Ve Oğuz Aral...

11 yıl mı olmuş ey amcam ey! Olmuş. Şimdi yazsaydım şuraya çok duygusal şeyler, çok kızardın.

Haberin Devamı

Her ne hâl olsun dik durulacak derdin. Bu nedenle içimdekileri yazıp kimseleri ağlatmayacağım. Rüyamda bana boş bir defter ve kalem vermiştin ya, ha işte yazıyorum, köşem var. O köşemi bugün sana bırakacağım. İkinizin de bu yazıyı beraber okuyacağınızı biliyorum. Teko’mu çok öp e mi, ben de seni...
Buyurun Oğuz Aral yazısı, eskilerden....
Ölmeden duramayan bir millet
“Haydin hanımlar beyler, azcık sıkışalım. Şişşt dayı birazcık geri gidiver!”
“Guşuguh!”
“Sen de çocuğunu kucağına alıver bacım.”
“Deli misin ayol, kazık kadar herifi kucağıma nasıl alabilirmişim? Çocuk 13 yaşında!”
“Oğlunun bacak kısmısını dayı kucaana alsın. Yükleniver dayı!”
“Gulurguk!”
“Ne diyon yahu? Altı üstü beş saatlik yol gideceez.”
“Ingıhgıh!”
“Adamın kafası sıkışmış. Konuşamıyor lan maavin.”
“Şişt hanım abla, memelerini dayının kafasından çek yoksa ihtiyar havasızlıktan gidici.”
“Hadi len maavin, şunları yerleştir biz de binelim.”
“Siz kaç kişisiniz emice?”
“Karım, kaynanam iki de çocukla beş kişiyiz.”
“Arka kapıya gelin, oradan girin.”
“Arka kapıyı demin açtık ama, üstümüze beş yolcu düştüydü.”
“Sen de içeriye doğru bastırıver be emice.”
“Benim yerim kaç numara bir bakıver evladım.”
“Nah şu çarşaflı kadının yanı nine.”
“Ama onun yanında iki herüf oturuyoo.”
“Sen de kenardan sıkışıverirsin.”
“Sen beni solucan mı sandın len? Kaldır o herüfleri. Orası benim numaram.”
“Onların da numaraları aynı be nine. Aynı yeri üç kişiye satmışlar. Hadee kalkıyoo, yetişen biniyoo!”
“Muavin bey, ben sepetimi nereye koyacağım?”
“Tavanda çanta koyma yeri var.”
“Ama orada yatmış adamlar var.”
“Sülümaan, kapıları kapat kalkıyoz. Ya Allah bismillah.” (Gargargar!)
“Şoför oğlum daha ne kadar yolumuz kaldı?”
“Aha şu rampayı inince geldik sayılır. Anaa, frenler tutmuyoo!”
““Şangırr!”

GAZETE HABERİ

Dün Hacıbektaş’tan Adana istikametine giden yolcu otobüsü yuvarlanıp devrildi. 40 kişilik otobüste 33 kişi öldü ve 37 kişi yaralandı.

* * *
“Bak oğlum, nah bunun adı tabanca. Tabancasız erkeğe erkek demezler. Daha şimdiden alış. Bak bu tetiği çekince güm deyi patlar, düşmanını haklar. Düğünde yahut milli maçtan sonra havaya iki carcür saydırırsın, etiraftakiler ‘Helâl olsun bu koçyiğide’ derler. Aha şu kediye nişan al bakayım errkek oğlum.”

GAZETE HABERLERİ

Beş yaşında bir çocuk, babasının tabancasıyla oynarken annesini vurdu.
Dünkü maçtan sonra havaya sıkılan kurşunlardan 3 kişi öldü.
Son tabanca olayı da dün tuvalette yaşandı. Caminin tuvaletine giren Cemil Canver adlı şahıs, pantolonunu sıyırıp çömelince arka cebindeki tabancası düşüp ateş aldı. Mabadından ağır yaralanan Cemil, etraftan yetişenler tarafından hastaneye kaldırıldı ve ameliyata alındı.

* * *

“Avizeye sıkı sarıl Yüksel, sakın bırakma!”
“Tutunuyom ama yine de kıçım ıslanıyo. Ana be, yağmurda bizim evi hababam niye su basıyo?”
“Evi kondururkene baban tepeye çıkmak zahmetli olur, evin yolu düzayak olsun diye buraya yapmış. Burada eskiden Kağıthane Deresi mi neyimkin varmış. Allah’tan geçen sene üçüncü katı da çıktık da, boğulmaktan kurtulduk.”
“Alt kattaki kiracılar ne yaptılar acaba?”
“Onlar tedbir olsun diye şişme bot almışlardı binip gittiler.”
“Ana be, babam nerde?”
“Televizyonu kurtarmak için demin dalmıştı. Nerdeyse suyun üstüne çıkar.”
“Benim karnım acıktı.”
“Dünden kalma etli patates vardı. Mutfağa dalayım da getireyim. Culump!”
“Dur kız dalma, patatesler suyun üstüne çıkmış geliyorlar.”

* * *
“Hadi len Cemo, halaya kalksana.”
“Hele dur sürükleme be, daha ırakım bitmediydi.”
“Leey leey, dibi dibi loo!”
“Kazım, çok zıplama el bombaların fena sallanir!”
“Leey leey, dibi dibi.... GÜMBÜRRT!”
“Uy anam yandım!”
“Ateş etmeyin lo, PKK basmadı, Kazım’ın el bombaları düştü patladı!”

GAZETE HABERLERİ

Düğünde halay çeken korucuların boyunlarındaki el bombaları düşüp patladı. Diğer korucular da PKK bastı sanıp düğün halkına tüfeklerle ateş açtı. Düğünün bilançosu 21 ölü, 38 yaralı.
Ayrıca Siverek’te yiyecek aramak için çöplüğü karıştıran çocuklar, top mermileri buldular. Mermileri kurcalayınca patlama sonucu 3 çocuk öldü.

* * *

“Alo, Hızır Acil mi? Kardeşim yarım saattir cankurtaran bekliyoruz. Adam yaralı, yolda yatıyor.”
“Alo, yahu cankurtaran ne oldu? Adam bir saattir kan kaybediyor. Şoför cumadan dönünce hemen gönderecek misiniz? Ulan cankurtaranı Tekirdağ’dan çağırsaydık şimdiye kadar gelirdi.”
“Abi bu cankurtaranlar gelmez. Geçenlerde bizim kayınvalide kalp krizi geçirmişti, cankurtaran çağırmıştık ertesi gün geldi.”
“Peki ne yapalım?”
“En iyisi şu karpuzcunun kamyonetine atalım. Hem de karpuzların üstünde uzanabilir.”
“Haydi tutun şunu sevabına. Herifi sallamayın be!”
“Ağır yaralımız var hastabakıcı kardeşim. Ne, hastanede yer yok mu? Dispansere mi götürelim? Zaten oradan geliyoruz, dispanser kapalıydı. Hayır, ilkyardımdan da almadılar. Sadece bir iğne vurup size gönderdiler. Peki, Cerrahpaşa’ya götürelim.”
“Çapa’dan geliyoruz, size gönderdiler. Yaa, demek doktorlar ameliyatta... İki saatten önce çıkmazlar mı? Adam gidiyor be! Hey karpuzcu, çek bir özel hastaneye. Ceremesi neyse buluşturup veririz.”
“...Lan karpuzcu, yaralıyı ne yaptın? Bak sedyeciler bekliyor karpuzların arasından yaralı çıkmadı. Sıkılıp kaçmış mıdır? Deli misin be, can vermeye dermanı olmayan adam nasıl kalkıp da kaçabilir? Bence sen haldur huldur araba sürerken adamı yolda düşürdün. Haydi kamyonete atla da geri dönüp herifi arayalım.”

GAZETE HABERİ

İstanbul’da Emin Göçmez adında ağır yaralı bir adam kaybolmuştur. Emin eve dönmediği için ailesi merak edip polise başvurmuştur. Polis üç gündür yaralıyı aramaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Haberlerin hepsi doğrudur.

* * *

Ayşe’nin notu: Canım amcam ne acıdır ki tüm dünyada “ölüm/cinayet/taciz/savaş haberleri” eskilerin deyimiyle vukuat–ı adiye oldu... Sevgiyi, barışı, dostluğu her şeyden çok özler olduk...

Yazarın Tüm Yazıları