Paylaş
Birilerimiz evlerde, birilerimiz dışarıda kutlamayı seçiyoruz.
Tabii ki bu akşam da başımıza ne gelir, ölür müyüz kalır mıyız onu hiç bilemiyoruz.
Kaza geçirebiliriz gideceğimiz yere ulaşmaya çalışırken, başımıza bir şey düşebilir ölürüz hiç hesapta yokken.
Aniden fenalaşabiliriz, ya kalpten ya bir pıhtıdan...
Ama hesapta kitapta olmayan bir şey var, terör!
Yeni yılı kutlamaya, eğlenmek için dışarıya çıkanlardan bazıları bir gece kulübünü seçiyor ve oraya gidiyor.
Ahmet, Mehmet, Osman, Ali, Ayşe, Fatma, Zeynep ve daha bir sürüsü...
Turist olarak ülkemize gelenler... O gece için süslenip püsleniyorlar, umutları var, heyecanlılar bu gece için.
Belki evliler, belki sevgililer, içlerinden birkaçı “belki aşkı bulurum” diyor...
Ertesi sabah geç kalkacaklar “bütün gün pestil gibi yatarım” diye düşünüyorlar.
Müzik çalıyor bangır bangır, herkes eğleniyor, eğlendikçe coşuyor...
Ve dan dan dan!!!
Psikopat bir terörist silahıyla tarıyor, kurşunluyor masum insanları. Yeni yıla dair umutları, heyecanları gitti bitti. Arkalarında gözü yaşlı insanlar kaldı.
Allahlarından bulsun bu katliamı yapanlar.
Bizleri korkutup bastırmaya çalışıyorlar.
Ama yanlış taktik, her ölen insanlarımızın ardından ben daha hırslanıyorum, daha fazla hırslanıyoruz.
Bizi sindiremeyecekler, sadece canımızı acıtıyorlar. Ve bu acı katlana katlana büyüyor içimizde.
Yaşam tarzı, inancı, dini, dili, mezhebi ne olursa olsun bizler bu topraklarda kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz.
Yılbaşı gecesini bir kulüpte kutlamak isteyenlere yapılan bu kalleşçe saldırıyla milleti yaşam tarzına göre ayrıştırmak için uğraşıyorlar.
Ölenler için “gitmeselerdi, ne işleri vardı, bu sefer zenginler öldü, içtiler içtiler azdılar başlarına bu geldi” demek nasıl bir mantıktır?
Pazar yerine yapılsaydı bu saldırı “domates almaya gitmeseydi” mi diyecekti bunu söyleyenler?
Öleni senden benden bizden onlardan diye ayırmaya başlamak hangi vicdana sığar?
Dini inancına göre 25 Aralık’ta Noel’i kutlayana da saygımız var, 31 Aralık’ta yılbaşını kutlayana da.
Kimisi ibadet eder, kimisi eğlence mekânlarına gider, kimisi evinde çekirdek çıtlatıp tombala oynar, kime ne bundan?
Noel ile yılbaşı kutlaması arasındaki farkı bilmeyenlerin karanlığına sürüklenmeyecek bu millet!
Noel Baba’nın çocuklara özgü ticari bir karakter olduğunu hâlâ anlayamayan, bu geceyi dinle bağlantılı hale getirmeye çalışan ahmakların oyunlarına gelmeyeceğiz!
Yeni bir yılı sevinçle, coşkuyla, yeni umutlarla, iyi dileklerle karşılamaktır yılbaşı!
Kendimiz için, sevdiklerimiz ailemiz memleketimiz için güzel günler, huzur, barış, bereketli işlere dua etmenin kime zararı var?
Yılbaşı kutlamasını suçmuş gibi gösteren kişiler, kurumlar, toplumu ayrıştıran medya organları da bu katliamdan en az o cani terörist ve eli kanlı terör örgütleri kadar suçludur!
Ailemizle sevdiklerimizle geçirdiğimiz bu masum geceyi ve kutlayanları hedef gösterenlerin ve bunlar için herhangi bir cezai işlem yapılmamasının sonucudur bu acı.
Anlaşıldı ki bize yeni bir yıl değil, yeni bir insanlık lazım!
Hodri meydan!
Biz Türk milleti bunlara pabuç bırakmayız, ne yaparsanız yapın bu milleti susturamayacaksınız!
Paylaş