Paylaş
Yazı yazacağım.
Ev bastı.
“İlyas Bey, beni öyle bir yere götür ki eve hem yakın olsun hem de uzak.
Kafam hem dağılsın hem toparlansın.”
“Tamam, ev Beykoz’da, o zaman adres Çubuklu Hayal Kahvesi.”
Attı beni oraya.
Deniz önümde; gazete, telefon, laptop belimde.
Kafam çorba.
Aklım başka taraflarda.
Kafa yorgun; düşün taşın aşamadığı duvarlar karşısında yapacakları var, bekliyor yapamayacakları var o da bekliyor.
Al deniz fışır da fışır fışırdıyor.
Bir kahve gelsin, deniz de olunca adı hayal olan bu kahvede hayaller de akla geri gelsin, hatta üzerilerine yenileri yeşersin.
Yeşeriyor, hepsi oluyor ama be ya kahve de işi kesmiyor.
Hele işin içine el ele gelen çiftler de girince can bir duble bir şey çekiyor.
İçiliyor, ay pamuk olunuyor
Deniz daha fışırdıyor.
Eskilere “hadeee be!” deniyor
Yalan olmasın, kısmen deniyor.
Ama ümit var, yani yarına dair adından mı, denizden mi ne burası bana iyi geliyor. Sonucu da başarılı oluyor; üç yazı değil, beş yazıyla eve dönüşe geçiliyor.
…..
TİKLER
Geçenlerde tiklerimle ilgili bir yazı yazmıştım. Sizlerden yine pek çok eposta aldım. Öncelikle benim gibi tikleri olanlara kolaylıklar diliyorum. Epostalardan bir kısmını da sizlerle paylaşmak istedim.
TİK TUK YAZIN ÜZERİNE
Merhaba.
Her seferinde belki aynı klasik yaklaşımla sorununa görüş bildiriyorum.
Sahiden aslında bunları kendine kendin yaşatıyorsun. Aslında yok, buradan güçlü bir şekilde ben hissedebiliyorum. Ne olur bir süre kendini rahat bırakabilir misin?
“geçer bu da ne ki benim için?” olarak kaydet beynine.
Sana öykülerimden gönderebilir miyim? Görüşünü merak ediyorum.
Takipçilerinden
Şahin
…
Tik ile ilgili olarak
Tik dışarıdan biri ya da birilerinin gözetimi altındayken o baskıdan dolayı çıkar. Şimdi siz bu tv programına başlayacaksınız ya o yüzden seyredilme ve izlenme baskısı bilinçaltınızı rahatsız ediyor.
Bu bir çeşit de obsesyondur. Obsesiv insanlar mükemmelliyetçi olur ve her şeyi tam yapmak isterler, o yüzden de takılırlar sizin takıldığınız gibi.
Esasında bunun altında yatan tv programını tam ve doğru yapmak istemeniz ve izlenmekten rahatsız oluşunuz.
Sevgiler,
Beril
…..
Tik
Sayın Aral,
Geçmiş olsun, tiklerinizin tekrar başlamasına üzüldüm. Ben 53
yaşındayım. Kendimi bildim bileli tiklerle boğuşuyorum. Ama benimkiler tüm hareket eden organlarda ve çok yorucu. Örneğin, bugünlerde 7 sayısına takıntılı beynim! Bir elim bir yere istem dışı dokunduğunda onu 7 defa yapmak zorundayım o elle. Sonra diğer elimle. Ama bu arada yanlışlıkla bir başka organımı bir yere dokundurursam veya 7 yerine 8
defa yaparsam o hareketler 7 defa 7şer set olarak tekrar edilmeli.
Araya girenler de parantezler halinde tekrarlanmak şartıyla. Yani basit bir raftan bardak alma hareketi bu yüzden 15 dakikayı bulabiliyor. Tabi yapılan hareket tekrarları setler halinde yüzlerce kezi bulabiliyor. Bir sayfalık yazıyı 4 saatte okuyabildiğim oluyor.
Tv'de bir programda bunun çok yeni keşfedilen bir hastalık (Turret Sendromu) olduğu ve Obsesif Kompulsif davranış bozuklukların aslında bu hastalığın bir uzantısı olduğunu duymuştum.
Nedeni ve tedavisi mümkün değil. Kişisel telkinler ve yaşama nasıl baktığınız bu nöbetlerin hafifletilmesinde yardımcı olabiliyor.
Ben 20 yıldır antidepresanlarla bir nebze idare edebiliyorum. … da dahil gitmediğim psikiyatr kalmadı. Çaresi yok.
%20 kapasiteyle yaşıyorum, en az hasarı hedefleyerek. Sonuçta bitip gidecek bir gün bu yaşam. Ama çok acı verici.
Umarım sizinki gelir ve de geçer.
Saygılar.
Gündüz
…..
Ayşe Hanım Merhaba,
Bugün yayınlanan yazınız tamamen beni anlatıyor. 28 yaşındayım, yaklaşık bir 10 senedir bende de aynı durum söz konusu ve yapmadığım zaman sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi geliyor.
Bazen yapmayacağım ne olursa olsun diyorum ama sonra yapmadığım için kötü bir şey olursa vicdanen rahat edemem deyip yine yapıyorum. Bunun adı psikolojide obsesif kompulsif bozukluk.
Sizin yazılarınızı sürekli takip ediyorum ve az çok karakteriniz hakkında bazı şeyler belli oluyor. Siz çok hassas, duygusal, iyi niyetli, kötülük düşünmeyen tiplerdensiniz. Bu tipte insanlar maalesef hayata karşı daha zayıf kalan insanlar oluyor. (Ben de bu grubun içindeyim oradan biliyorum)
Bu zayıflık bana göre aslında bir güç ama çoğu insan için ise acizlik, çaresizlik.
Belki biz de içten içe böyle düşündüğümüz için obsesifleşiyoruz bilemiyorum. Özetle sizi çok iyi anlıyorum, bu tiklerin insan ruhunu ne kadar daralttığını ve aslında kendimize çektirdiğimiz boş bir eziyetten farklı bir şey olmadığını da biliyorum. Olursa yazıyı yayınlarsanız ismimi kullanmazsanız sevinirim.
…..
Geçmiş olsun
Sayın Aral;
Öncelikle geçmiş olsun.
Psikologunuzu değiştirmek fayda sağlar mı diye düşündüm.
Saygılarımla.
Engin
…
YETİŞ AYŞE TELEVİZYONDA
Bir süredir sizler de haberdarsınız, çok yakında Yetiş Ayşe televizyondan da sizlerle buluşacak.
Geçen hafta ilk çekimlerimizi yaptık, kanala teslim ettik.
Öyle heyecanlı geçti ki anlatmak çok zor.
Çok duygulu, çok keyifli anlar yaşadık. Bazen gözlerimiz doldu bazen birlikte güldük. Sizlerle yüzyüze buluşmak bana çok iyi geldi.
Önce Avcılar’da Haydar’ın evine gittik. Haydar 14 yaşında cingöz bir oğlan. Cam bebek olarak doğmuş. Ona bir akülü araba hediye ettik, dünyalar onun oldu.
Sonra Dilara ile buluştuk. Dilara 21 yaşında üniversite öğrencisi. Kilo problemi ve buna bağlı olarak psikolojik ve fiziksel bazı sorunlar da yaşıyor. Onu da Taylan Kümeli’ye emanet ettik bu hafta. Önümüzdeki haftalarda da vereceği kiloların takipçisi olacağız. Bir psikologla da görüşmesini sağlayacağız ilerleyen günlerde.
Zaten çok güzel, çok şeker bir kız, zayıflayınca daha da güzel olacak, daha da önemlisi sağlığına kavuşacak inşallah.
Son olarak da adını gizli tuttuğumuz bir okur dostuma yetiştik.
Kendisi ve çocukları eşinden şiddet gördüğü için yıllar önce evi terk etmiş ancak eşi tanıklarını bile tehdit edip korkuttuğu için boşanamamış. Şu anda da işsiz olduğu için maddi sıkıntılar çekiyor. 2 kızı var ikisi de öğrenci. Evlerinin kirasını geçen ağustos ayından beri ödeyemiyorlar, konu komşunun yardımıyla geçinmeye çalışıyorlardı.
Öncelikle Av. Merve Gürcan kendisine boşanması, eşinden şiddet görmelerinin engellenmesi için gerekli koruma tedbirlerinin alınması gibi konularda hukuki danışmanlık yaptı, gerekli davalar da en kısa sürede açılacak.
Daha da önemlisi ona bir iş bulmak için uğraşıyoruz. Çünkü iş bulup kendi parasını kazanabilmesi her şeyden önemli.
İlk bölümde yetiştiklerimiz bunlar. İnşallah ilerleyen programlarda çok daha fazla kişiye yetişeceğiz.
Paylaş