çocukla diye mantığım bana destur çekiyor...(not: peksimet örneği, çıtır olmadığımı anlatmak için kullanılmış bir metafordur, nimete saygısızlık etmek istemem yani :)

Vaktinizi falan almamak adına neden ve nasıl çocuk sahibi olmaya karar verdiğime hiç girmeden konuya giriyorum.

Biliyorsunuz 2000 yılından beri Türkiye’de bekâr insanlara da evlat edinme hakki verildi ki bunun en medyatik örneği şarkıcı Nilüfer oldu.

Türk Medeni Kanunu Madde 307 - "Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir. " der.

Haberin Devamı

Ayrıca evlat edinilen çocukla aile ilişkisi kurulacağı andan itibaren çocuğun nüfus kâğıdına, evlat edinen ailenin ismi ana-baba adı olarak yazılır.

Türk Medeni Kanunu Madde 314 - "Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer. Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur.

Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir.

Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. "

İşte problem tam da burada başlıyor benim için.  (Nilüfer için olmadı, çünkü o eski Medeni Kanun’a göre evlat edinebilmişti)

Benim bir kocam olmadığı için oğlumun nüfusuna ana adı olarak kendi adımı yazdıramayacağım kanundaki boşluktan dolayı. Mahkememiz 25 gün sonra. Kanundaki boşluktan dolayı (tek eklemeleri gereken yukarıda altı çizili cümleye ilave "eşler tarafından/veya tek başına) devletimiz bana evlat edinme hakki verip ANA olma hakkı tanımıyor.  Daha önce bu yönde verilen 2 tane örnek karar Danıştay’dan iptal edildi - örnek teşkil edemeyecekler yani.

Belki çok büyük problem değil, ama oğlumla seyahatlerde her zaman onun annesi olduğumu resmi dokümanlarla ispatlamak zorundayım. Bir de okuma yazma öğrendiğinde nüfusu eline geçirdiğinde orada yazan Ayşe ve Mehmet isimli uydurma kişileri nasıl anlatacağım (oğlum terk edildiği için biyolojik ebeveynler bilinmiyor, SHCEK tarafından nüfus örneği çıkarmak için bu isimler uydurulmuş)

Haberin Devamı

Oğlum evlat edinildiğini bilecek ve bu gerçekle yasayacak da, Ayşe ve Mehmet'i nasıl bir mantığa oturturum bilmiyorum.

Biliyorum milletin bu kadar derdi varken büyük bir şey değil belki ama  içim acıyor vallahi ileride olabilecekleri düşündükçe.

İlginizi çekerse size ekte konuyla ilgili bir dokuman bir link, bir de oğlumla resmimi yolluyorum...

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/473486.asp İşte, bu linkteki 2 karar örnek olarak kullanılamayacak :(((

Bana yardımınız dokunmasa bile bu konuyu konuşmak da bana rahatlık veriyor, bunu da bilin. İlginize çok teşekkür ediyorum.

Sevgiler, 
A.

CEVAP: Gerçekten akıl alır gibi değil. Av. Merve Gürcan’a danıştım, bu eşitsizliğin giderilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabileceğini söyledi. Kanunundaki eşitsizlik acilen giderilmeli bekâr ebeveynler ve çocuklarının mağduriyetine son verilmeli.

…………………………..

Haberin Devamı

BİR YARDIM TALEBİ

Sayın Aral,

Salı günü yayımlanan “İLKÖĞRETİM 2.SINIF İÇİN KIYAFET VE OKUL MALZEMESİ TALEBİ” başlıklı yazıda sözü edilen çocuk için bir şeyler yapmak isterim.

İletişim bilgilerini edinmem mümkün mü acaba?

Saygılarımla, 

CEVAP: İsminin yayınlanmasını istememişsin, iletişim bilgilerini sana ileteceğim. İyi ki varsın.

………………

2. SINIFA GEÇEN ANKARALI KIZ ÖĞRENCİYE YARDIM

Ayşe Hanım,

2. sınıfa geçen Ankaralı kız öğrencinin iletişim bilgilerini alabilir miyim? Bir parça faydam dokunabilir sanırım.

İsmimin gizli kalmasını rica ediyorum, tabii, geçen seferki gibi.

B.

CEVAP: Sevgili B. Harikasın, ismin bende saklı

……………….

İLKÖĞRETİM 2.SINIF İÇİN KIYAFET VE OKUL MALZEMESİ

Merhaba iyilik meleğim Ayşe,

Haberin Devamı

İlköğretim 2.sınıf için kıyafet ve okul malzemesi talebi için ne gerekiyorsa listelesinler ya da ne kadar ücreti tutuyor ben hepsini yollarım istedikleri şekilde alırlar.

Bana iletişim bilgilerini verirsen hemen yollarım sevgiler iyilik meleğim

Ahmet K.

CEVAP: iletişim bilgilerini sana ileteceğim, sizler meleksiniz asıl.

……………………….

ŞİDDET GÖRÜYORUM

Çok düşündüm size yazıp yazmamayı ama ne kaybedeceğim ki yazmaya karar verdim. Aslında sizden bir konuda yardımınızı istiyorum.

Ben 20 yaşındayım ve evliyim 6 aylık. Anne baba ayrı bir ailede büyüdüm çok sancılı geçti çocukluğum. Çocuk yaşta hayat mücadelesinin içinde buldum kendimi. Tek isteğim sıcak bir aileydi o yüzden bu yaşta evlendim. Çok sevdim, her şey ilk başlarda çok güzeldi, anlayışlı beni mutlu eden biriydi eşim ama her şey nişanlılık döneminden itibaren değişti.

Haberin Devamı

Çok sinirli her şeye sinirlenen biri oldu zaten öyleymiş de ben sonradan gördüm. İş işten geçmişti artık hiçbir şeyin geri dönüşü yoktu. Bana zarar vermez beni incitmez diye devam ettim, etmez olaydım en büyük zararı bana veriyor her gün hakaret, şiddet her şey var. Kısacası bütün hayallerim, hayatım yeniden alt üst oldu. 6aydır cehennem azabı çekiyorum. Bana bir akıl verin ne yapacağım ben. Ayrılmak da zor bir bayan için. Ayrılıp hayatıma nasıl devam edeceğim?

Çok pişmanım keşke zamanı geriye alabilsem, asla evlenmezdim. Zaten evliliği hiçbir şekilde istemiyordum ikna etti beni, evlendik bunları yaşatmak içinmiş demek ki. Bir çıkmazın içindeyim. Şimdiden teşekkür ederim.

Ö.

CEVAP: Sevgili Ö. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşsun anlaşılan. Bence bu kadar gençken ve bu kadar başındayken her şeyin bir iş bulup çalışmalı ve kendi ayakların üzerinde durmalısın. Eşinden gördüğün şiddet nedeniyle, ailenin yanına bu mümkün değilse bir sığınma evine gitmende yarar var.

…………………….

ATANAMAYAN ALMANCA ÖĞRETMENLERİ

Çocuklarınız atanamayan bir öğretmen olsaydı? Eylemimize desteklerinizi bekliyoruz

Tüm gazetecilere gönderilmiştir Sayın Aral. Lütfen bize destek olmanızı bekliyoruz. Yıllardır atanamadık.

4 yıllık üniversite eğitimi aldık. Almanca öğretmeni olacağız dedik.  Sene 2006. Üzerinden 4 yıl geçti. Sene 2010. Ne mi oldu?  Hala evdeyim. Neden? Kpss kopya skandalı ile çalkalanıyor ama atlanan bir durum var maalesef; o kadar bölümden atama yapılırken, Almanca öğretmeni ihtiyacı Anadolu lisesinde karşılanamazken, nasıl olur da Almanca öğretmeni ataması yapılmaz?

Umut etmekten yorulduk. Bizler; T.C. gençleriyiz! Önümüzü göremiyoruz. Önümüz karanlık. Okuduk, ailelerimiz servet döktü bizler için. Ama şimdi onları bir türlü sevindiremiyoruz. Evlilik planları yapılamıyor. Bir arkadaşla buluşmaya çıkıldığında, yaş 28 olunca para istenemiyor aileden. Belki sizler bunları okuyunca, iş mi yok, git dershanede çalış, başka iş yap diyebilirsiniz. Ama inanın durum sandığınız gibi değil.

2 Eylül Perşembe günü, Ankara'da yıllardır atanamayan biz Almanca öğretmeni adayları sesimizi duyurmak için eylem yapacağız. Lütfen köşenizde bize de yer verin ve bizi destekleyin... Sizin oğlunuz-kızınız evde okumuş ve atanamamış bir öğretmen adayı olsa ne yapardınız? Lütfen.

Derdimiz artık kpss ile bizlere de kontenjan verilmesi. O kadar öğretmensiz okul varken hükümet neden bizi atamıyor?  Bir dengesizlik var. İnanın... Fizik, Arapça bölümlerinden atama var ama yabancı dil Almanca Fransızcadan yok ve Türkiye’de tüm düz liseler Anadolu Lisesi oluyorken.  İnanılır gibi değil.

Saygı ve Sevgilerimle.

Tüm 2. yabancı dil öğretmenlerine adına Tevhide Akıllılar

…………………

EĞİTİM SORUNLARIMIZ

Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümünde öğrenciyim. 2005 yılında üniversiteye girdiğimde on yedi yaşındaydım. Sadece devletten öğrenim kredisi yardımı alabildim. Bilirsiniz ki İzmir’de 200 lira ile yaşanmaz. Aldığınız başka destekler olması lazım. Ailemden yeterince maddi ve manevi destek göremedim. Kendi ideolojilerini aşılamaya çalışan gruplara bulaştım. Bu noktada psikolojik baskılar gördüm. Çalışmak zorunda kaldım. Ağır işler yapmama rağmen saati sadece iki liraya çalıştım. Yani yaşamak zorunda olduğum bu süreçte bu sene ikinci sınıfa gideceğim ve hala okulu nasıl bitireceğim belli değil.

Bir şekilde yaşama tutunmanız lazım, sorunlarınızı halletmelisiniz. İzmir’e ilk gittiğim sene peder bana hiç para yollamadı. Sadece öğrenim kredisi alıyordum ve maddi olarak en uygun olan yere, bir cemaat yurduna yerleştim. Burada baskılarla yaşarsınız. Her yaptığınız şey bir programa uydurulur. Bir nevi askeri disiplin. Belli saatlerden sonra dışarı çıkamazsınız. Belli saatlerde de hayır deme şansınızın bulunmadığı ideoloji aşılama seminerlerine katılırsınız. Aldığınız üç kuruşluk destek yüzünden kendi benliğinizden ve kişiliğinizden ödün verirsiniz. Bu yaptıklarımdan zerre kadar utanmıyorum. Utanması gerekenler söz sahibi olup da bu konuları es geçen siyasiler, devlet büyükleri, kendini entellektüel zannedenler, gazeteciler; yani milletin gündemini belirleyen insanlar.

Bu tür kurumları oluşturanlar sadece cemaatler değil. Komünistler, teröristler, masonlar, kafatası milliyetçileri. Çok az millet için faydalı kurum vardır, onlar da çok başarılı öğrencilere destek verirler ki aslında millet için değil, kendi ticari şirketleri için. Gerçekten milli menfaatleri düşünen bir oluşum var mıdır bilmiyorum. Muhtemelen de yoktur. Millet zararına çalışan tüm oluşumlar sosyal tabanlarını buralarda bu şekilde oluşturmaktadır.

Bu oluşumların içinde yaşamayı denemek bana çözümü getirmedi. Maddi olarak mevcudiyetim İzmir ilinde olsa bile ruhumun nerede olduğunu ben de bilmiyorum. Zamanla sosyal yaşamdan kopma başladı. Çünkü maddi olarak bulunduğum sosyal çevreyi kaldırabilecek durumda değildim. Ne sosyalleşmek ne de üzerime elbise alabilecek para bulabiliyordum. Bu durum bende tedavisi çok zor psikolojik hasarlar bıraktı. Zamanla okula da gidemez oldum. Çünkü utanıyordum. Bu şartlarda başarılı olmak bir hayalden öte takdire şayan bir irade gerektirir. Bir kimseden de bunu beklemek hiç kimsenin hakkı değildir. 2006 yılının nisan ayında İstanbul’a dönmek zorunda kaldım.

Ertesi yıl tekrar Öss’ye girmeyi düşündüm. İstanbul’da bir üniversiteye devam edersem barınma sorunu olmayacağından başarılı olabileceğimi düşündüm. Okulu bırakıp tekrar hazırlanmak için İstanbul’a döndüğümde ailemden şiddetli bir tepki aldım. Aynı gün İstanbul’da bir kaç saat geçtikten sonra İzmir’e döndüm. İkincisi daha rahat olmak kaydı ile yine bir cemaat yurdunda kaldım. Benzer durumları yine yaşadım. Bölüme geçtiğimde devletin yurduna geçtim. Devlet yurdu küçücük odalarda altı kişinin kaldığı, yemeklerin hijyen ve sağlık koşullarından yoksun olduğu, altmış kişiye yedi kişinin çalışabileceği etütler verildiği yerler. Banyolar tuvaletler öyle vahimdi ki kapı yerinde perdeler vardı. Orda kaldığım sürede verem veya koah gibi hastalıklara yakalanmadığım için çok şanslıyım. Adalet Bakanlığı bir mahkûmu için bile daha fazla yatırım yapar, para harcar.

Bana her zaman eşlik eden en önemli sorun bu süreçten kaynaklanan psikolojik sorunlardı.

Eğitim sistemsizliğindeki açıklar nedeniyle türev, integral ve fiziğin temel kanunlarını bilmeden astronomi bölümüne giden bir öğrenci ne kadar başarılı olabiliyorsa o kadar başarılı oldum. Fizik ve matematik derslerinden kaldım ama astronomi derslerinden BA notlarıyla yök derslerinden BA BB CB notlarıyla geçtim. Tüm bunları bir kenara itersek önümüzde dinazor sorunu var. Hocalarımız ileri matematik ve fizik içeren formülleri teoremleri harfine noktasına dek bakarak tahtaya yazıyor. Tek bir gün fizik laboratuarında ders yapmadık. Sadece kuru kuru anlatım. Bir dönemde dört yüz tane formülü noktasına dek tahtaya bakarak yazıyor ve sonra bize dönüyor kitap defter kapalı sınav yapacağım diyor. Matematiğin nasıl öğrenildiğini bilmeyenler için söylüyorum. Cahit Arf hocanın bir sözü var; ''matematiği ezberlemeyin, yaşayarak öğrenin.'' diye. Biz zaten nasıl yaşandığını öğrenmek için üniversiteye gidiyoruz. Ama acizlik içinde olan insanlardan bunları bize öğretmesini beklemek ne kadar kabul edilebilir, bilmiyorum.

Yani üniversiteye adım attığım anda her geçen sürede sorunlar sürekli büyüdü ve çoğaldı. Bu eğitim sisteminde gerçekten kendine bir şeyler katarak okulu bitiren varsa tebrik etmek lazım. Eli öpülecek adamdır. Zira o kadar kolay bulacağınızı zannetmeyin. Dörtyüz tane formülü ezberleyen ve bir gün sonra unutan insandan ne bekleyebilirsin, ne öğrenmiştir. Kaldı ki Ege üniversitesi Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden. Diğer üniversitelerde nasıl olduğunu siz hayal edin. Bu eğitim sisteminde kazanılan başarı, Türk eğitim sisteminin başarısı değildir. Türk eğitim sistemine rağmen kazanılmış başarıdır.

Eğer devlet öğrenime başladığım zaman insanların yaşama standardında kalacak bir yer verseydi, harcımı ödeseydi, beslenme sorunumu karşılasaydı tüm bunlar olur muydu? Devlet ve millet el ele verip bir an önce ekonomik ve barınma sorunlarından başlamak üzere eğitim sistemi baştan aşağı değiştirilmelidir.

Eğer Türkiye’nin şeyhler, müritler,  aklını ve vicdanını birilerine pazarlayan insanların ülkesi olmasını istemiyorsanız (hakkıyla İslamiyet’i yaşayanları tenzih ediyorum), bugünden tezi yok bu sorunlara çözüm bulunmalıdır. Gerçi kimsenin sesimi duyup bana yardım edeceğini zannetmiyorum. Amacım bundan sonra böyle sıkıntıları başka öğrencilerin çekmemesidir.

MUHAMMED ALİ Y.

…………..

TECAVÜZ MAĞDURU

1- Evlenme teklifi üzerine kendisiyle görüştüğüm, ailemle tanıştırdığım ve ailesiyle tanıştığım Sanığın, ilerleyen süre içerisinde (1 yıl) cinsel zorlamalarına maruz kaldım ve kendi evlerinde tecavüzüne uğradım. Üstelik sanırım beni susturmak için sadece benim parmağıma herkesten gizli olarak sözde bir söz yüzüğü taktı. Sanırım bu şekilde davranarak, bana her istediğini yapabileceğini ya da yaptırabileceğini düşündü. O dönemde çok genç olduğumdan ve bu olayın verdiği psikolojiyle ne yapacağımı bilemedim. Öncelikle ondan uzaklaştım ve içime kapandım fakat rezil olma duygusu, tehdit edilme korkusu, vb ile olayı kabullenmek durumunda kaldım ve isteğim üzerine bir süre sonra benimle evlendi ve kısa süre sonra da olaylı bir şekilde boşandı. Kesinlikle bir arada yaşama olmadığı gibi o şahıs yüzünden sokakta kalmak durumunda kaldım ve evliliğim gibi ayrılığımda tamamen bir zorunluluk eseri oldu.

2- Bu olay olduğu ilk günden itibaren hem psikolojim, hem de hayatım altüst oldu. Gün geçtikçe ve halen çok ağır sonuçlarını ödemekteyim. İnanılmaz şekilde acı çekmekteyim ve bu olay yüzünden tüm hayatım ve kişiliğim değişti. O zaman genç olduğum için ve bu şahıs sabıkalı olduğu, daha önce adam yaraladığı ve ailesi oldukça tehlikeli olduğu ve yakınlarımdan birinin ya da birilerinin zarar görmesini istemediğim için ya da olayın duyulmaması için davacı olamadım fakat artık dayanacak durumda değilim. Kendisine bir şekilde ulaştığımda halen aileme ve bana zarar vereceğine dair tehditler almaktayım fakat çektiğim acı hepsinden üstün geliyor artık. Hayatım zehir oldu.

3- 11 yıl önce cinsel tacizlerine maruz kaldığım ve tarafından tecavüze uğradığım fakat çaresizlikten gizli ve sözde evlilik yaptığım, çok kısa süre formalite gereği evli kaldığım, asla beraber yaşamadığım yukarıda adı yazılı şahsa yıllar sonra bir akrabasıyla tesadüfen karşılaşarak ulaştım ve ona bana yaptıklarından dolayı duyduğum rahatsızlıkları dile getirdim. Çünkü çok acı çekiyordum ve duygularım inanılmaz birikmişti. Telefon numarasını bulamıyordum çünkü saklamıştı ve herkese bana vermemelerini söylemişti. Telefon numarasını bir şekilde bulduğumda, bana yaptıklarını tek tek yüzüne vurma ihtiyacı hissettim.

4- Bu süreç ile birlikte bana eskisi gibi sözlü hakaretler etmeye devam etti. Bu nedenle kızgınlığım ve öfkem tahammül edilmez boyutlara ulaştı. Kendisinden şikâyetçi olduğum takdirde bana ve aileme her türlü zarar vermekle ve öldürmekle tehdit etti. En başında bana suçunu itiraf edip sayısız kere özür diledi fakat asla affetmeyince inanılmaz öfkelendi ve tahrik edici ve ağır konuşmalar yaptı. Bu sözler buraya yazamayacağım ve dile getiremeyeceğim kadar iğrenç ve ağır hakaretlerdir. Bana yaptıklarından dolayı inanılmaz acı çekmekteyim ve bu çirkin sözler beni inanılmaz üzmekte ve sinirlendirmektedir. Bu adam namusuma ve onuruma dil uzatmakta ve kişiliğime hakaret etmektedir. Bunların nedeni kendisinin yaptıklarını açıklamak istemem ve dilekçemi sunmamdır. Bu durum kendisini çok rahatsız etmektedir. Bana söylediği ağır sözlerden dolayı kendisine maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmak istiyorum. Kimsenin zarar görmemesi ve daha fazla yıpranmaması için bu sorunların adalet yolu ile çözülmesini istiyorum. Asla bu tür bir vakaya konu olmak ve bu tarz bir şikâyette bulunmak istemezdim fakat bana yaşattığı durumlar, inanılmaz acılar çekmeme neden oldu. Geç de olsa herkesin yaptığının bedelini ödemesini istiyorum. Şikâyette bulunmak, en son tercih ettiğim çözüm ve hatta çaresizlik idi. Bu tarz bir konuya karışmayı asla istemezdim ama başka seçeneğim kalmadı. Çünkü deşifre olmak istemiyordum ama çok çaresiz kaldım ve yıprandım. Bu şahıs olayları bana hakaretler ederek, beni tehdit ederek vb şekillerde örtbas etmeye çalışmaktadır. Çok çaresiz durumdayım. Geç de olsa gerçeklerin açığa çıkmasını istiyorum.

Üniversitede okurken okul harçlığımı çıkarmak için o zamanki evime yakın olan C. alışveriş merkezinde part-time olarak anketörlük yapıyordum. Kendisi müşterilerden biri idi ve bir çeşit oyun yaparak benimle tanıştı ve iş için kartını verdi. Daha sonra işe ihtiyacım olduğu bir vakit iş için kendisiyle dışarıda görüştüm bir süre sonra isteği üzerine arkadaş olduk, niyetinin çok ciddi olduğunu söyledi ve kısa bir süre içinde bana evlenme teklif etti, hemen yakınlarımla tanıştırdım ve onların onaylarını aldım. İnanılmaz güzel rol yaptı uzun bir süre. Yakınlarım bile onun hakkında çok olumlu düşünüp beni desteklemişlerdi. Bu arada zaman içinde cinsel anlamda ısrarları baş gösterdi. Bir süre sonra baş edemez hale geldim ve çok bocaladım. Çünkü çok fazla zorlamaya başlamıştı. Ayrılmak istediğimde, defalarca engelledi ve beni hep kandırdı, maddi manevi her şeyi önüme serdi. Niyetini ben ve yakınlarım yavaş yavaş anlamaya başlamıştık ama artık çok geçti. Tüm gerçek yüzü ortaya çıkmaya başlamıştı. Daha önce benimle ciddi düşündüğünü kardeşlerine söylediği için sık sık eve davet ediliyordum ve kız kardeşleri ile de oldukça iyi anlaşıyor ve görüşüyordum. Bir gün kendi evlerinde hiç beklemediğim bir anda ve beklemediğim bir şekilde bana zorla sahip oldu. Her şey o kadar hızlı ve ani olmuştu ki başımdan aşağı kaynar sular döküldüğünü hissettim, ağlama krizine girdim ve şoke oldum. Uzun süre kendime gelemedim. Kendimi odama kapattım. Bu durumu sadece psikologumla paylaşabildim. Çünkü gençtim, saftım ve toydum, çok içime kapanıktım ve paylaşabileceğim hiç kimse yoktu. Kendimi korkunç kötü hissediyordum ve ne yapacağımı bilemiyordum. Bu arada onunla da kesinlikle ne telefonla ne de yüz yüze görüşmüyordum. Bir süre sonra benimle beni susturmak için evlendi ama bunalımım ve yaşadıklarımın şokunu o andan itibaren halen gittikçe artan boyutta yaşamaktayım. Bu tamamen gizlice ve formalite icabı yapılmış bir evlilikti. Kesinlikle evimiz, eşyalarımız, vb olmadı, asla beraber yaşamadık. Benimle bir süre beraber olduktan ve sıkıldıktan sonra boşandı.

Benimle evliyken şu anki eşiyle tanışmış ve çıkmaya başlamış. O da bu durumu biliyormuş. Ben ayrılmamızdan 2 yıl sonra tesadüfen öğrendim. Halen o kişiyle ve bir kızıyla beni şoka sokarak bekâretimi aldığı evde yaşamaktadır. Yıllarca hep kendimi suçladım ve deşifre olmak istemedim ama artık 34 yaşında olgun ve güçlü bir kadınım ve bu süreçte olayları mantıklı olarak irdeledim, eskiden duygularım sömürülmüştü. Sonuçta ailemin onun hakkında bana son derece kötü niyet beslediğini söylemelerinin ne kadar doğru olduğu sonucuna vardım. Beni ağlatarak ve zorlayarak bana sahip olması ruhumda ve hayatımda asla silinemez ağır tahripler yarattı ve tüm hayatımı son derece olumsuz etkiledi. Bu olaylar, ülke, şehir, ev, okul, çevre, iş vb. değiştirmeme, defalarca intihar teşebbüsümde bulunmama, psikolojik sorunlara (panik atak, vb) ve karakterimin değişmesine neden oldu. Yaşadığım sonsuz ve büyüyen duygusal tahribat, artık bu durumu daha fazla saklayamamama ve zamanla ifşa etmeme neden oldu. Kendisinin telefon numarasını bulduğumda yaptıklarını yüzüne vurdum fakat o aynı alaycı, dalgacı, küçümseyici, hakaret edici, ciddiyetsiz, ahlaksız tavırlar ve sözler ile karşıladı. Bu durum taşıyamadığım duygusal çöküntüyü büsbütün artırmıştır. Kendisinin gerçekleri itiraf etmesini bekliyorum. Bu durumun bir delili olamaz, keşke olabilseydi. Sadece konu geçerken bir dönem kız kardeşleri ile paylaşabilmiştim. Yaptıklarını yalanlıyor ve beni suçluyor. Bu nedenle gereğinin yapılmasını arz ederim.

(Sabıka kayıtlarında benzer suçlardan suçları var, bana yaptıkları gibi başka şekillerde mağdur ettikleri kişiler tarafından da araştırma yapıldığını öğrenmiş bulunmaktayım.)

Bu suç listesinin birçoğuna bizzat şahit olmakla birlikte, diğerleri şahsı tanıyan iş arkadaşları, komşuları, akrabaları, başkaları tarafından ve tarafımdan yapılan araştırmalar sonucunda oluşturulmuştur. Aynı/benzer ifadeler birbirini tanımayan farklı kişiler tarafından birbirinden habersiz şekilde doğrulanmıştır. Zira iftiracı durumuna düşmeyi asla istemem. Araştırdıkça yeni ve farklı suçlar öğrenmekteyim.

Not: şahısla ister-istemez 2 kez karakolluk olduk ve 1’i ikimiz aleyhine de olmak üzere aleyhime üç dava açıldı. Şahıs, kendisine bu şekilde iftira attığımı ve para koparmak istediğimi ifade etmiş. Kim böyle bir olaya karışmak ister ki! Böyle bir olayın iftirası mı olur? Hiç bir kadın ve genç kız böyle bir olayı asla yaşamak, düşünmek, böyle bir olayın içine karışmak istemez. Para teklif etseler de asla almam, genç kız sığınma evlerine http://www.genckizsiginmaevi.org/ bağışlasınlar ki genç kızlar benim durumuma düşmesinler. Onlara kimse sahip çıkmıyor. Bu sizin kızınız, komşunuzun, akrabanızın kızı, vb olabilir.

Toplumda bu tarz şahıslar olduğu sürece toplumumuz hızla yozlaşmaya devam edecek. Gelin hep beraber bu kişileri toplumda deşifre edelim ve çocuklarımız güvenli ve namuslu bir Türkiye’de yaşasınlar. Eski değerlerimizi kaybetmeyelim. Bu toplum kirlenmesin!

Allah’a sığınıyorum ve sadece O’na inanıyor ve güveniyorum artık. İlahi adalet çabuk ama çok çabuk gelsin istiyorum. Her yolu denedim, gerisi yalan. Yaşadıklarımızı ve de duygularımızı bir biz bir de Allah bilmiyor mu zaten?

 Allah hep yanımızda ve hala tüm haksızlıklara rağmen ayakta durmayı başarabiliyorsam Allah’ın desteği sayesindedir.

 CEVAP: Hukuki nedenlerle sanığın ismini ve diğer iletişim bilgilerini yayınlamamız mümkün değil. Zaten olay mahkemeye yansımış umarım oradan istediğin sonucu geç de olsa alabilirsin.Erkeklerin bir anlık zevkleri uğruna bir kadının hayatını zindana çevirmeleri affedilir gibi değil.11 sene sonra bile acısı tazeliğini koruyorsa elbette ki bunun hesabı verilmeli adalet yerini bulmalı.

……………………

ANNEM İÇİN BANA KREDİ VERECEK BANKA ARIYORUM

Sevgili Ayşe Aral

31/08/2010 tarihli sayfanızda "ANNEM İÇİN BANA KREDİ VERECEK BANKA ARIYORUM" isimli yazı sahibinin iletişim bilgilerini bana verirseniz kendisiyle irtibata geçmek isterim. Ancak özellikle rica ediyorum ismimi ve mail adresimi yayınlamayın.

Teşekkürler

CEVAP: Tabi ki, inşallah bu kredi sorunu sayenizde çözülür de annesi sağlığına kavuşur. Harikasınız.

…………….

UMARIM BANA DA YETIŞİRSİN İYİLİK PERİSİ

Sevgili Ayşe,

Salı günleri köşenize göz attıkça; bu kadın cennette baş huri makamını fazlasıyla hak etti, diyorum :)))

Baş melek, demedim, Baş huri, çünkü erkekler kendilerini 40 Huriyle aldata dursun, orada da biz olacağız başlarında ve yine bizlere tapacaklar : )))

Şaka bir yana gerçekten çok hoş bir yardımlaşma sekli yarattın Sevgili Ayşe ve bir kadın, anne ve okuyucu olarak sizinle gurur duymamak elde değil. Tebrikler KANATSIZ MELEK!

Sevgili Ayşe, benim de bir " derdim " var ve son çareyi siz ve Hürriyet gazetesinde arıyorum :(

Biz üç kişilik bir çekirdek aile Almanya’nın Baden -Würtenberg eyaletinde ikamet ediyoruz. Ve yaz tatiline çıkan son eyalettir Baden- Würtenberg.

O yüzden beş eylül doğumlu kızım asla zamanında arkadaşlarıyla yaş gününü kutlayamaz. Herkes bir yerlerde tatildedir.

Bu yıl beş eylülde onsekiz, yani reşit olacak :)))

Yani çok önemli bir durum :)))

Kutlama konusunda ne yapalım derken dün bir gazetede bir ilana rastladım.

Dört Eylül’de, bize yüz km uzaklıktaki Freudenstadt`a "Nacht der Magie" (Büyü gecesi ) diye büyük bir eğlence var. Tam da kızıma göre :))))

Kızıma bundan söz edince havalarda uçtu :)))

Kızımın en yakın kız arkadaşı ve sevgilisi ve kızımın çocukluğundan beri en yakin erkek arkadaşı cumartesi gecesi bu eğlenceye gidecekler.

Eğlence saat 00.30 kadar sürecek.

Herhalde saat 00.00 havai fişek gösterileri başlayacak.

Sizden ve Hürriyet gazetesinden ricam:

Bu eğlencenin organizatörlerine ulaşıp da saat 00.00 programalarında 2-3 dakikalık bir değişiklikle

"Misafirlerimiz arasında Esslingen’den A. şu an 18 yaşında olmuştur: Kendisini tebrik eder ve yaşamının Şehrimizin ismi ve bu eğlencenin ismi gibi Sevinçli ve büyülü geçmesini " dileriz anonsuyla oradaki seyircinin kızım için bir "Happy birthday " söylemesini sağlayabilir misiniz acaba?

Lütffen, gerekirse buradaki Hürriyet temsilcileriniz Kai Dickman’ı da aracı yapabilirler :)))

Artı Freudenstadt`in da değişik bir reklamı olur diyebilirsiniz organizatörlere :)))

Binlerce insan bir yerde "Happy birthday " söyleyecek.

İletişim adresleri linkte var ama ben yine de ekliyorum :)))

Eğer ricam olursa ve o gece belirli bir saatte belirli bir yerde bulunmaları gerekirse ben Size ya Annette’nin   ya da Apostolos’un cep telefonunu veririm organizatörlere iletmeniz için.

İnsan hayatında bir defa reşit oluyor! Ve ben sizin ve gazetenizin aracılığıyla bu isteğimin gerçekleşmesini çok istiyorum tabi! 

Birde organizatörlerin fotoğrafçıları o anın resmini çekip size veya kızıma gönderirse süper olur! 

Biliyorum istediklerim çok, arsızım. Ama ne yapayım; anneyim işte! Kızım da bu kadarını hak ediyor! 

Sorun sayılmayacak bir şey ama eğer bir girişimde bulunursanız bir de giriş bileti "sorunumuz " var.

Önceden bilet satılıyor. Ama en geç cuma günü biletlerin alınmış olması gerekiyor. Maalesef Freudenstadt bize 100 km. mesafede.

Ona rağmen akşam kasasında çocuklara 4 bilet ayırtılabilirse çok sevinirim. . .

SEVGiLERiMLE

Macide

CEVAP: Kızınızın doğumgününü şimdiden kutluyorum. Gerçi düşük bir ihtimal ama 3-5 saatimi harcayarak belki bunu başarabilirdim. Ancak bunun yerine gerçekten yardıma ihtiyacı olan birini sevindirmeyi tercih edeceğim. Kızınızın arkadaşları organizasyon sırasında bir peçeteye yazsalar bile bunu gerçekleştirebilirler sanıyorum.

…………………………………

YARDIM EDİN LÜTFEN

Merhaba;

Size yazmak için 3 gündür düşünüyorum acaba beni tanıyanlar yazımı okur da beni rencide ederler mi diye ama bugün yaşadıklarımdan sonra artık tahammül gücüm kalmadı damarlarımdan kanım çekildi.

Ne olur benim yazımı sonuna kadar okuyun lütfen.

Ben fakirlik içinde büyüyen bir ailenin kızıydım. Kızıydım diyorum çünkü bugünden sonra onların hiç değer vermediği aslında önemsiz bir insanmışım bunu anladım. Bir genci sevdim 5 sene onu bekledim ve sonunda borç harç evlendik. Üniversite bitti hep çalıştım didindim ve sonunda evlendim. Evlenirken bütün çeyizimi kendim aldım. Tabi kredi kartlarımla gelin oldum, yani borçlarımla.

Eşim devlet memuruydu düğünümüzü kendimiz yaptık, takılan altınların bir bölümü ile düğün parasını çıkardık, nikâh yapıp evlenemedik aileler karşı çıktı ve borcun altına girdik. Ama olsun öderiz biz birlikte olalım yeter dedik ama bizi bize bırakmadılar ki.

1 Sene sonra kızım dünyaya geldi özel bir şirkette çalışıyordum 6 ay doğum izni ve ben maaş alamadım eee devlet memuru eşim ne kadar dayanabilir ki

Bir de üstüne babam kanser oldu hastane masrafları yol paraları evin kirası su telefon derken biz kredi kartı borçlarını hiç ödeyemez duruma geldik ve babamı kaybettik.

Ben ne hamileliğimi bildim ne lohusalığımı bir de babamın acısı, kızımı sevemedim bile düşünün ne halde olduğumu bunalıma girdim.

Bu arada abim işsiz o da evli evde yiyecekleri yoktu, çok zor durumlara düştüler ben tokken kardeşimin aç kalması olur mu elimde avucumda ne varsa verdim. Altın para aşağı yukarı 10 bin TL para vermişim ve onun borçlarını ödedim. Ama ona yetmedi en sonunda evinin eşyalarını sattı yuvası dağıldı ben ağlamaktan bitap düştüm.

Annem babam perişan oldular. Benim evimin elektriğini kestiler, suyunu kestiler çocuğuma süt alamaz duruma geldim.

Eşimin maşına haciz geldi. Her gün bankalar sabahtan aramaya başlıyor akşama kadar biri bitiyor biri başlıyor. Evime haciz geldi gelecek derken abim benden 10 bin daha istedi bir arkadaşından bulamaz mısın ben sana 3 gün içinde vereceğim hem de 4 bin faiz vereceğim sana borcumu ödeyeceğim iş kuruyorum dedi. Eşim yalvar yakar bir arkadaşından borç aldı 3 günlüğüne tabi para ortada yok . Bugün 3 ay oldu ve beni her gün arayan arkadaş bugün gene aradı orucumu suyla açıp bir saat ona dil döktüm ve babamı aradım aldığım cevap parayı almasaydın abine vermeseydin oldu. Ben evim ocağım sönecek dedimse de boşan gel dedi.

Bugün anladım ben evlat değil sadece onlar için yoldan geçen bir yabacıymışım. Hangisine yanayım faturalarımı ödeyemiyorum ona mı? Çalışıyorum kazandığım para

direk minimum ödemelere gidiyor ona mı, durup dururken 10 bin borcum oldu ona mı? Ailemin gözünde neymişim onu öğrendim ona mı? Hiç dostum yokmuş ona mı?

Çocuğuma hiçbir şey yapamıyorum ona mı? Annem hastalık hastası oldu ona mı? Hangisine yanayım?

İyilik ettim kötülük buldum yardım isteyecek kimsem yok. Eşimin bir babası vardı onu da kaybettik yani ikimizin de kimsesi yokmuş. Ben şimdi ne yapacağım bilmiyorum

Bugün balkona çıktım atıyım kendimi dedim ama evim birinci kat sakat kalırım eşime yük olurum dedim birde kızım bir yaşında daha 3 yıllık evliyiz bensiz nasıl yaşar bana ihtiyacı var dedim, vazgeçtim. Belki yarın 3. sayfa haberi olurdum. Çalışıyoruz ama olmuyor ben ne yapacağım nasıl çıkacağım bu borçlarla bilmiyorum?

Ne olur yazımı yayınlayın belki bu karanlıkta bana el uzatan olur siz tanıdığım en merhametli en ince düşünceli yazarsınız kimsenin köşesini takip etmezdim ta ki sizi keşfedene kadar size ve Allah’a güveniyorum. Bende bu kafasızlık bu acıma duygusu ve merhamet varken daha çok ağlarım biliyorum. Ama ne yapayım ben tokken aç kalana asla ama asla tahammül edemiyorum. Sonsuz sevgilerimle.

İletişim bilgilerimi lütfen yayınlamayın bana ulaşmak isteyen sizden ulaşsın çok rica ediyorum. Çünkü çok utanıyorum.

CEVAP: İyilik yap denize at demişler. Sen yine yapmaya devam et. Umarım sana da okurlarımızdan yardım eli uzanır.

 ………………………..

SOHBET ETMEK İSTERİM

Ayşecim uzun bir aradan sonra bugünkü yazını okudum. İngiltere'den kaçış serin bence kesinlikle gençlik dizisi olmalı.
İnanılmaz birisin yani annenin onca çabasına karşı yine de 19 yaşında evlendin öyle mi :) pes gerçekten:))
Ama önemli olan şu an da mutlu olabilmen. Dilerim her zamanda mutlu olman canım arkadaşım.
Arkadaşım diyorum çünkü öyle hissediyorum. Hiç karşılaşmamış olsak da bir gün bana da uzanacağını biliyorum :)

Ben bir süredir yazılarını okuyamadım ama bugün yazılarını bir çırpıda okuyup bitiriverdim. İş değiştirdim yeni yerde de birçok şey yasak. Ama kaçamak açıyorum. İyi mi yaptım kötü mü bilemiyorum burası beklentilerimi karşılamıyor. Aynı paraya (ayda 800 TL)
çalışıyorum. Bunun 100 TL 'sı yol parası tek kazanç cumartesileri çalışmamak. Bu arada H. Bankasından haber bekliyorum bir arkadaşımızın eşi oraya cv.mi verecekti ama akıbetim hakkında bir fikrim yok :))

Eski işten niye ayrıldığımı sorarsan nişanlımın 1,5 yıl önce boşandığı eski eşinin işyerimi sürekli arayıp rahatsız etmesi. Hakkında savcılığa şikâyette bile bulunduk. Öyle huzursuzluk verdi ki anlatamam. İşyerimle ilgili bir takım sıkıntılar da vardı ama son yaptıklarından sebep ayrılmak farz oldu. Ben bu konuda birkaç kez yazmıştım sana ama biliyorum ki çok fazla e posta trafiğin var. Hiç konuşamadık. Bir hafta sonu seninle buluşup sohbet etmek isterim. Keşke yoğun hayatında bana da yer açsan.

Telefon numaramı yine de yazayım:   0..

Seni çok seviyorum

Devamlı ve sadık okurun E.

Dip not: Geçenlerde bir arkadaşının yardımcısı için ''benim sadık okurum'' demiştin. İnan bende çok sadık okurunumdur :))

CEVAP: Sevgili E. Bayramdan sonra bir organizasyon yapıp hepinizi görmeyi planlıyorum zaten. Şimdiden müjdesini vereyim.Hepinizle tek tek tanışıp sohbet etme fırsatım olacak böylece.

…………………

HİKÂYE, ÖYKÜ, ANI, SÖYLEŞİ ÇALIŞMALARIMI YAYIMLAMAK İSTİYORUM

İyi günler. Kolay gelsin. Ben İzmir’den İdris. Hikaye, öykü, anı, söyleşi tarzında çalışmalar yaptım. Bu çalışmalarımı yayınlamak, istiyorum. Lütfen bana yardımcı olun. Esen kalın.

CEVAP: Öncelikle bir blog oluşturup paylaşmaya başlayabilirsin, gerçekten iyiyse mutlaka birilerinin dikkatini çekecektir.

Yazarın Tüm Yazıları