Paylaş
Öyle fotoğrafçının karşısına geçip, klişe pozlar vermeyi unutun. Barkovizyonda göstereceğiniz klip de sizi kurtarmaz. Düğün cephesinde yeni trend, film çekmek. Son moda gelin ve damatlar, düğünden haftalar önce Hollywood yıldızlarını aratmayan performanslarla film çekiyor
Malumunuz iki bayram var, ikisi de kapıda… Atalarımız da “İki bayram arası düğün yapılmaz!” deyince, son günlerde bir düğün patlaması var ki, sormayın gitsin. Davetiyeler üst üste yığıldı, sözler verildi… Ajandaya notlar alındı, her hafta sonuna bir değil iki, üç düğün not edildi. Üstelik sadece düğün davetiyesi olsa iyi! Bunun sözü var, nişanı var, bekârlığa vedası var, kınası var, gelin hamamı var, damat halayı var… Var da var! Eskiden aile arasında bir yüzük takılır, kız tarafı bir nişan yapar, yine aile arasında kına yakılır, en nihayetinde de bütçeye göre bir düğün yapılırdı. Sonra bir dönem nişan sözü yedi, gençler geleneğe burun kıvırdı, herkes kafasına göre takıldı… Ama ne oldu? Eski adetlerin dönüşü muhteşem oldu. Düğün tadında nişanlar yapılıyor… Davetiyeler basılıyor, en orijinalinden hediyelikler hazırlanıyor… Üstelik kız tarafı vur deyince öldürüyor; Kına artık evde öyle üç beş kişiyle değil bir hamam dolusu insanla yakılıyor. En renklisinden, en işlemelisinden kaftanlar giyiliyor, çeşit çeşit ikramlar yapılıyor… Hatta trendler bir hayli değişti, kınayla çeşit çeşit dövmeler yapılıyor. Fena da olmuyor hani! Kına bitiyor bu defa bekârlığa veda başlıyor. Kız tarafı ayrı erkek tarafı ayrı eğleniyor. Kafalara taçlar, gözlükler, ellerde imalı sözler “Düğünden önceki son çıkış… Bekârmışım gibi çek… Ne çektin be! Kaptı gül gibi kızı…”, şeker hamurundan +18 pastalar, cupcakeler… Hadi diyoruz bu da bitti, vakit düğün vaktidir, ama o da ne? Düğün videosu, düğün hikâyesi, düğün klibi, düğün belgeseli, düğün filmi tek sıra olmuş, halaya durmuş bizi bekliyor. Yeni düğün trendleri dörtnala üstümüze geliyor! Eskiden kulak önüne düşen iki bukleyle, yüzünde, gözünde, saçında simlerle giderdin fotoğrafçının stüdyosuna… Arkada bir fon ya gürül gürül akan bir şelale ya da koca koca güller, çiçekler… Fotoğrafçı ne derse onu yapardın. Eşe, dosta, akrabaya ayıp olmasın diye fazla samimi olunmaz, 10 fotoğrafın 5’inde melül melül ufka bakılırdı. Düğün sonunda da koca koca evlilik fotoğraflarını teslim alır, salonun en nadide köşesine asardın. Şimdi artık araştırılıyor, sosyal medya kurcalanıyor… Düğün hikâyeleri, belgeselleri, filmleri düğün albümlerinden ve videolarından rol çalıyor. Artık düğün albümü herkese büyük bir iştahla gösterildikten sonra bir kenara atılıyor, düğün videosu bir iki defa izleniyor sonra o da bayıyor. Zaten o videolar akıllara zarar, aileye karşı bir tehdit unsuru, bir delil... Kim nasıl oynuyor, kim çeyrek takmış, kim gram kaktırmış, kimin eli işte, kimin gözü oynaşta, kim dedikoduda her şey meydanda… Düğün filmiyse bambaşka bir şey. Hikâyenizi bir sinema filmi gibi kurguluyorlar. Senaryo yazılıyor, nerede çekilecek, nasıl çekilecek karar veriliyor, müzikler, kostümler seçiliyor… İlla çimde, çayırda, kapalı bir mekânda, hele hele Alaçatı’da olmak zorunda değilsiniz. Bu işler baya ilerlemiş, suda ve su altında da çekim yapılıyor. Dahası havadan çekim yapıyorlar, helikopter kameraları, Jimmy Jibler, GoPro kameralar, sinema ekipmanları… Sanki bir film setindesiniz ve gelin-damattan çok dünyaca ünlü oyuncularsınız. Düğünden haftalar önce çekimlere başlıyorsunuz. Bir ile dört hafta arasında da filminiz elinize, evinize ulaşıyor. Üstelik bu tür işler içinizdeki star ışığını, ünlü olma hevesini tatmin etmek için birebir. Artık olmuş düğünler bahane filmler, belgeseller, klipler şahane…
NE KADAR ÖDERİM?
Düğün filmi 3 bin TL – 5 bin TL arasında değişiyor… Senaryo ve ekipmanlar onlardan, kostümler sizden… Bu tarz işler yapan, bu işin eğitimini almış ekiplere büyük şehirlerde rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Paylaş