Şortumu giydim bekliyorum

Yanarım yanarım şu zibidi herif bana rast gelmedi diye yanarım.Ah o tekmeyi bana atsaydı vallah billah parçalardım adamı.

Haberin Devamı

Bu tekme benim inancıma, sizlerin inancına, hayattaki duruşumuza atılan bir tekmeydi.
Yahu sen nasıl bir eziksin adam kılıklı yaratık?
Hangi dinde var kadını tekmelemek?
İster şort giyerim, ister mini etek, ister kırmızı rujumu sürer gezerim!
Kılığımın kıyafetimin ortama uygunluğuna sen mi karar vereceksin...
Benim namus bekçim misin sen?
Nereden geldin buraya, hangi gezegenden?
Nasıl bir tipsin sen?
Karın, kızın, bacın, anan nasıl yaşarlar?
Ben senin ananı, bacını, kızını, karını bir yerde görsem tekmeleyebilir miyim...
Aklımdan bile geçmez!
Saygım, vicdanım, görgüm ve adabım elvermez buna.
Biz bu ülkede açığıyla, kapalısıyla yaşıyoruz ve yaşayacağız da!
Herkes birbirine saygı göstermeli, gösterecek!
Senin gibi angutlar da mümkünse ceza almalı.
Yakalanmışsın sonra da salıverilmişsin!
Ah vah diye veryansın ederken, ikinci kez tutuklanmışsın.
Bu halkın gücü işte!
Sosyal medyanın, birliğin gücü.
Umarım hiç bırakılmazsın, en azından adam oluncaya kadar.
Birazcık olabilirsen eğer!

Haberin Devamı

Tarık Akan’ın ardından

Ben onu çok seviyordum, aynı sizler gibi.
Benim için çocukluğumun, gençliğimin değişmez yakışıklısıydı.
Bir güldü mü o yeşil gözleri de gülerdi, içimi ısıtırdı.
Canım sarılmak isterdi ona.
Bir keresinde, onunla ilgili bir anımı da yazmıştım size...
Uludağ’da, kayak odasında görmüştüm onu.
“Aman tanrım bu Tarık Akan” demiştim.
Sonra babam gelince, “N’aber Tekin Abi” demişti, heyecandan yere düşmüştüm!
Babam tanıştırmıştı bizi.
“Kızım senin hayranın Tarık” demişti.
O an göz göze geldik Tarık Akan’la, ben hayallere daldım iki dakikada “Acaba beni beğenir mi, gelecekteki eşim bu mu yoksa? Hey Allah’ım olur mu acaba” diye...
Bana dönüp “Ay ne güzel bir kızmış bu canım” dediğinde, bütün ümitlerim gitmişti.
Tarık Akan başka yola ben başka yola...
Pazar günü bu büyük ustayı uğurladık.
Ama ne uğurlama! Yüzbinler oradaydı.
Seveninin çok olduğunu tahmin ediyordum ama böylesine bir coşku seli beklemiyordum.
Televizyonda seyrederken veda törenini, aklıma Prenses Diana’nın cenazesi geldi.
O da hep dik ve vakurdu.
İnandığı şeyler için çabaladı, yolundan hiç dönmedi.
Aynı Tarık Akan gibi...
Bir seferinde kendisine “Queen (kraliçe) olmak istiyor musunuz?” dendiğinde “Hayır ben kalplerin kraliçesi, insanların kraliçesi olmayı istiyorum” demişti.
İşte Tarık Akan da buydu bizim için, “Kalplerin kralı”...
Seni çok özleyeceğiz melek yüzlü...
Ha görüşürseniz orada babama, amcama da selam söyle yakışıklı...

Yazarın Tüm Yazıları