O sopayı bana verecekler

Yüreğim burkuldu, yutkunamadım...
Kayseri’deki cani kadından bahsediyorum anladığınız gibi. O vahşi kadının kocası Allahtan uyanmış işe de, gizli kamera koymuş eve.
O iki küçük çocuğa yaptıkların yüzünden zaten cezanı çekeceksin de senin cezan asıl öbür dünyada olacak.
5 yaşındaki yavrucak altını ıslattı diye ağzını burnunu elleriyle kapatarak boğmaya çalıştı bu aşağılık kadın.
Tekme tokat, yumruklarla dövdü elleri kırılasıca...
İçim daraldı, nefesim kesildi...
Çocuklara dokunan o ellerini kırmak istedim. O sopayla seni evire çevire dövmek istedim.
Kafamdan bin türlü işkence yöntemi geçti o lanet olasıca kadına dair. İnsanlığımdan utandım be...
Üvey ya da öz...
Annelikten nasibini almamış bu insan müsveddesi cezasını aldı ama ya o masumlar?
Hadi kadını cezalandırdınız peki o çocuklar nasıl kendilerine gelecek?
Pedagog desteği alınmalı zaten ama o minik yüreklerdeki acı nasıl geçecek, nasıl unutacaklar, unutabilecekler mi?
İçlerine attıkları o acılar büyüyecek minik ruhlarında.
Ve bir gün patlayacak o acı!
Hem de ne patlama ama...
Gördükleri şiddet, eziyet, işkence, dayak hep gözlerinin önünde olacak.
Belki içlerine kapanacaklar belki de şiddet eğilimli bireyler olacaklar.
Belki de arkadaşlarına, ileride eşlerine, çocuklarına aynısını yapacaklar...
O işkenceleri yapan, hepimizin nefret ettiği o kadın da sevgi görmemiş belli ki.
Görseydi şayet bunları yapamazdı. Sevgisizlik insanı insanlıktan çıkartır...
Bu çocukların tek ilacı sevgi.
Sevgi, sevgi, sevgi...

Siz 10 yılda kaç lira biriktirdiniz?

Geçenlerde bir haber okudum. Hem acıdım, hem güldüm hem de kızdım. Çokça da üzüldüm elbette. 
65 yaşındaki yaşlı başlı bir kadıncağızın 10 yıllık birikimini çalmışlar.
Öyle kapkaç falan değil.
Ya da telefonla arayan dolandırıcılık mevzusu da değil bu. Olay planlı ve son derece profesyonelce tasarlanmış.
Kadın bankadan para çekmeye gidiyor ve “Hesabınızda para yok” deniyor. Soluğu mahkemede alıyor tabii.
Seneler evvel banka personeli sahte talimatlarla parayı yok ediyorlar.
Paranın sahibi kadıncağız, okuma-yazma bile bilmediği için işlemlerini mühürle yapıyormuş.
Mührünü unuttuğu zaman da imza yerine ismini yazarak parasını yatırıyormuş.
İmza atmasına da bankanın memurları yardım etmiş.
Parasının çalındığını çook sonradan yani parayı çekmeye gittiğinde fark ediyor.
Bankanın o dönemki müdürünün ve 5 personelinin ‘zimmete para geçirme’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından görevden alınıp cezaevine girdiğini de daha yeni öğreniyor, iyi mi?
112 milyon lirası buharlaşmış yani a dostlar...
Parası yok olan bu kadın medyum.
10 yılda tam 112 milyon biriktirmiş. Vay bee, 112 milyon... Yani eski parayla 112 trilyon...
Nasıl birikir bu kadar para vallahi helal olsun.
Yazık dedim, acıdım kadına yalan yok.
Bankadaki o kötü niyetli memur da kadını tehdit etmiş üstelik. “Bu parayı nasıl kazandın? Bunu sen falcılıkla kazandın. O evini de elinden alırım” diye korkutmuş.
Falcılık, medyumluk falan anlamam ben o işlerden. Yapana da gidene de lafım yok. Ancak bu kadar para biriktirdiyse bu medyum, müşterisi de pek çokmuş belli ki. Gidenler de sağlam para bırakmış anlaşılan.
İyi güzel de be ablacım madem bu kadar iyi medyumdun, kendi başına gelecekleri niye bilemedin?