Paylaş
Her ay düzenli olarak, menstürasyon döneminde bedensel ve ruhsal sancılar çeken kadınlar, bunu anlamak şöyle dursun, kadın bağı, ped kelimesinden rahatsız olanlar erkekler...!
Hamileliğinde 9 ay 10 gün boyunca bir canı canında taşıyan kadınlar, sokakta gezip gezemeyeceğine, nasıl doğuracağına, doğumdan sonra ücretli izinlere, süt iznine karar verenler erkekler...!
Tecavüze uğrayan, uğradığı tecavüz sonucu üstelik hamile kalan kadınlar, hiçbir duygusal yaklaşım yapmadan, acımasız bir şekilde "doğuracaksın" diyebilenler erkekler...!
Gebelik sürecinde onlarca değişime uğrayan, derisi çatlayan, ayakları en az 1 numara büyüyen, bedeni su toplayan, saçları dökülen, iyice hassaslaşan, bazen nefes bile almakta güçlük çeken kadınken, sokakta gezip gezemeyeceğine dahi karar verenler erkekler...!
Doğum sancısı aynı anda bir kaç büyük kemiğin kırılmasına benzeyen bir acı olarak tarif edilebiliyormuş. (-muş diyorum, sağlım sorunum nedeniyle sezaryen olmak zorunda kaldım, sancı çekmedim) Saatlerce çekilen acının asıl kahramanı annelerken, doğumdan muzaffer bir komutan edasıyla söz eden babalar oluyor.
Üstelik iş yerinde süt sağmanın eziyet olduğu, Dolaptaki anne sütünün iğrenç olarak nitelendirildiği, Giyime, kuşama, saça, başa, makyaja müdahale edildiği, Hamile kalınca keyfi işten çıkarılmaların, ücretli veya ücretsiz doğum izni almanın bir çeşit Çin işkencesine döndüğü, Süt izninin kullandırılmadığı bu düzenin sahibi olan erkeklerden bahsediyoruz.
Konu seks olduğunda kadın müthiş bir ilgi alanıyken, evlilik, çalışma hayatı, toplumsal hayatta baş belası, sorun kaynağı, eve tıkılması icab eden ikinci sınıf vatandaş oluyor. Hoş, cinsellik konusunda da konuşulacak çok şey var. Kadın erkeğin gözünde daha çok arzu nesnesinden öte gidemiyor. Evlenmeden önce cinsel deneyimi doyasıya yaşayan erkekler, evlenince bakire eş arıyor.
Evlilikte psikolojik, ekonomik, sosyal, cinsel ve fiziksel şiddete uğrayan yine kadın, yine kadın. Harem kurup karısını aldatan "adam" oluyorken, bırakalım aldatmayı en ufak meselede dayak yiyen, " namus" cinayetlere kurban giden kadın oluyor.
İkiyüzlüsünüz beyler!
Sizi bu hale gerdek gecesi, kanlı çarşaf bekleyen anneler, kayınvalideler, Erkeksin her türlü meşruiyet senin, vur, kır, parçala diyen babalar, "Erkek adam" a dair beylik sözlerle erkekliği kutsayan anlayış getirdi.
Siz kadınların yaşamını düzenleyeceğinize, Tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi yıkamayı, Yolda yürürken oranızı buranızı çekiştirmemeyi, Alenen burnunuzu karıştırmamayı, Kadınlara hayatı dar etmek yerine güzel kılmayı, Dişlerinizi fırçalamayı, Şiir okumayı, Sevdiğinize çiçek armağan etmeyi, Güzel sözler söylemeyi, En önemlisi göz kapaklarınıza, elinize, dilinize, belinize hakim olmayı öğrenin.
Yeni nesil anneler erkek çocuğunu duyarlı, ev işlerinden anlayan, paylaşımcı, kadına karşı saygılı yetiştiriyor, gözlemlemek çok kolay. Gelecek nesil kadınlar hak ettiği saygın yaşama daha fazla acı çekilmeden ulaşır umarım.
Bir de, anlamadığınız konularla ilgili olarak konuşmayı artık bir kenara bırakın. Meselenin muhattabı biz kadınlara sözü devredin ve bu konulardan çekilin.
Çok (traji)komik oluyorsunuz.
https://twitter.com/AylinAnne
www.aylinanne.com
Yazarın son yazıları |
#24 Temmuz 2013 Sezaryen olmayı ve ilik donörlüğünü kim yönlendiriyor?
#20 Temmuz 2013 Bu da mı tecavüz değil sayın hakim?
#17 Temmuz 2013 Çok zorsun çocuğum!
#13 Temmuz 2013 Ben nerede yanlış yaptım?
#10 Temmuz 2013 Hareketli mi? Hiperaktif mi?
#6 Temmuz 2013 Hamileler İçin Keşkesiz Doğum Rehberi
#3 Temmuz 2013 Anneler Mama Konusunda Yanlış mı Yönlendiriliyor?
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>
Paylaş