Paylaş
1 Biyolojik saat nedir?
Biyolojik saat, beynimizin ortalarında ‘suprakiazmatik çekirdek’ denen bir bölgede yer alıyor. En organik haliyle biyolojik ritmimizden, yani nam-ı diğer ‘sirkadiyen ritm’den sorumluymuş. Tuhaf ama gerçek, biyolojik saat, ışık, gürültü, sıcaklık gibi dış faktörler olmasa bile kendi ritmini belirleyebilirmiş. Yani bizi zamandan, dış faktörlerden bağımsız bir yere koysalar bile ‘sirkadiyen ritmimiz’ kendini pamuklara sarar, korurmuş.
2 Her organın biyolojik saati farklı mı?
Her organın kendi içinde sahip olduğu bir ritim var. Buna en güzel örnek, kadınlarda 28 günde bir görülen âdet döngüsü. Bu ritmlerin orkestra şefi de hormonlar ve sinir sistemi. Beynimizdeki biyolojik saatin bu düzenlemedeki rolü de fevkalade önemli.
3 Nasıl çalışır?
Dr. Serkan Karaismailoğlu’na göre dış faktörler biyolojik saatin olmazsa olmazı. Ama en önemlisi ışık. Çünkü beyin kendi ritmini belirlerken en fazla ışığa danışıyor. Gözümüzdeki birtakım yapılar dış ortamın parlaklığını algılayarak bunları sinirler aracılığıyla suprakiazmatik çekirdeğe iletiyor. Buradan çıkan uyarılar epifiz’e (Beyinde yer alan mercimek büyüklüğünde bir bez) giderek uyku paternini düzenleyen melatonin hormonunun salgılanmasını düzenliyor. Melatonin hormonunun salgılanması 21.00–22.00 arası başlıyor, 02.00–04.00 gibi tavan yapıyor, 07.00–09.00 arası da bitiyor. Faydalarına gelince; tıkalı damarları açar, kolesterolü düşürür, kanserle savaşır, depresyona savaş açarmış.
4 Ayarı nasıl bozulur?
Biyolojik saatinizin ayarının bozulmasına en güzel örnek ‘Jet-lag.’ Yani diyelim ki akşam uçağa bindiniz ve 12 saat uçtunuz. İndiğiniz ülkede hava daha yeni kararıyor, sizin biyolojik saatin de ayarları kararıyor. Ayarlar bozulduğunda başımıza neler gelir merak ediyorum. Karaismailoğlu, “Melatonin salgılanması düzensizleşir. Uyku ve yeme düzeniniz bozulur, başınız ağrır, yorgun hissedersiniz, zihinsel performansınız düşer” diyor.
5 Biyolojik saati yeniden kurmak mümkün mü?
Herkes sabah 7, akşam 5 mesai yapmıyor. Kimileri gece çalışıp, gündüz uyuyor ya da gece oldu mu daha üretken oluyor. İşte bu yüzden kimi tavuk gibi erkenden uyuyor, kimi de gece kuşu oluyor. Herkesin düzeni, herkesin ritmi kendine. Yani biyolojik saati yeniden, yeni düzene göre kurmak mümkünmüş! Ama önemli olan biyolojik ritme göre hayat düzeniymiş.
6 Biyolojik saatimize ne oldu?
Yaz saati uygulaması, saatlerin geri alınmaması çok konuşuldu. Peki, biyolojik saatimize neler oldu? Fıstık gibi melatonin salgılıyorduk ki uyandık. Biyolojik saatin en önemli parametresi olan güneş ışığını selamlamadan, karanlıkta güne başladık. Haliyle kış boyunca beş karış suratla işe, okula gittik. Moraller bozuldu, depresyon tavan yaptı. Karaismailoğlu uyarıyor ve “Saat düzenlemelerinde, söz konusu enerji tasarrufu olduğunda önem vereceğimiz asıl mesele elektrikli aletlerden ziyade insan olmalıdır” diyor. 7 Bahar gelince ne değişti? Gündüzler uzadı, gün ışığı, melatonin tavan yaptı. Sadece melatonin mi, diğer hormonlar da kıpırdamaya başladı. Pasif kışa veda, harekete merhaba! Gevşesin gönlümüzün ve biyolojik saatimizin yayları.
Biyolojik saati koruma ve kollama yöntemleri
16.30’dan sonra kahve, çay gibi uyarıcı içeceklerden el ayak çekin.
20.00’den sonra boğaza kilit vurun.
21.30’dan sonra ödev, proje, iş defterini kapatın.
Uyumadan bir saat önce telefon, tablet, televizyon, vs. bütün ekranlardan uzak durun. Hatta yatak odanıza ekran sokmayın.
23.30’da yatağa girin.
Paylaş