Paylaş
En yoğun günlerinde yarım milyona yakın kişi uğruyor buraya. Dünyanın en fazla ziyaret edilen turistik mekanı aynı zamanda... Binlerce turist sırf burayı görmek için geliyor. Özetle, yok bir eşi benzeri.
Osmanlı mirasıdır bu güzelim yer. Canım sıkıldıkça kendimi Kapalıçarşı’ya atarım. Capcanlı renkli ortamı, sıcakkanlı esnafı içimi açar. Kuyumcular, hediyelik eşyalar, iştah kabartan kuruyemişler, mis gibi baharatlar... Yüzüne çarpan taze kahve kokusu... Lezzet fışkıran lokumlar... Ahh hele onlar yok mu, rejim mejim unuttururlar.
Şakira kemerini belime bağlayıp iki sallamışlığım çoktur orada. Buram buram tarih kokar ortamı. Zaten binlerce turist de buraya o ortam için gelir. Türkiye’ye gelmek isteyen turistlerin ilk araştırdıkları yer İstanbul ve Kapalıçarşı’dır.
Ben de yurtdışından misafirim geldiğinde illa götürürüm.
Böyle nadide değerlerimiz varken kıymetini bilememek ne kötü...
Son günlerde Kapalıçarşı’da yaşananlar içimi acıtıyor. AVM midir, otel midir nedir, saçma sapan bir sebeple bu güzelim tarihi mekanı yok etmeye çalışıyorlar. Sanki otel kıtlığı var memlekette! Çarşı esnafını zorla çıkarıyorlar dükkanlarından. Yüzlerce esnaf mağdur durumda. Yazık çok yazık...
Gelen turistler burada fiyata bile bakmadan alışveriş yapıyorsa, buranın kıymetini bilmek lazım. İnsanlar tarih görmeye gelir, AVM ya da otel görmeye değil!
Çocuklar Gülsün Diye...
Çocuklar Gülsün Diye, Gülben Ergen’in kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı dernek... Türkiye’de okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacıyla kuruldu bundan beş sene önce.
Gülben ve dernek yöneticileri canla başla çalıştı çocuklar gülsün diye... Çeşitli şehirlerde 25 anaokulunu faaliyet geçirdiler. Okullara kırtasiye desteği, çocuklara oyuncak... Amaç çocuk güldürmek değil mi? Ellerinden ne geldiyse yaptılar... Dedim helal olsun...
Çocuklar Gülsün Diye Derneği’nin yaptırdığı Özgecan Aslan Anaokulu’nun açılışı geçen gün yapıldı. Yapılan iş zaten çok kutsal... Verilen emek saygıyı ve teşekkürü hak ediyor bence.
Bir de yeni açılan anaokulunun adı... Özgecan... Ahh be yavrucuk... İçimiz hâlâ sızlar senin adını duydukça. Bak şimdi adın bu okulda yaşayacak. Zaten hiçbirimizin seni unutması mümkün değil ki be güzelim...
Açılışta kurdele kesiminin ardından Gülben Ergen birden fenalaşarak yere yığıldı. Kameraların önünde... Eşi Erhan Çelik, onu kucaklayıp okulun içine aldı. Gerekli sağlık kontrolleri yapılmış. Allah’tan kötü haber yok. Zaten kendisi de söyledi “iyiyim” diye.
Yorgunluk, koşturmaca, stres güçsüz düşürür insanı... Kolay değil... Geçmiş olsun Gülben’e. Ve kocaman aferin...
Periscope...
Teknoloji delisi oldum valla. Siri’ydi Ceyd-A’ydı derken şimdi de Periscope’a sardım. Seviyorum bu akıllı telefonları ve uygulamalarını. Çok eğlenceliler bir kere. iOS kullananların, telefonları üzerinden canlı video yayını yaptıkları bir uygulama.
Son günlerde herkes bunu kullanıyor. Hatta o kadar popüler ki Başbakan’ın danışmanı, Periscope’la Ahmet Davutoğlu’nun makam aracından canlı yayın yaptı. Radyocular, televizyoncular, yayınlarını bu uygulamayla yapmaya başladı. Ünlüler bu uygulama sayesinde takipçilerine canlı yayınla ulaşıyor.
Ben de karar verdim, evde Periscope ile canlı yayın yapacağım takipçilerime. İlk yayın mutfaktan olacak. Belki bir yemek yaparım, belki de korku filmi izlerken yaptığım yorumları canlı yayınlarım.
Benim yayınlar gece olur ama çünkü millet uyurken ben ayakta olanlardanım. “Uykusuz Ayşe Yayında”...
Ayy çok eğlenceli...
Paylaş