Paylaş
Pazartesi günü kreşten aldıktan sonra oldukça yorgun görünen Atişko’ nun bu halini, rötarlı uçak yolculuğumuza bağladım. 21:00 de kalkması gereken uçak 23:30 da havalanınca perişan olduk. Öğle uykusu uyumuş olmasına rağmen yorgundu.
Ertesi gün okula gitmek istedi. Keşke “boşver, evde yat dinlen deseydim”. Demedim ve pişmanım.
Pazartesi akşamı aniden yüksek ateşle karşılaşınca şok oldum. 40 hatta 41 bulması beni çok endişelendirdi. Salı günü başlayan döküntü ise viral bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşündürdü.
Sürekli başım ağrıyor demesi, eklem yerlerinde ve sırtındaki kıpkırmızı döküntüler aklıma kızıl hastalığını getirdi ve soluğu doktorda aldık. Doktora gidene kadar ateşini duş aldırarak ve ateş düşürücü kullanarak düşürmeye çalışmıştım. Ancak eklem, kas ağrıları, boğazındaki yutma güçlüğü ile birlikte içimden bir ses “haydi Aylin 1 saniye bile bekleme doğru doktora git” dedi.
Doktorumuz, Lerzan Sünneli ‘ nin mesleki bilgisine güveniyorum. Ona kızıldan endişelendiğimi ve boğaz kültürü yapılmasını rica ettim. Bir anne olarak endişelerimi her zaman çok sağlıklı bir tonda algılamıştır. Ayrıca daha önce çok başında fark ettiğim suçiçeği hastalığında da böyle olmuştu. Bir anne olarak ben, bir hekim olarak Doktor Lerzan Hanım nokta atışı yapmıştık.
Bu kez de ortak fikirlerimiz vardı. Tabi bir anne olarak ne dediyse ne önerdiyse hepsini harfiyen yerine getirmek görevim.
Bu arada tatil ile ilgili çeşitli soruları oldu.
Havuza girdi mi? Klimalı ortamda kaldı mı?
3 gün süren tatilimiz boyunca Atişko toplam 1 saat bile havuza girmedi. Deniz kenarındaydık. Odamızda ise kesinlikle klima açmadık. Antalya Side’ de hava gayet güzeldi. Ne çok sıcak ne çok serin. Ancak Antalya hava limanı ve uçaktaki klimalar, hava 23 derece olmasına rağmen son kuvvetle çalışıyordu. İnsan bu kadar çalıştırmadan önce hava kaç derece bir bakar, öyle değil mi?
Klima kullanımı konusunda fanatik olduğumuzu düşünüyorum.
Herneyse… Elimden geldiğince Atişko’ yu virüs, bakteri, mikrop ortamlarından uzak tutmaya çalıştım. Eğer havuza girdiği kısa sürede veya klimalı ortamlardan kaptıysa yapacak bir şey yok. Zaten her şeyi tahlil sonucu söyleyecek.
Beta mikrobu varsa antibiyotik kullanacak. Yoksa başka bir tedavi planına geçilecek sanırım.
Bu durumu sosyal medyada paylaştığımda pek çok anne çocuğunun aynı durumda olduğunu söyledi. Belki mevsimsel bir durum var. Bilemiyorum. Ama annelere naçizane önerim boğaz kültürü ve kan tahlili konusunda ısrarcı olmaları. Çünkü beta mikrobu olma ihtimali var ve beta mikrobu oldukça sevimsiz bir şey.
Düşmeyen yüksek ateş, döküntü, bulantı, kusma varsa durmayın sizde 1 saniye bile beklemeden doktora gidin. Bir de deniz varken havuzdan, rüzgar varken klimadan uzak durmanızı tavsiye ederim.
Bütün çocuklara acil şifalar diliyorum.
Paylaş