Yetiş Ayşe

Merhaba dostlar,
Yetiş Ayşe’ye o kadar çok yardım maili geliyor ki bunları ihtiyaç sahiplerine kolayca ulaştırmak için de bir çözüm arayışına girdik.

Haberin Devamı

Bir Kargo şirketi ile Feyza Şahin aracılığıyla görüştük, Yetiş Ayşe kapsamında 2010 yılı sonuna kadar gönderilecek olan yardım malzemelerinde liste fiyatları üzerinden %50 oranında indirim imkânı sağlamayı taahhüt ettiler. Böylece yardım etmek isteyenlere de fazla yük olmadan yardımlar yerini bulacak. Gerekli izinleri aldığım takdirde önümüzdeki haftalarda konunun ayrıntılarını bu köşeden yayınlayacağım.

………………………….

KARDEŞLERİME BURS ARIYORUM

Merhaba Ayşe Abla,

Benim için çok tuhaf bir durum ama size yazmamın sebebi bana yardım etmenizdir.

Ben 27 yaşında üniversite mezunuyum şu anda çalışıyorum. 2 kardeşim var; biri üniversitede matematik (Sakarya Üniversitesi’nde) okuyor diğeri de bu yıl başlayacak.
 1.300 TL maaş alıyorum ama ne gecem var ne gündüzüm tatil falan hiçbir şey yok.
Tabir-i caiz ise “it” gibi çalışıyorum. Bir evimiz var çok şükür. İstanbul Pendik’te oturuyoruz. Babam çok zor okuttu beni, bir emekliliği yok, bir geliri yok. Anneme babama kardeşlerime ben bakıyorum evlenmeyi düşünüyorum ama mümkün değil. Babamın emeklilik borçlarını peyder pey ödemeye çalışıyorum. Çocukların okul yurt yeme içme ihtiyaçları evin masrafları faturalar derken ne yapacağımı bilemiyorum. Kredi alamıyorum, sigortam asgariden gözüküyor. Alsam uzun vadede işimin garantisi yok, nasıl neye güveneceğimi bilmiyorum.

Haberin Devamı

Sizden bana yardım etmenizi tüm kalbimle ve içtenlikle istiyorum nasıl, ne gibi bir yardım yapabilirsiniz. Hiç önemli değil yeter ki bana el uzatın. Kız kardeşim çok başarılı isterseniz eğer transkript v.b. belgeleri size mail atabilirim. Ona belki eğitim bursu bağlanmasına yardımcı olabilirsiniz. Erkek kardeşim de bu yıl dershaneye başlayacak onun içinde dershane bursu olabilir, biliyorum çok fazla şeyler istiyorum ama inan ki bana tek başıma zor şeylerle mücadele etmeye çalışıyorum.

Eğer yayınlamak isterseniz benim yazımı aysuakbal@gmail.com adresini yayınlayın lütfen.

Sağolun
Teşekkür ederim,

Selma T.

CEVAP: Harikasın, kardeşlerin de senin gibi bir ablaya sahip oldukları için çok şanslılar. İnşallah mailini gören bir dershane sahibi kardeşine burs verir.
………………………

Haberin Devamı

ÇOCUKLARIMI HAVUZA GÖTÜRMEK İSTİYORUM

Sevgili Ayşe,

Seni, yazmaya başladığın ilk günden itibaren büyük bir keyifle okuyorum. Gerçekten çok tatlı, çok doğal ve yaptığın Yetiş Ayşe köşesiyle müthiş bir insansın. Ben de Milliyet Gazetesinde 10 yıl görev yaptım. Şahin Alpay, Nilüfer Kuyaş, Nilgün Cerrahoğlu gibi yazarların asistanlık görevlerini üstlendim.
Gerçekten çok keyifli zamanlardı, fakat kızım dünyaya geldikten sonra işi bırakmak zorunda kaldım. Gerçi şimdi çok ama çok pişmanım. Birçok kere geri dönmek istedim ama maalesef olmadı. Şu anda bir inşaat firmasında satış temsilcisi olarak çalışıyorum, gerçi çok az ücret alıyorum ama olsun buna da şükür. Ama işte işin en kötü tarafı maalesef eşim çalışmıyor, daha doğrusu iş bulamıyor ve bu yaklaşık 10 yıldır sürüyor.
Tabi bu zaman içinde birçok şey denedi, birçok işe girmeye çalıştı ama ne hikmetse bilmiyorum bir türlü olmadı ama hiç bir zaman pes etmedi, hala da uğraşıyor ve tabi uğraşacak da. Çünkü 2 tane evladımız var bizim. Bu 10 yıl içinde çok şey yaşadım Ayşeciğim, çok üzüldüm, çok yıprandım ama içimde hep bir ümit vardı. Hep de olacak, yoksa yaşayamam ki. Beni sakın yanlış anlama senden eşim için iş filan istemeyeceğim. Çünkü bu konuda senin de yapabileceğin çok şey olmadığını biliyorum. Benim tek üzüntüm çocuklarım, sen de annesin beni çok iyi anlarsın onların en ufacık isteklerini bile yapamamak beni de, eşimi de kahrediyor. Biz onları maddi sıkıntılardan dolayı hiç bir yere götüremiyoruz, hiç bir isteklerini yapamıyoruz. Benim senden isteğim, çocuklarımı 1 gün olsun havuza götürmek. Onları 1 gün olsun mutlu etmek istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olursan çok ama çok sevinirim. Çok öpüyorum. Sevgiyle kal..

Filiz U.

Haberin Devamı

CEVAP: Sevgili Filiz bu hafta içinde gerekli yerlerle görüşüp çocuklara bir havuz ziyareti ayarlayacağım mutlaka, buradan da okuyanlar varsa bana ulaşsın. Hepinizi öpüyorum, sen güçlü olmaya devam et.
……………..

AMELİYAT OLACAK ABLAMA MORAL LÜTFEN

Canım Ayşe’m nasılsın?  Bol bol güneşlen benim yerime de, kaldım bu sene ben burada yaa :(:(

Yetiş Ayşe köşesi için yazıyorum Ayşe’m.

Benim kalp ameliyatı olmuş bir ablam var, üçüncü çocuğuna hamile. Diğer ikisini de sünnet etti geçen hafta. Yemiyor içmiyor, çok zayıf, doğuma da bir buçuk ay kaldı.

Kalp ameliyatı olduğu için de korkuyor biraz doğumdan. Ben ona dedim ki benim bir Ayşe’m var o da kalp ameliyatı olmuş. Nasıl cıvıl cıvıl bir şey tam yanaklarını sıkmalık dedim. Senin bu karamsarlığın korkun niye dedim, kızdım ona. Sen de bir şey de şuna Ayşe’ m yaa belki seni ciddiye alır. Altı yaş küçüğüm diye önemsemiyor sanırım dediklerimi.

İki de oğlu var dünya tatlıları, çok seviyorum onları yaa Hasan’ım Yusuf ’um benim.

Annem babam kıymetlilerim benim, onların evlatları olduğum için şükürler ediyorum Allah’ıma.

Bir de hiç anlaşamadığım haylaz erkek kardeşim Mehmet. Sonradan bir de Kadir’im oldu benim.

Ben çok sevilmeyi ailesiyle dar tutan biriydim, onu da ekledim hayatıma.

Sonra yazısında Hürriyet’e ne telaşla gidip başına neler neler gelen, örnek yazısını bulamayan bir yazarı tanıdım; adı Ayşe… Onda bir şey var okuyucularını kendine bağlayan anlam veremediğim. Birçok yazı gazete okuyorum ama kimsenin yazısını böyle dört gözle beklemiyorum yaa.

Masa takvimim de senin günlerini pembe pembe işaretledim.

Tatilde olmana da hem sevindim hem üzüldümmm…. (laf aramızda azcık da kıskandım). Şimdi bu sıcakta bunalmış bu kız) içine hep hapsettiği sevgilerini itiraf ediyor… :):)

Mail atmayayım atmayayım diyorum, rahatsız etmeyeyim diyorum ama dayanamıyorum ohhhhhh :):)

Tatlı tatlı güneşlenmeler.. Dedikoduları bekliyoruz…

Çok özletme kendini ……..

Ben ablam kalp ameliyatı oldu dedim yaaa psikologa mı danışsa yaa bu aralar pek iyi görmüyorum… 2 yıl oldu ameliyat olalı yine olabilirmiş :(:(

Yeliz Dönmez

Haberin Devamı

CEVAP: Sevgili Yeliz ve ablası; öyle kendinizi bırakmak yok. Kendini düşünmüyorsan önce doğacak minik yavruyu düşünüp zorla da olsa yiyeceksin. Yoksa iki elim yakanda olur bilesin.
Bak ben de neler geçirdim, sapasağlam ayaktayım, korkular seni daha da hasta etmekten başka işe yaramaz,yaşama dört elle sarılmaktan başka şansın yok senin.İkinizi de öpüyorum.

…………..

GÖRME ENGELLİLER İÇİN KİTAP OKUMAK

Merhaba Ayşe Hanım,

Derya Şenol adlı okuyucunuz görme engelliler için kitap okumak istediğini belirtmiş.

Bu konuda gönüllü okuyucu yahoo grubuna üye olarak istediği kitabı okuyabilir ve görme engelliler kütüphanesine ulaştırabilir.

http://groups.yahoo.com/group/gonulluokuyucu/

Sevgide kalın,

Nazlı Turgut

Haberin Devamı

CEVAP: Ne güzel bir uğraş bu böyle, hepimiz birkaç sayfa olsun okusak onların da dünyaları aydınlanır.

………………….

YARDIM ETMEK İSTİYORUM

Ayşe Abla Merhaba,
Seni kısa bir süredir beğenerek takip ediyorum. Ben de Yetiş Ayşe bölümünde gerçekten ihtiyaç sahibi insanların durumlarını okuyunca çok üzülüyorum.
Maalesef herkese yardım edebilecek kadar çok kazanmıyorum. Ama ufak tefek gerçekten ihtiyaç sahibi olan insanlardan birine maddi olarak katkı sağlayabilirsem çok mutlu olurum.

Nur Çetinkaya

CEVAP: Nurcum, ne diyebilirim ki harikasın. İletişimde kalalım lütfen.

.…………….

DERTLEŞMEK İSTEDİM

Hiç havaya atmayacağım suçu çünkü bir kaç zamandır var içimdeki hüzün. Ne istediğimi de bilmez durumdayım aslına bakarsan. İşe gelmek istemiyorum ama evde basıyor beni. Annemler gelsin istiyordum geldiler onlar da bastı. Bebeğim tekmeler atsın istiyordum atıyor şimdi ama canımı acıtıyor. Kocamla zaman geçirmek istiyorum, yanımda oluyor, e bu sefer de uykum geliyor.

Aslında heyecan istiyorum ben, biraz da bir şeyleri başardım, ben yaptım demek istiyorum. İnsanlar biraz da bana gıptayla baksın istiyorum.
Zaten 73 kilo oldum, göbeğim kocaman oldu he bunlar güzel şeyler ama kendimi oldukça çirkin hissediyorum. 2 ay sonra sorumluluklarım artacak ve ben şu tembel zamanlarımın tadını çıkarmak istiyorum onu bile yapamıyorum. Bir de ritim bozukluğu çıktı kalbimde bu hamile halimle bir de hızlı kalp atışlarıyla uğraş. Aman Ayşe işte böyle dertleşecek kimse de yok. Dedim kendi kendime, git cadılara katıl bir de Ayşe’ye yaz kendine gelirsin belki. Yaptım dediklerimi bekleyeceğim iyileşmek içinnn :)

Oğlumla ben öpüyoruz seniii

Sibel Topal Ersoy

CEVAP: Sibelcim anlaşılan senin evde oturmaktan canın sıkılmış, hamilelikte gayet normal bu gelgitler. Bende de ritim bozukluğu var bununla yaşamayı öğreneceksin artık. Bence cadılara katılmakla iyi yapmışsın, arada da deniz kenarında ya da parkta yürüyüşler yap. Ben de oğlunla seni öpüyorum sarılarak.

……………..

KİMSELERE GÜVENEMİYORUM

Nasıl oluyor da böyle güzel dostluklar oluyor, ben neden bunu başaramıyorum?

İnsanları hep kendim gibi sanıyorum ama insanlar bir şekilde kuyumu kazmaya çalışıyorlar.

Şu güne kadar hep tek başıma geldim ama şimdi hayatıma bir adam girdi. Yaklaşık bir sene önce girdi bu adam hayatıma ve beni sevdiğini söylüyor evlenmek istiyor.

Ben neden kimselere güvenemiyorum?

Ben fiziksel engelli bir bireyim ve bunun bütün sıkıntılarını yaşadım ilkokul, ortaokul, lise ve hatta üniversitede bile bu devam etti.  Şimdi biri benimle evlenmek istiyor doluya koyuyorum dolmuyor boşa koyuyorum yine olmuyor, kişiye neye dayanarak güvenebilirim?
Size yazmamdaki sebep herkes Yetiş Ayşee diyor ben de yetiş desem çok olur muyum :( lütfen bir şeyler söyleyin

Sevgiyle
Neriman
 
CEVAP: Sevgili Neriman, engelinin ne olduğunu yazmamışsın ama üniversite mezunu, çalışan genç bir kadınsın ve seninle evlenmek isteyen, seni seven bir erkek var. Daha ne istiyorsun? Bence bu adamı seviyorsan onunla evlen, hiç düşünme. Hayat her şeye rağmen güzel ve korkusuzca yaşamaya değer. Ama aklında onunla ilgili sorular varsa onları da bana yaz gene konuşalım tatlım. Öpüyorum seni.

……………………

İŞ ARAYIŞI VE BU SÜREÇTE MİNİK KIZIMIZA MAMA VE YARDIM TALEBİ

Merhaba,

Dün akşam yazmıştım, işten çıkartıldım. Şirket küçülme politikası izliyormuş. Bugün sabah şirkete gittim eşyalarımı toplamaya bana mail atmışsınız Ecenasım’ın ayakkabıları için. Çok teşekkür ederim. Ben size internetten araştırıp nasıl bir şey olduğunu web sitesi bulursam linkini ve fotoğrafını gönderirim. Maddi olarak düne kadar beklediğim en azından yarım maaşım vardı. Artık o da yok, bir an önce iş bulmam lazım. İnanın evde Ece’nin ne sütü ne maması kaldı. Arkadaşlarımdan borç istiyorum, onlar da benim durumumdan farksızlar. Ev kirası deseniz en son 1.5 ay önce ödeyebildim. Oldukça kötü bir süreç geçiriyorum. Sizin var olduğunuzu bilmek biraz da olsa huzur veriyor. Bu konuda ne yapabilirsiniz bilmiyorum ama yine de yazmak istedim.

Sevgiler..
Tolga Baykaya

CEVAP: Sevgili Tolga ailen için ne kadar çırpındığını ben de görüyorum, inşallah en kısa sürede yeni bir iş bulur ve düzene kavuşursunuz. Hepinizi öpüyorum.

.…………….

HAYVAN BARINAKLARINA YARDIM EDELİM

Sevgili Ayşe Hanım,

Hürriyet’in köşe yazarlarına bayılıyorum, ilk okuduğum kişiler siz ve Ayşe Arman oluyor.

Dün yayınlanan Yetiş Ayşe haberinizi de okudum elbette. Harikasınız yine. Fakat bir tane haberi okurken yazan kişiye çok kızdım, kör ya da sağır olmalı insan bu kadar problemli konular ve bu kadar yardımsever okuyucuların olduğu bir köşeye balayı tatili yapamadım diye yazması için. Sizin de yayınlamamanızı dilerdim. Hiç yakışmamış oraya. Turizmde yönetici olarak çalışmama rağmen de daha eşimle tatil yapamadım. Bu kadar duyarsızlık fazla, hele ki Yetiş Ayşe köşesinde hiç yakışır bulmadım. Ama tabii sizin yufka yüreğiniz ve iyilikseverliğiniz bu yazıyı da yayınlattırmış. :-( :-)

Sosyal yardımlaşma konularına girmiş olmanıza bayıldım, insani bir görevimiz olmasına rağmen o kadar az yapılıyor ki, yardım eli uzatanlara gıpta ile bakar olduk. Takdir ediyorum çalışmalarınızı. Ben kendi çevremde insan için olsun sokak hayvanları olsun oldukça duyarlı ve aktif biriyim, ama hep kendi imkânlarımla. Bazen imkânlar yeterli gelmeyince insanin ne kadar hüsranla günlerce uyuyamadığını çok iyi biliyorum. Bunu yaşamaktan nefret ediyorum ama hayatta olduğum sürece bunu defalarca daha yaşayacağımı biliyorum. Ama yılmıyorum, elimden geldiğince devam ediyorum ve edeceğim. Ben küçük bir bölgede yaşıyorum, istesem de istemesem de ( çalışıyor olmama ve günün çoğunu işyerinde geçirmeme rağmen ) ihtiyaç sahipleri bir şekilde beni buluyor ya da ben onları. Allah’ın bir takdiri diye düşünüyorum, çünkü onlar birileri kendilerine git Arzu Hanım sana yardım eder dedi diye gelmiyorlar, inanır mısınız bir şekilde onlarla karşılaşıyoruz. Benim gibi, sizler gibi yufka yürekli olunca kalp gözü hep açık oluyor ve mıknatıs gibi çekiyoruz böyle durumları değil mi?

Benim sizden istediğim yine böyle bir konu, bu kez dört ayaklı dostlarımız için yardım eli uzatılsın istiyorum. Biliyorsunuz hayvan barınakları Türkiye’nin her yerinde çok zor koşullarda ayakta durmaya çalışıyorlar ve maalesef ki gönüllülerden başka Belediye gibi kurumlardan yeterince destek göremiyorlar. Muğla’nın bir ilçesinde tek başına ama gerçekten tek başına, sokak hayvanları için kendi emekleri ve maddi gücüyle canla basla çalışan bir kadın var. Hakikaten takdir edilecek şekilde çalışıyor ama bir o kadar da desteğe ihtiyacı var. Maddi, manevi aklınıza ne gelirse; kısırlaştırma operasyonları, tedavi masrafları ve elbette yiyecek masrafları için paraya, kış için eski yataklar, battaniye yorganlar, yemek su kapları... Ne olursa.

Sokak kedileri ve köpekleri vahşi hayvanlar değiller, dolayısıyla doğaya ait değiller ve bu yüzden kurtlar kuşlar gibi kendi yemeklerini kendileri avlayamıyorlar. Birebir insanlara MUHTAÇLAR. Sıcakkanlı hayvanlar oldukları için sevgi de ekmek su kadar önemli hayatlarında. Hiç bir hayvan tehdit edilmediği sürece saldırmaz. Hepsi sevgi dolu ve hepsinin duygusal zekâsı var, sokakta onları görmezden geldiğinizde hatta kovaladığınızda kalpleri kırılıyor, üzülüyorlar. Böyle bir tarafları olduğunu çoğu görmüyor hatta bilmiyor. Köpeğin duygusundan ne olacakmış demeyin, sahibi terk ettiği için üzüntüsünden yemeden içmeden kesilip ölen köpekler niye oluyor! İnsanlardan şiddet gördüğü için kelleşen kediler! Bu örnekleri çoğaltabiliriz, hele tecavüze uğramış köpeklerden, dişleri sökülenleri, araba ezip saatlerce hatta günlerce aç susuz ızdırap çekenleri.

Bu gerçeklere maalesef ki toplum olarak sırtımızı dönüp böyle şeyler hiç olmuyormuş gibi yaşıyoruz. Barınaklar işte tam da böyle korkunç durumda olan zavallı evsizler için hayati önem taşıyor.

Ne dersiniz, bu konuya da el atar mısınız?

Sevgilerimle,

Arzu Baran

CEVAP: İnsanlara küçük mutluluklar sağlayabilmek de güzel. Geçim derdinde olduğu için belki de kendi imkanlarıyla asla gidemeyeceği 2 günlük balayına belki bir hayırsever sayesinde kavuşabilecekse ben yayınlarım.

Hayvanlar konusuna gelince ben de evimde besliyorum ve bu konuda yaptıkların için seni tebrik ediyorum.

………………..

HASTA MIYIM DEĞİL MİYİM TESTİ

Çok değil 5-6-7 yıl önce ailede bana bakışlar değişti.
Hafiften kafayı sıyırdığım noktasına taşındım düşüncelerinde.

O zamanlar Anayasa Mahkemesi’ne gidecek bilgimde yoktu.
Ama bugün çok şanslıyım Ayşe ARAL’dan yardım isteyebilirim.

Neydi benim kafayı sıyırdığıma yakın işaretler?


M.. FM’i dinliyordum. Orada bir program yapımcısı ve radyonun kurucusu vardı.

Adı Mustafa E. idi.
Adam çıkıyor inandığını anlatıyor anlayan da telefonla programına katılıyordu, bağlanıyordu.

Arnavutum ya damarda, o kan, aksilik, muziplik, karışma huyu var ya hadi len sendecilik var ya.

Dedim hey Mustafa E. yok öyle benim İSA anlayışım ondan anladığım bu.
Mustafa’nın radyosuna hemen faks, adım çıktı faks adama.
Onun her programı sonunda bir A4 kâğıdı döktürdüğüm Arnavut damarlı aksi yazılar.

Ona öyle diyorsun da bu niye böyle, dur bak bu da Aykut’ un düşüncesi.

Bekliyorum hey kardeş ya ne manyaksın senin başka işin yok mu ya, desin. Olmuyor.


Birden telefon çalıyor, “merhaba ben şu, falan, yarın randevu, işyerinize geleceğim.”
“Tabi buyurun.”
Eyvah beni dövecekler. Ama olsun kaşındım dayağı hak ettim, ağzımı burnumu kırsınlar
Arnavut’um ya, siyaha beyaz dedim ya, sözümden dönemem artık siyah beyaz.

Merhaba. Merhaba nasılsın? İyiyim eğer siz daha çok iyi olursanız. Aman ne güzel sohbet
Aykut yazıların çok keskin direk etkileyici sana bir teklifimiz var, bizim gazetede yazmak ister misin?
1995-1996-1997 yılları olabilir.

TEŞEKKÜR EDERİM. Ama benim bir aptalca onurum, bir sade hayat seçişim var öyle pat gele uyamam.
Evet, ama bu ortamı sen yarattın yazılarınla bize, biz değil unutma sen yarattın bunu bu fırsatı.

Tekrar teşekkür, sade hayat ve manyak Arnavutluğumla beni baş başa bırakın.

Bıraktılar yazılarımı fakstan okudular, programlarına kattılar düşüncelerimi.

Aileme açıldığımda zavallı ne anlatıyor. Gazete varmış da gel demişler de gitmemiş oğlum parayı konuşsaydın, aylık falan. Ben para için yazmıyorum ki baba ya.
Bırak git hadi matbaayı döndür de şu Beylikdüzü Büyükşehir Kooperatifi aidatlarını ödeyelim.
 Peki baba.

Can sıkıntısı birden Hürriyet’te karşımda sarı sayfa aman tanrım Oğuz ARAL ve faks no.

Hey bana bak ihtiyar n’aber sen hala yazıyor musun al sana benden yazılar.

Eyvah her telefon çalışında o arayacak korkusu lan oraya gelirim ağzını burnunu dağıtırım kimsin lan sen P.K...su.
Ama yapmadı, yıllara denk yazdım faksladım, sarı sayfaya ortak oldum. Ne güzel günlerdi bu arada da evlenmiştim.

Kızım da dünyaya gelmişti 2001 19 Ocak’ ta paylaştım Oğuz ARAL’ la. Aman ne yazılardı bence Oğuz ARAL’ la daha süper olmuştum. Yazmak, daha iyi yazmak içimde oluşmuştu. Oğuz ARAL sarı sayfasıyla bana yol gösterir, ders verir olmuştu.

İhtiyara kızdım beni yarı yolda bıraktı ÖLDÜ. Öbür tarafta ben de ölünce soracağım, diyeceğim ağabey aileme anlat, eşime anlat, sana yazdıklarımdan etkilendin yardımcı oldun beğendin kullandın, TEŞVİK İÇİN.

Ben sadece YAZAN biriydim. Başta sana kaba yazdım eleştirdim DİKKAT ÇEKMEK içindi. Sevmem öyle “ah muhteşemsin, süpersin ailecek beğeniyoruz efendim.” demeyi

Hadi lan sen de kimsin, ne sanıyorsun kendini tarzı yazılarım. Ertuğrul yaptım Ertuğrul ÖZKÖK’ü esas kök falan yazılarımda
Değil mi Oğuz ağabey anlat aileme bak ne diyorlar.

İyice ilerledi yaşı büyüyor ama sanırız hastalığı ilerliyor Türkiye’nin önde gelen isimleri ile kendini FAKS ARKADAŞI SANIYOR zavallı. Mustafa diye biri vardı onu pek tanımayız ama OĞUZ ARAL’ da yani o ünlüyle bu bizimki hadi canım kafayı sıyırıyor
zavallı. Evlilik iyice ilerletti. Vah çocuğum vah.

Sonra 3. şokku yaşadılar Gülse BİRSEL ve AVRUPA YAKASI, hadi artık daha neler.

Ya inanın bakın şu Laz tipi var ya benim asker arkadaşım yazımdan: Oğlum Aykut tamam askerliğini Gemide GÖLCÜK’te bahriyeli deniz
er olarak Lazlar Karadenizliler içinde yaptın ama bu sadece rastlantı.Yok ya bak yazımda dedim ki alt kuram şuydu ben ona KARİKATÜR GİBİ ADAMSIN DİYORDUM eehh İşte Volkan da Dursun’ a KARİKATÜR GİBİSİN DEDİ: ah yani bu mu.

Yok vallahi daha var Burhan’ın kahvehane bölümü Burhan’a eşimin bana dediği gibi Cem’ in babasının Fransızca bilmeden Fransızca konuşan daha dedim ki “ya sen alay ediyorsun rol arkadaşlarınla yazarken ama olmaz adalet sen de burnundan.”

Hatta bu bayana yazarken kime Gülse BİRSEL’e gülmeyin ya vallah yazarken dedim ki bir türlü seni kadın sınıfında GÜZEL MİSİN ÇİRKİN MİSİN ayrımına sokamıyorum bence pek kadınsı güzel değilsin yazdım yüzüne ah iyi yaptın canım. O ne yaptı haklısın mı dedi.

Vallah cesaretli kadınmış dizide burnunu hep ön planda tuttu. Ya işin yok mu senin ne boş işlerle uğraşıyorsun.

Türkiye’nin saygın 1 numaralı komedi dizi yazarı basında yeri olan biri dizisi tv’de izlenme rekorunda tiplemeleri başlı başına 1 numara sen ona yazıyorsun da o da seni okuyup senden aktarım yapıyor dizisine gülelim mi ağlayalım mı haline ah Aykut.

Bakın o zaman görün şimdi yazımı yazacağım o da cevap verecek.

Bana bak Gülse BİRSEL nereni deldirirsen deldir orana piercing tak ben bilemem.

HOOOOPPPP CEEVVAAAAPPP anında.

Bana yazıyorsunuz ama ben sizi okumuyorum lütfen
Sevgilerle Gülse BİRSEL.

Aferim Aykut bak biz haklıyız kadın seni okumuyor bak kendi yazdı.
Ya okumasa bir tarafını deldir piercing tak demesem bana kızıp dönmesini sağlamasam,
size kanıt olamazdım ki.
Hay sıktın ama kadın seni okumuyorum diyor sen hala bize Şahika’yı yaratmasında Yabancı Damat’ta evin kızı var devamlı yiyor, askerde Trabzon Vakfıkebirli alt kuram var aynı Dursun vs. vs.

Ya diziyi bitir uzadı ama bitirmeden bu diziyi VOLKAN tiplemesiyle yarattın onu geri al onla bitir yazdım.

Yapma ya sen iyi uçtun Aykut Allah sana akıl fikir versin hastalığın iyice ilerledi, hanım bu çocuk evlendi ki, evlenmeden önce de böyleydi ama şimdi fazla hat safhada hastalığı.

BAKIN ANA, BABA, KARDEŞLER, EŞ VE BENİM KÜÇÜK GÜZEL KIZIM, SİZE SÖZ KANIT NEDENSE NEDEN YAPIYORUM HA BULDUM ARNAVUT İNADIMDAN.

Şimdi diyeceğim Gülse Abla kızımın doğum günü ona kart at adres şu.

Yavrum geldi mi kartın gülmeler ya gülmeyin posta işte geç kalır. Ha canım Allah yakışlılığı vermiş ama aklı koymayı ya da koyduğu aklı yarım bırakmış unutmuş.

İşte Ayşe ARAL senden tek ricam eğer hala arkadaşlığınız devam ediyorsa Gülse BİRSEL’e sor Aykut Akar diye biri var .
Zavallı diyor ki ben Gülse Birsel’e yazılar yazdım, o da dizide bunları kullandı.

Eğer bu görüşmeyi yaparsan Ayşe (yaşını bilmiyorum ben 44, abla yazmadım sonuna adının) Gülse Birsel’in cevabını bana ilet bu mail adresime.

EVET VEYA HAYIR ÖNEMLİ DEĞİL.

Önemli olan hasta mıyım değil miyim testi.

Sevgilerle,

Aykut

CEVAP: Aykut ne desem bilemedim, Gülse’yi arayıp özellikle soracağım ben de merak ettim.Cevabını  yazarım.

Yazarın Tüm Yazıları