Paylaş
O gün, bugün dikkat ederim böylelerine amma velâkin kırk sefer düşünsem de hiç aklıma gelmezdi bir kıçı kırık tarafından toplumca kazık yiyeceğimiz.
Efendim bu kıçı yere yakın, Fransız öpücüğü seven adam, bir süredir yüksek yüksek tepelerde, hal böyle olunca da boyuna posuna bakmadan kendini bir halt zannetmekte.
Zannetmekte amma bilinçaltında bulunan kompleksleri de çaktırmasa da onu yiyip bitirmekte.
Mesela kendi boyu kadar bacak boyu olan bir kadınla evlenmesinin bile adı var psikolojide.. Bilmem ne sendromu diyorlar, tam dilimin ucunda aklıma gelince yazarım bilahare.
Şimdilerde bu bücür baba oldu ama duyduğuma göre boyu kendisinden kat be kat uzun olan, her parmağında on marifet karısı, çocuğu pek vermiyormuş eline çünkü titreklik başlamış bizim bücürde. Halk bile paniklemiş bücürün bu halini gördükçe; kimi strese bağlamış durumu, kimi yaşı genç eşe...
Ama zahmet etmeyiversinler, ben hemen gerçek hastalığı nedir söyleyeyim. Bir hastalık var tıpta, adı Sarkoidoz, yalanım varsa ne olayım, inanmıyorsanız sizler de araştırınız.
Bu hastalık vücuttaki organlardan birini tutuyor ve onu bozuyor bizim bücürü de yakalamış besbelli ama hangi organından, ona da siz karar verin, benim bir fikrim var ama şimdi buradan söylemeyeyim.
Son sözümü de edip çekileyim “Valerie’ni de al git.”
Viktorya meleği
Sevgililer günü geliyor ya, benim de bu sevgililer günü şans eseri sevgilim var ya, amanın aldı mı beni bir telaş... Ne yapsam, ne etsem de adamcağızı sevindirsem, hatta biraz da şaşırtsam diye.
Öyle bir şey yapayım ki küçük dilini yutsun istedim ve başladım düşünmeye ne yapsam diye.
Öyle lokanta, otel motel değil bahsettiğim, farklı bir şey istiyorum.
Sonunda buldum... Her erkeğin hayalinde bir Viktorya meleği vardır dedim.
Çıktım alışverişe gittim Mepe Home’a kendime kocaman kanatlar aldım, eve geldim, arkalarına da lastik diktim.
Sıra geldi şık bir bikiniye.
Onu da aldım, aldım ama içim, daha doğrusu göbeğim pek rahat etmedi giymeye kalkıştığımda.
Kanatları ters takayım, karnımı kapayayım dedim melekten çok beyaz bir ayıya benzedim.
Aman ya dedim, hepsini çıkarıverdim, dıştan meleğe bürünemesem de ruhum en azından öyle diye avutuyorum kendimi.
Elimde de lokanta, otel adresleri en başa dönüverdim ama belli de olmaz yani, bakarsınız son dakika bürünüveririm vücuduma uygun bir karaktere.
Teşekkürler Savo
Gençliğimi benimle geçirdiğin için.
Bir kadının en büyük hayalini gerçekleştirip yavrumu yapmama yardım ettiğin için.
Hastane odalarında elimi hiç bırakmadığın için.
Silkelenip benden yeni bir ben yaratmama sebep olduğun için.
Ve daha bir sürü şey için...
İyi ki doğdun Savo, nice mutlu yıllara.
Paylaş