Paylaş
Sabahın körü, yani en azından benim için öyle. Annemin çığlıklarıyla uyanıyorum sabahın 8’inde: “Hayır, hayır, o Neriman denen kadın asla ve asla girmeyecek holdinge! Seni de reddederim evlatlıktan... Şimdi gereken talimatları da vereceğim her yere! Ne araba bırakırım altında ne cebinde para! Delirtme beni diyorum sana!”
“Anne” diyorum, “Kime bağırıyorsun telefonda?”
“Ay kolonya getirin bana, su getirin... Sakinleştirecek bir şeyler getirin... Ayşe gel kızım, boynumu ov biraz, bak tansiyonum çıktı işte! Kime bağıracağım, o akılsız abine. Hâlâ o paçavra kadının peşinde!”
“Anne benim abim yok ki! Ayrıca holdingimiz falan da yok bizim!”
“Ayşe bak şimdi tüm hırsımı senden çıkarırım!”
Dedim ya ben hafıza kaybı yaşıyorum ya annem kafayı yedi ya da rüyadayım daha uyanmadım.
O sırada cep telefonum çaldı. Ekranda İPD yazıyor.
Bu ne dedim ya, elektrik, su, doğalgaz gibi?
“Alo. Dedektif Aral? İstanbul Polis Departmanı. Arabanız aşağıda, acil durum! Taksim civarlarında cinayet. Sanırız seri katil vakası.”
İlla bitecek bu kâbus. Bir şekilde bitecek diye düşündüm. Meraklıyım da! Odama gidip siyah bir ceket, pantolon giydim. O sırada yere bir tabanca ve ardından kimliğim düştü. Aman Allah’ım dedim, ben ve tabanca bir arada! Neyse, alıp koydum çantama. Pek havalı karşıladı beni şoför, “Tam sizin uzmanlık alanınız” dedi.
Olay yerine vardığımda, bana hiçbir şey yabancı gelmedi. Ağzımdan kelimeler dökülüverdi.
“Geçen seneki iki olaya benziyor. Maktul aynı şekilde, boğazlanarak öldürülmüş. Esas nereden anladığıma gelirsek, katilin tek parmağı kısaydı. Buradaki izlerle de uyuşuyor. Muhtemelen aynı kişi ama kopyacı katil olayını da göz ardı etmemeliyiz. Şimdilik olayı basından saklayacağız. Adli tıbbın otopsi raporunu hemen görmek istiyorum. Bu arada maktulün düşmanı var mı bakılsın. Adı ne? Ne iş yapar? Ailesini karakola getirin.”
“Tabii, hemen ilgileniyoruz efendim.”
O sırada annem aradı: “Çabuk eve gel.”
“Gelemem anne, hayırdır? Şu an cinayet çözmekle meşgulüm.”
“Gelmezsen o Neriman’ı öldüreceğim, ben de katil olacağım! İkinci bir cinayet vakasıyla daha uğraşacaksın!”
“Bak” dedim, “Seri katille uğraşmaktayım. Madem bizim holdingimiz falan var, batık matık değilsek kadına rüşvet teklif et, bye...”
“Ayrıca bizim babamız yok mu? Yoksa klasik, öldü de sen mi başındasın her şeyin?”
Bir küfür yedim, telefonu kapattık.
O sırada karakola bir telefon geldi, arayan seri katilmiş. Sadece ve sadece benimle konuşacakmış. Bana “Daha yeni başlıyorum!” dedi, “Beni yakalaman da mümkün değil!”
Telefonu kısa sürede kapattığından yerini tespit edemedik.
“Seni elime geçirmezsem adım Ayşe değil!” dedim.
O sırada yeğenim Can Luka “Teyze” dedi, “Kalksana! Saçma sapan konuşuyorsun uyan, kimi eline geçireceksin?
Allah Allah... Daha az dizi seyredeceğim artık galiba...
Paylaş