Bunları hâlâ yapanlar var

Bazı insanlara bakıyorum da gerçekten kötüler! Niyetleri kötü.

Haberin Devamı

Her şeyi eleştirmekten başka hiçbir iş yapmıyorlar.
Sanki kendilerinin eleştirilecek hiçbir yanları yok ya da daha doğrusu kendilerini göremeyecek kadar körler.
Yok şişmanmış, yok zayıfmış, yok basenleri genişmiş...
Ne büyük ayıp! Ayıptan öte büyük günah ayrıca...
Maddi seviyeye göre eleştirmek...
Parası çok olsa bir dert, olmasa bir dert...
Müzik zevklerine göre eleştirmek...
Dinlediği müziğe göre karakter analizi yapmasak olmaz!
İlla ki bir kulp buluruz milletin dinlediği şarkıya, türküye...
Sen kimsin kardeşim diye diklenmek...
Özellikle tartışma ortamlarında, ortamda tansiyon yükselince kimlik sorgulamasına geçilir.
Sen kimsin ha, kimsin sen, sen beni biliyor musun naraları havada uçar.
Hatalarını yüzüne vurmak...
Bayılırız zaten eksik, hata, yanlış aramaya!
Doğrucu noter gibi dolaşır bazı insanlar, biri bir yanlış yapsa da ben de ortaya çıkartsam diye... Özellikle de başkalarının yanında tespit ettikleri hataları çat diye insanın yüzüne vururlar sanki çok büyük başarıymış gibi!
Siyasi görüş farklılıkları...
Herkes aynı düşünecek diye bir şey yok neticede.
Farklı görüşlere saygılı olmak lazım...
Eleştirmek olumlu bir şeydir ancak eleştiriyle saygısızlık arasında çok ince bir çizgi vardır.
Kendi fikrini empoze etmeye çalışmak, baskı kurmakla eleştirmek farklı şeylerdir...
Dikkat etmek lazım bence...

Haberin Devamı

Criminal Minds: Beyond Borders

Bu ara Amerikan dizileri ülkemizden bahseder oldu.
Castle dizisinde, Blindspot’ta Türkiye’nin adı geçiyor, buraya kadar kötü bir şey yok.
Ama zevkle izlediğim Criminal Minds dizisinin bir uzantısı olan, sınırlar dışında ismiyle yayınlanan dizi sinirimi hoplatmaya yetti. Dizinin son bölümlerinden birinde, ekip birini kurtarmak için Türkiye’ye geliyor.
Bir Türkiye görüntüsü var ki içler acısı!
Arabistan gibi görüntüler, tek başı açık kadın yok.
Tipler de Arap gibiler.
Türk rolünü oynayan adam da zaten Arap, Türkçeyi zor konuşturmuşlar.
Nedir bu?
Ya hakikaten cahiller, bilmiyorlar Türkiye’yi ya da işin içinde kötü niyet var!
Her ikisi de yeterince kötü değil mi?

Haberin Devamı

Ver Elini Güneşe

Ne güzel bir şey yapmışlar helal olsun. Her tarafta çoğalsa harika olur.
Ankara Anıttepe Leo Kulübü’nü tebrik ediyorum yaptıklarından dolayı.
Yaşları 18 ile 30 arasında değişen 24 kişilik genç bir ekip harika bir iş çıkartmış.
Kadın kapalı cezaevlerinde doğan ve annesiyle birlikte cezaevinin beton zeminleri üzerinde yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası çocukları her ay kesintisiz bir şekilde demir parmaklar dışına çıkartıyor Anıttepe Leo Kulübü.
“Ver Elini Güneşe” sosyal hizmet projesi kapsamında; annelerinin mahkumiyeti sebebiyle cezaevinde doğan veya yaşının küçüklüğü sebebiyle annesiyle birlikte cezaevinde dış dünyadan bağımsız şekilde yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası çocukların sosyal hayata entegre etmeye çalışıyor genç insanlar.
Bu çocukların sosyal ve eğitimsel becerilerinin geliştirilmesi ve çocukların suçtan uzaklaştırılması amaçlanıyor.
Daha önce tatmadıkları tatları tadarak, daha önce görmedikleri olağan hayatı görerek bizlerden biri olma yoluna girmeye çalışıyor bu çocuklar.
Helal olsun diyorum... Güzel projeler bunlar...
Her ne kadar Ankara sınırları içinde faaliyet gösterseler de amaçları ülke geneline bu projeyi yaymak.
Geleceğimizin temel taşları arasında olan çocuklarımız üzerinden el çekmeyerek, onları dış dünyaya güvenilir ve dürüst bir şekilde hazırlamak.
Siz de yapabilirsiniz sevgili dostlar, el verebilirsiniz bu gençlere.
Her türlü iletişim için: verelinigunese@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları