Paylaş
Medyatik olmak sizin seçiminizdi. Hâl böyle olunca da göz önünde oluyorsunuz.
Yaptığınız her hareket, söylediğiniz her söz dikkat çekiyor.
Sizler de bunun farkında ve bilincindesiniz.
Bırak televizyonu ve yazılı basını, Instagram’da, Facebook’ta, Twitter’daki söylemleriniz, paylaştığınız fotoğraflar, koyduğunuz videolar binlerce kişi tarafından okunuyor, seyrediliyor.
Bir kısmınız bunu reklam amaçlı yapıyor.
Bir kısmınız ise gündeme göre içindekileri boşaltıyor.
Sen meşhursan, göz önünde bir insansan bir fotoğrafı, bir videoyu, bir söylemini paylaşmadan iki kere düşüneceksin!
“Bunu paylaşmak doğru mu olur, yanlış mı” diyeceksin!
39 kişinin katledildiği gecenin ertesi günü evlenebilirsin ama mutluluk içindeki düğün fotoğraflarını paylaşmayı o gün için erteleyeceksin.
Gezdiğin tozduğun yerleri merak edenler olabilir ama fakirlik bu kadar kol gezerken, Paris’te yediğin ıstakozun fotoğrafını çekmeyeceksin.
Ağzı olan konuşuyor, hele ki bu ortamda sinirler tavan yapmışken, millet bu kadar irrite olmuşken, çıkıp ülken hakkında atıp tutmayacaksın! Çünkü buna hakkın yok.
Sen göz önünde birisin ama şunu da unutma ki senin diğer insanlardan hiçbir farkın yok.
“O ünlü, ne yapsa yeridir!” diye bir söz de yok. Ey ünlü! Ey göz önündeki insan!
Bil ki sana çok önemli görevler düşüyor bu günlerde.
Milleti azdırmak, kızdırmak yerine onlara destek ver, eşit davranmaya çalış. O nasıl mutluluk fotoğrafını paylaşmıyorsa, yediği köfte ekmeğin fotoğrafını çekip koymuyorsa, sen de koyma.
Ağzı saçmalayanı da sükûnete davet et. Bir şeyler yap.
Yangına körükle gitme.
Dedim ya milletin canı burnunda...
Kader işte
Geçen gün bir arkadaşım aradı “Ayşe ölüyorduk” diye. Nasıl, neden anlamadım önce.
Sonra ortaya çıktı ki yılbaşı gecesi son anda Reina’ya gitmekten vazgeçmişler. Başladı anlatmaya hararetli hararetli.
O gece bir arkadaşlarında yemeğe davetlilermiş.
Yemişler, içmişler bir güzel. Bulundukları ev de Kuruçeşme’deymiş.
Bir ara kızlar bakmışlar, hep olduğu gibi kadınlar bir tarafta erkekler bir tarafta.
Kızlardan biri kalkıp “Aaa yeter artık” demiş; “Yine kızlar erkekler ayrı düştük, kalkın gidiyoruz Reina’ya, yeni yıla orada girelim.”
Erkeklerin hepsi karşı çıkmış “Ne Reina’sı ya, ne güzel evde gireceğiz yeni yıla” diye.
“Hem çok kalabalıktır” diye de eklemişler.
Arkadaşım diyor ki; “Tüm kızlar bozuldu bu işe, herkes başladı kocasıyla kavga etmeye.”
“Bir kere de benim dediğimi yap ya, üç senedir evde giriyoruz yeni yıla! Ne olur bir saat, en fazla iki saat gidelim” diyenler de cabası.
Erkekler bakmış kızların suratı beş karış, “Tamam o zaman gidelim ama Reina’ya değil, başka yere” demişler.
Ve sonra olay oluyor, duyunca şoke oluyorlar tabii ki. Kaderin böylesi.
Gitselerdi Reina’ya, belki birkaçı ölecekti, yaralanacaktı ya da burunları bile kanamadan kurtulacaklardı.
Arkadaşım hâlâ olayın şokunda, “Ya gitseydik Ayşe” diyor...
Yasaklı siteler
İnternet üzerinden yabancı dizi yayını yapan siteler engellendi.
Üzüldüm mü?
Üzüldüm ama tabii ki telif hakkı ödemeden yayın yaptıkları için suçlu bulundular. Böyle bir dolu site var daha, isteseler bile kökünü kurutamazlar ne yazık ki...
Film siteleri de var böyle, bi dolu.
Ama benim yazmak istediğim başka.
Bu kumar siteleri, bahis siteleri, iddia siteleri, bunlar ne iş?
Yasal mı bunlar?
Her yerden çıkıyorlar, her tuşa bastığında ekrandalar.
Oynamayan, oynamayacak olan insanı bile yolundan çıkarırlar.
Hele biri var ki, ne zaman bassam bir yere, karşıma çıkıyor yine.
“18 yaşından küçüksen bu oyunu oynama” diye.
Açık saçık tipler var oyunda, oyun animasyon formatında.
Ya benim 9 yaşında olan oğlum “Evet ben 18’den büyüğüm”ü işaretleyip oyunu oynarsa?
Saçma sapan şeyler, saçma sapan işler...
İş dizileri, filmleri yasaklamakla sınırlı kalmasın lütfen...
Paylaş