Paylaş
Onların o muazzam enerjisine hayranım.
Çılgınlar çok.
Müthiş yetenekliler hem de!
Ne zaman gençlerle ilgili bir proje daveti gelse seve seve koşuyorum hemen.
Serhat Hacıpaşalıoğlu’nun büyük emek harcadığı Vodafone Freezone 18. Liselerarası Müzik Yarışması için jüri üyesi olarak davet edildim.
Gençler ise mevzu bahis, tamamdır geliyorum elbette!
Şimdi profesyonel projelere imza atan Serhat Hacıpaşalıoğlu, yıllar önce Alman Lisesi’nde okurken o zamanlar yapılan liselerarası müzik yarışmasına katılmış. Üstelik de yarışmacı olarak. Nereden nereye değil mi?
Daha sonra televizyon, müzik ve etkinlik sektöründe profesyonel çalışmaya başlayınca, sahnenin hem üstüne hem de arkasını çok iyi bilen birisi olarak gençlere çok özel ve profesyonel bir ortam, proje sunmak istemiş.
Kolay gibi görünen çok zor bir prodüksiyondan bahsediyoruz!
Bu yüzden herkesin yapabileceği bir iş değil.
Sadece tecrübe ve bilgi de yetmiyor. Bu işi çok sevmek ve gençleri önemsemek lazım.
Hakkını vermek gerek, işinde gerçekten çok titiz!
“Ülkemizdeki sanatçıların projeyi daha iyi anlamalarını ve desteklemelerini arzu ederdik” dedi yarışmayla ilgili sohbet ederken.
Final jürisine davet edilen bazı şarkıcı dostlarımızın, bu yarışmayı televizyon kanallarındaki casting şovlardan sanıp, rakamsal taleplerinin olması oldukça şaşırtmış Serhat’ı.
Eeehh yani!!! Gençler için varım de sonra da para pul hesabı yap!
Çok ayıpladım şahsen...
Soma’da çocuk olmak
Soma... Zaman su gibi akıp gidiyor işte.
13 Mayıs 2014...
Senesi geldi Soma faciasının.
Hiçbirimiz unutmadık.
Giden gittiğiyle kalır derler ya, geride yüzlerce acılı yürek ve dinmeyen gözyaşı bıraktı o kara ekmek...
Ama işte birileri, unutmamaktan öte sahiplendi oradaki acıyı...
Soma’da yaşanan maden kazasından sonra, tamamı amatör fotoğraf gönüllülerden oluşan bir grup fotoğrafçı babalarını kaybeden çocuklara eğitim vermiş.
Ne güzel valla helal olsun...
68 Somalı çocuğun fotoğraf karelerinden bir seçki oluşturmuşlar ve 10 Mayıs’ta İstanbul Oyuncak Müzesi’nde sergilenmeye başlayacaklar...
“Fotoğrafla çocuk olmak” adlı gönüllü fotoğrafçı grup, yaşanan maden kazası sonrası Soma’ya gitmiş.
14-17 yaş arası okul çağı çocuklara, yaşadıkları travmayı hafifletecek bir alışkanlık, hobi ve uğraş kazandırmayı amaçlamışlar.
Gösterilen çaba takdir edilmeli bence.
Yetmemiş bir de fotoğraf makinesi hediye etmişler!
Ardından da çocuklara 6 hafta süren fotoğrafçılık eğitimi vermişler.
O gönüllü gruba helal olsun diyorum.
Yılmadılar, uğraştılar. Çocuklara acımak, başını okşamaktan öte onlara bir umut aşıladılar.
Böylelikle başlayan projenin sonunda ortaya çıkan kareler herkes tarafından görülmeye değer.
Konu çocuk olunca Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden Sunay (Akın) destek vermiş hemen.
Evini, yani bin bir emek ve zorlukla kurduğu Oyuncak Müzesi’nin kapılarını seve seve açmış bu projeye.
Ne yüce gönüllü bir adamdır Sunay, ona da bu yakışırdı zaten.
Sergi, 10 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında İstanbul Oyuncak Müzesi’nde aileler ve çocuklarla buluşuyor.
İlk fırsatta gideceğim bu sergiye.
Hem uzun zamandır sevgili Sunay’ı da görmemiştim, hasret gideririz.
Botokslu mozaikler
Dünyanın ikinci büyük mozaik sergileme alanı... Hatay Arkeoloji Müzesi’nde restorasyon skandalı ortaya çıktı.
Roma dönemine ait mozaiklerin içine edilmiş resmen!
Dünya arkeoloji camiası şokta!
Rezil olduk dünyaya.
Paha biçilemeyen eşsiz mozaikler olmuş sana şişirme dudaklı botokslu!
İnsanda azcık estetik duygusu olur...
Göz var nizam var ya...
Mozaiklerin eski halleriyle yenileri arasında dağlar kadar fark var, bunu anlamak için arkeoloji uzmanı olmaya gerek yok.
Neymiş efendim yenilemişler!
Bahh bahh süper şahane ötesi olmuş...
Babamın Arap Kadri’sinin donuna benzemiş yeni mozaikler! İyi ki ellerine bez alıp çamaşır suyuyla silmediler dua edelim bari...
Becerememişsiniz işte, hatta berbat etmişsiniz caanımm mozaikleri be...
Hayatınızda hiç puzzle da mı yapmadınız?
Küçücük parçaları renklerine göre doğru düzgün yerleştirme oyununu bilmiyorsanız, ne işiniz var restorasyon ekibinde kardeşim?
Çocuğa ver yeminle daha iyisini yapar.
İlkokuldayken el işi dersi gibi bir şey vardı.
Kâğıtları kırpıp kopartıp yapıştırıp resim yapardık. Renkli krapon kağıdıyla ne şaheserler yaptık ooohooo...
Haahh aynı mantık işte. Verin o mozaikleri ilkokul öğrencilerine bakın nasıl cillop gibi yapıyorlar!
Paylaş