Paylaş
Yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla karşılıyor yaşadıklarını. Ben de hem ona hem onun gibi bu hastalıkla yaşamak zorunda olanlara destek olmak için onun epostasını yayınlamak istiyorum.
Gamze öyle güzel anlatmış ki diyabetle yaşayanlara umut olacaktır yazdıkları.
Allah tüm diyabet hastalarına öncelikle kolaylık versin ve bir an önce şifa bulsunlar inşallah.
….
Ayşe ablacığım, bu yazımı Manisa’mızdaki hastanemizde diyabetli ailelerine ve çocuklara okudum, çok beğenildi. Senin köşe yazında bu yazımdan bahseder misin, yani böyle bir şansım var mı? Ben istiyorum ki birçok kişi okusun. Çok öpüyorum güzel yanaklarından.
….
“Bitmedi… Her şey şimdi başlıyor…”
Ben Gamze.
29.06.1994 tarihinde dünyaya geldim (İyi ki doğdum) ve diğer bebekler gibi doğar doğmaz hatamı anlayıp ağladım, şimdi ise yaşama umudu hiç eksik olmayan, sağlıklı alınan bir nefesin kıymetini çok iyi bilen, kendiyle barışık on sekizini dolduran kocaman bir genç kızım.
Arada, hatta sık sık kendimle ve diyabetimle konuşuyorum ve diyorum ki:
Her geçen gün geçmişi özlüyorsun, biliyorum ama yaptığın ve yapılan her şey senin için biliyorsun.
Bazen saatlerce ağlıyorum senin için. Ama sen sessizliğini korumaya devam ediyorsun.
Bana hep ‘yediklerine, içtiklerine dikkat edersen sana daha iyi davranırım’ diyorsun...
Her gün senin için 4 veya 5-6 kez parmaklarımı deliyorum biliyorsun, sırf sen iyi ol diye, canım acısa da yapıyorum bunu. Parmak uçlarım desenli desenli oldu sayende. Sana hiç âşık değilim ama bendeki eksikliğini de tamamlamak zorundayım.
Çok dikkat etmeliyim; seni sevdiğim için değil elbette, kendimi tehlikeye atmaktan korktuğum için. Bazen diyorum ki keşke sadece iğne yapmak olsaydı derdim.
Seni seversem beni mutlu ediyorsun, beni seviyorsun anladım bunu.
Diyabetli olmasaydım eğer, insülin iğnelerimi avucuma alıp, bir organımı elimde tuttuğumu hayal edemeyecektim, 'Ben yapabilirim' kelimesinin gerçek anlamının, 'ben her şeye rağmen yapabilirim' demek olduğunu bilmeyecektim.
Hayatım boyunca bu yaşıma gelene kadar bir gün bile neden bana geldiğini, neden beni seçtiğini düşünmedim… Bir gün bile şikâyet etmedim çünkü şikâyet etmeye utandım…
Seni hep bir kredi kartına benzetiyorum biliyor musun? Hiçbir şeyi düşünmeden harcarsan, yersen içersen fatura dönüp dolaşıp yine senin başını ağrıtır ve sana kesilir ya, işte öyle.
Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyor ne yazık ki. Her gün Allah’ıma şükrediyorum bana verdikleri için…
Bir de elimde olmayan hiçbir şekilde bana bağlı olmayan veya ilacı olmayan bir rahatsızlık olsaydın ne olacaktı? Şükür ki öyle değil…
Söyleniyorum bazen sadece biraz yorgunum ben, arada yoruyorsun beni.
Bir kitapta 'Ben en çok korkmuş olanlardan biriydim ama diğerlerine cesaret vermek için korkusuz görünmeye çalıştığım için sonunda ben de cesaret buldum.' diyordu; ben bunu en çok seninle yaşıyorum.
Bazen her şeyi doğru yapıyorum, iğneleri tam ve doğru yapıyorum, ara öğün atlamıyorum, suyumu içiyorum...
Ve biri gelip beni üzüyor ya da kimse gelmese bile 'ben de buradayım kanka' demek için şekerimi 350'ye çıkarabiliyorsun, işte o zaman çok kızıyorum sana, işte o zaman biraz yoruyorsun beni...
Yahu, anladık strese gelemezmişsin ama bu kadar da çıt kırıldım olunmaz ki.
‘Aman yok canım bir şeyin, abartıyorsun!’ tepkileri, görmezden gelen gözler, ‘Ay! Yazıık!’ fısıltıları… Çevremdekilere seninle olan yaşamımı anlatmak çok zor; çünkü bilmedikleri bir şeyi hissedemiyorlar, anlayamıyorlar sadece üzülüyorlar ve bu beni daha fazla üzüyor, keşke seninle yaşamak zorunda kalmadan bunu anlayabilseler, ne iyi olurdu değil mi?
Sen benim bazen en yakın arkadaşım, sevgilim, bazen de en büyük düşmanım. Ama ne olursa olsun seni çok seviyorum diyabetim.
Kendime iyi bakmak zorunda bıraktığın için ve beni çok çok kuvvetli ve olgun yaptığın için...
Bu 4 yıl boyunca benimle olan, derdime ortak olan canım doktorlarım, güzeller güzeli diyabet eğitim hemşirem... Ne şanslıyım önce diyabet sonra siz girdiniz hayatıma.
Daha önümde uzun yıllar var ve yine bolca başarı…
Bak kanka elma yersem çık, portakal yersem çık da; üzüldüğümde bari yakama yapışma!
Her acı da daha çok büyüyorum ve her mutlulukta yüreğim iyileşiyor. Şu an şekerim 135, bu pek bir şeyi değiştirmez çünkü şekerimi 350 de yapsan hayat devam ediyor.
Paylaş