Paylaş
Eşiniz liste başı olsun...
Siz siz olun, yeni patronunuzla iyi geçinin. Hizmette kusur etmeyin. Özel şoförü olun, koruması olun, yardımcısı olun, asistanı olun, aşçısı olun...
Tadilat, tamirat...
Şanınız yürüsün. Hatta sadece evde değil eşte, dostta, komşuda, uzak yakın akrabada da yürüsün. Yalnız tabii her şey kararında güzel. Tadilat tamirat diye evdeki yeni patronu kızdırmayın.
Emekliyiz, yemekteyiz...
Hodri meydan! Mutfak sizin. Kim bilir belki içinizden bir çıplak şef Jamie Oliver çıkar; pastalar, börekler, kekler, etler yapar. Aman mutfak dağıtılmasın, yeni patronun asfalyaları atmasın.
Sosyal medyaya girin, sosyalleşin...
Kafayı evdeki yeni patronun gününe, gezmesine, alışverişine değil sosyal medyaya takın. Torunları, çocukları kilitleyin, “Bana da göstersenize şunu” deyin. Gerisi çorap söküğü zaten. Facebook, Instagram, Twitter... Bir bakmışsınız ikinci baharda fenomen olmuşsunuz...
Yeni bir dil öğrenin...
Mr. and Mrs. Brown’ın deniz kenarına gittiğini artık hepimiz biliyoruz. Artık yeni diller, yeni çiftler, yeni mekânlar öğrenmek istiyoruz. Emeklilik bu iş için yeme de yanında yat. Bunun kursu var, online dersi var, en kötü toruna kilitlemesi var. Uzmanlar, “Yeni bir dil öğrenmek alzheimer riskini azaltıyor” diyor. Yani hem ruhu hem de zihni genç tutuyor.
Dünya kazan, emekli kepçe...
O dilleri boşuna mı öğrendiniz? Dile gelmenin tam zamanı. Dünya kazan, siz kepçe. Takın büyük patronu kolunuza, haydi seyahat yoluna.
İşleyen demir pas tutmaz...
Pilates olur, yoga olur, özel olur, salon olur... Büyük patronla yürüyüş, 10 numara beş yıldız olur. Yürüyüş gruplarında sosyalleşmek ruha deva olur. Ama 80’lerden kalma haşır huşur eşofman takımlarla olmaz. Sporun da bir stili olur.
Paylaş