Paylaş
Aman da ne güzel şey sevdiğin adamla, kadınla bir hayatı beraber geçirecek olmak.
Mutluyuz ya, zevkin doruğunda yaşıyoruz.
Sonra birden olan oluyor, anlaşamamaya başlıyoruz, birbirimize batıyoruz, tu kaka oluyor ilişkimiz, birbirimizden uzaklaşmaya başlıyoruz.
Bu çok sevmenin ardından gelen uzaklaşma devri kimi evliliklerde üç beş aydan sonra, kimisinde ise yıllar sonra başlıyor.
Ama o arada derede çocuk yapmayı da ihmal etmiyoruz.
Bir ara aşka gelmişiz meyvesini de vermişiz durumları.
Kimi bir çocuk kimisi birden fazla aşka geliyor iki üç çocuk yapıveriyor.
Ama hâlâ uzağız birbirimizden, yahu bu iş yani evlilik yürümüyor, zorla da bu iş olmuyor.
Boşanmaya karar veriyoruz, bazen usulca efendice, bazen ortalığı birbirine katarak.
Ve boşanıyoruz.
Eee sonra ne oluyor?
Çocuklar paylaşılıyor, genelde annede kalıyor.
Adamcağız arada sırada görüyor. Uygunu bu, öyle sanılıyor.
Ve sonra az biraz zaman geçiyor.
Ay çocuk için bir araya gelelim demeler başlıyor.
Psikologlar öyle tavsiye etmişmiş.
“Anne baba bir arada olunuz çocuğunuzla. Ona sevdiğinizi gösterin, siz boşandınız ama çocuğunuzdan değil. Anne baba olarak göreviniz, aynı fikirde olduğunuzu gösterin çocuğa, kendini daha fazla güvende hissetmesini sağlayın bununla” deniyor.
Ve yine sonra, işin boyutunu abartıyoruz.
Hafta sonu bir yemek ya da bir sinemadan sıyrılıp beraber tatillere gitmeye başlıyoruz.
Valla ben söylemiyorum bu kış tatili, sömestr söylüyor. Sağım solum ayrılmış çiftlerin yaptıkları seyahat programlarıyla doluyor.
“Napıyorsun sömestrde?”
“Ay çocuğu kayağa götürüyoruz eski kocişimle...”
“Sen napıyorsun?”
”Eski karımla ve çocuğumuzla bilmem nereye gidiyoruz...”
Fesuphanallah diyorum.
Tam o sırada TV’de boşanmış ünlü ikili.
Birlikte konsere gittiler, birlikte bir film galasına gittiler, birlikte yemek yediler, alışverişe bile çıktılar, oha...
Ee çocuk da yok yanlarında?
Ama diyorlar ki “Arkadaşız, arkadaş kalmayı başaranlardanız.”
Ee diğer anne babalar da arkadaş kalmış, çocuklarını da yanına almış, lokanta mokanta gezip duruyorlar?
Akla şu soru geliyor o zaman. Pardon ama siz niye boşanmıştınız?
Gül gibi geçiniyorsunuz oysa.
Aklınız başınıza yeni mi geldi, kaçan balık misali. Evlenin tekrar o zaman.
Yok, kimse burnundan kıl aldırmıyor.
Peki niye ya, çocuğunuza bunu neden yapıyorsunuz?
Neden net bir duruş sergilemiyorsunuz?
Çocuklar da boşanmayı sadece ayrı evlerde yaşamak sanıyor, bu duruma anlam veremiyor.
Madem ikiniz bir aradayken güllük gülistanlıktı her şey o zaman niye boşandınız...
Görünen o ki birbirinize dayanabiliyorsunuz!
Ah efendim evlilikler de, boşanmalar da dejenere oldu günümüzde, bizim zamanımızda böyle miydi?
Ayrılırdın kocandan, karından, bir daha yüzünü görmemek üzere.
Ben mesela 17 sene evli kaldım, ne yalan söyleyeyim eski kocişkomu beş senedir falan görmemekteyim, zaman çok değişti çok.
Ha hangisi doğru onu da bilemedim açıkça söyleyeyim...
Paylaş