Androjen kimlik

Her kadının içinde bir erkek, her erkeğin içinde bir kadın vardır. Androjen kimlik denir buna, sanıldığının aksine bizim toplumumuzda da yaygındır. Katılın, katılmayın ama bu bilimsel bir gerçek.

Haberin Devamı

Yani bir kadının, erkeğin üzerine düşen görevleri yapabiliyor olması ya da bir erkeğin, kadının üzerine düşen şeyleri yapabiliyor olması bu durumu açıklar.
Kadınlar şu an erkeklerin yaptığı birçok işi yapabilir durumdalar. Erkekler de eşleri çalıştığında, çocukları olduğunda, anneleri hasta olduğunda -ki illa böyle durumlar olması gerekmiyor- ev işlerini, yemeği, bulaşığı, çorap söküğünü dikmek kadar işi ilerlettiler.
Sonuç olarak her kadının içinde bir erkek, her erkeğin içinde bir kadın vardır. Belirli durumlarda belirli sebeplerle ortaya çıkar o kadar.
Her erkeğin içinde bir de kadın tarafı vardır. Kimi zaman övülmek ister, kimi zaman güzel söz bekler.
Orta yaşta, yaşlılıkta erkek genç gözüktüğünü duyunca gözleri gülümser. Aynı kadın gibi aynanın karşısında vücuduna bakar, eleştirir kendini. Sinirliyken saçlarıyla çenesiyle oynar. Kadınlar da saçlarıyla uğraşır stresliyken ya da mutluyken. Giyimine, kuşamına özen gösterir, saçlarını günün trendlerine göre kestirir. Ağlarken erkek gözlerini ovalar; kadın da...
Kadının içindeki erkek daha zordur.
Karşı cinsinin farkında olmak ve onu anlayabilmek için onun yerine düşünmek zorundadır kadın. Cinsi özellikleriyle de tanımaya çalışmak gerekir erkeği...
Mini etekli, uzun bacaklı güzel bir hatuna erkek gözüyle bakabilirsen, o yamulmuş erkeği daha iyi anlayabilirsin.
Erkeğine sadık bir kadını anlayabilmek için de, içindeki kadına yönelebilir erkek insanı. Nasıl mı?
Ben içimdeki erkeği keşfettim bir erkek gibi düşünerek. Ben erkek olsaydım sevişirken neler yapardım acaba? Kendini kendi cinsinden soyutlayarak düşünebilirsen yapabilirsin bunu.
Erkeğin içindeki kadın iyidir, hoştur da ama fazlası da sıkıcıdır. İçindeki kadın tarafı fazla olan erkek ana kuzusudur. Ne kadar erkeklik taslasalar da sevgiye muhtaçlardır. Şımartılmak, sevilmek nazlandırılmak isterler. Bunu itiraf edemezler...
Anneleri tarafından sevilince “uff anne öküz kadar oldum yapma şunu, karizma çiziliyor” deseler de muhtaçtırlar o sevgiye. Bu yüzden sevdiği kadından anne şefkati beklerler. Onun elinde yeniden büyütülmek isterler. Yine utanmadan çekinmeden çocuklaşmak isterler.
Karısının altın gününde, evde olan kadınların arasına karışıp dedikodu yapmak isteyen fakat bunu yapamadığı için mutfakta tüneyip kadınların yaptığı pastalara böreklere kısırlara vs. karışan erkektir bazıları da.
Doğru olanı kadının içindeki erkektir bence. Erkeğin içinde kadın mı olur ya? Olursa feminen bir şey olur o da tercih edilmez.
Erkek erkektir, kadın da kadın. Yemek de yapmasın erkek kısmı, temizlik de. Kadın da yanan ampulü değiştirmek, damlayan musluğu önlemek için beklesin erkeğini evinde.
Hani hakim sormuş ya duruşmada kadına, niye boşanmak istiyorsun? Kadın, kendini sonuna kadar haklı gördüğü için o edayla cevap vermiş hakime, “Bu adam var ya bu adam hakim bey, beni üç yıldır başka bir kadın ile aldatıyor.”
Adam gayet mahcup vaziyette savunmuş kendini. “Bu kadın da beni yirmi yıldır kadınım diye aldatıyor, hakim bey”...
Kimse kimseden rol kapmasın mümkünse. Kadın, kadın gibi, erkek de erkek gibi olmalı bence...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları