Paylaş
1) Zekâ nedir, ne değildir?
En yalın haliyle birçok zihinsel yeteneğin değişik durum ve koşullarda kullanılması... Bilinç gibi, düşünce gibi zekâyı da beynimiz ‘üretiyor’. “Zekâmı yarıştıracağım, hava yapacağım, caka yapacağım” diye hemen IQ testlerine davranmayın. Çünkü Yılmaz’ın anlattığına göre zekâ, testlerle ölçülenden çok daha fazlasıymış. İlk bakışta engelli, otistik diyebileceğiniz pek çok çocuğun üstün zekâlı olduğu da aşikâr.
2) Anneden mi babadan mı geçer?
Hem anneden hem babadan... Bir nevi genetik miras yani. Ama sadece genetik mirasla da iş bitmiyor. Çevresel faktörler, beslenme, uyku, spor ve başkalarıyla etkileşim de önemli.
3) Daha zeki çocuklar için kaç yaşında anne, baba olmalı?
Malum ebeveynlik yaşı aldı başını gitti. Nöroloji uzmanı Yılmaz, en uygun yaş aralığının 25–35 olduğunu söylüyor. Yani ne kadar genç, o kadar iyi gen kalıtımı. Ama geç anne, baba olduysanız da dövünmeyin çünkü ileri yaşlardaki ebeveynlerin çocuklarının zekâlarını geliştirmeye yönelik ilgi, alakaları daha yüksekmiş.
4) Zekâyı nasıl geliştiririz?
Püf noktası sınırları ve zekâyı zorlamak. Eğitim sistemi de hedef odaklı değil süreç odaklı olmalı. Soran, sorgulayan, keşfetmeye iten eğitim sistemi, zekânın olmazsa olmazı.
Nörolog Timur Yılmaz, “Çocukların sorularına hazır cevaplar vermek yerine cevapları onların bulmasını sağlamalıyız” diyor.
5) Zekânın tavan yaptığı yaş...
İki yaş ve civarı. Yılmaz’ın anlattıklarına göre, beyin hücreleri arasında köprüler bu yaşlarda zirve yapıyor. Evreni ve hayatı keşfetmek, dil öğrenmek, evrenin sosyal hiyerarşisini çözmek, soyut ve somut düşüncenin temellerini oturtmak hep bu yaşların işi. Bu yaş grubundaki çocuklar için sevgi, bakım, güven olmazsa olmaz. Bir de o bülbül gibi şakıdıkları sorulara hazır cevaplar vermek yerine cevapları onların bulmasını sağlamalıymışız. Yetişkinlere gelince bizlerin beyni daha sabit. Hele ki 25’te beyindeki hücreler arasındaki köprülerin oluşması belirgin şekilde düşüyormuş. Yabancı dil, dans, tango, vals falan öğrenecekseniz elinizi çabuk tutun derim.
6) Ne yiyelim, ne içelim?
Gökkuşağı tabaklar, bol sebze, bol meyve, bakliyat ve kuruyemiş. Kararında karbonhidrat ve protein. Kısmadan, abartmadan tektip değil çoklu, çeşitli beslenme. Ve mümkün olduğunca insan medeniyeti tarafından kirletilmemiş besinler... Timur Yılmaz, bol suyu, günde en az 8–10 saat uykuyu, beynin farklı bölgelerine yarar hobiler edinmeyi ve sporu da ihmal etmememiz gerektiğini anlatıyor.
7) Teknoloji, sosyal medya zekâyı geliştirir mi tembelleştirir mi?
Şimdiki çocuklar teknolojinin, sosyal medyanın kalbine doğuyorlar. Hatta ellerinde tabletlerle, telefonlarla doğuyorlar. Nöroloji uzmanımızsa “Bilim ve teknolojinin sunduğu araçların ne olduğu değil, nasıl kullanıldığı önemli” diyor ve atom enerjisi örneğini veriyor. Yani teknoloji, sosyal medya, telefon, tablet, artık aklınıza ne gelirse onların veziri de olmak, rezili de olmak, gelişmek de, tembelleşmek de bizim elimizde.
8) “Zekâmda, hafızamda gerileme hissediyorum” diyenler...
Hemen bir nöroloji uzmanına görünün. Zekâ ve hafıza gerilemesine sebep olan en yaygın hastalıklar depresyon, endişe bozukluğu ve B12 eksikliğiymiş. Ve tabii nadir gözüken demans ve parkinson’un da bu hikâyede rolü var.
Paylaş