Paylaş
Bugün güzellemeleri bir kenara bırakalım, memleketimden çocuk manzaralarına Türkiye' nin de imza attığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi çerçevesinden bakalım.
ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDELERİ
Madde 1: 18 yaşına kadar her insan çocuktur. Fakat medeni kanunda evlendirilme yaşı 13' e kadar inmektedir ve bu ülkede zorla evlendirilen kız çocukları vardır.
Madde 2: Hakların hepsi ayrım yapılmaksızın tüm çocuklar için geçerlidir. Fakat bazı çocuklar için kıyametler koparılır.
Madde 3: Çocukları ilgilendiren bütün girişimlerde “Çocuğun Yüksek Yararı” temel düşüncedir. Siyaset ve politika, eğitim kararlarlarını bulandırıp kayıp kuşaklar doğurur.
Madde 4: Devlet, bu sözleşmede tanınan hakların uygulanması amacıyla tüm imkanları kullanmalıdır. Bazen devletin tüm imkanları her çocuk için değil, seçkinlerin ve erk sahiplerinin çocukları için kullanılır.
Madde 6: Her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir. Devlet, yaşama hakkını güvence altına almak ve geliştirmekle yükümlüdür. Berkin Elvan? (Yaş 15), Yasin Börü? (Yaş 16)
Madde 8: Devlet, çocuğun tabiiyetine, isim ve aile bağlarına saygı göstermek ve bunları korumakla yükümlüdür. Fakat bazı etnik kökenli insanlar daha düne kadar çocuklarına kendi dilinden isim veremiyordu.
Madde 9: Çocuk kendi anne babasıyla yaşama hakkına sahiptir; herhangi bir ayrılık durumunda ayrıldığı kişilerle temas çocuğun hakkıdır. Fakat boşanan bir çok anne bu hakkı görmezden gelir ve babaya çocuğunu göstermez.
Madde 10: Ayrı ülkelerde yaşayan anne baba ve çocukların birlikte yaşamaları için her türlü kolaylık gösterilir. Çocuğun babasını icra memuru, polis ve pedagogla görmek zorunda kalması, annesi tarafından yaratılmış bir hak ihlalidir.
Madde 11: Devlet, çocukların ülke dışına kaçırılıp, alıkonulması ile mücadele için önlemler alır. Ama bazı çocuklar kaçırılarak IŞİD militanı yapılır.
Madde 12: Her çocuk kendisini ilgilendiren herhangi bir konu ya da işlem sırasında, görüşlerini serbestçe ifade etme, görüşlerinin dikkate alınmasını isteme ve katılma hakkına sahiptir. Hergün evde annesinden, okulda öğretmeninden baskı görür.
Madde 14: Devlet, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlüğü haklarına, anne babanın uygun yol göstericiliğine bağlı olarak saygı gösterir. Ama din dersi zorunlu, içeriği tek tip inanışa yönelik olur.
Madde 19: Çocuğun yetiştirilmesinden sorumlu olanlar, haklarını çocuklara zarar verecek şekilde kullanmazlar. Fakat hergün binlerce çocuk ebeveynleri tarafından dövülür, sövülür, çalıştırılır hatta sokağa itilir.
Madde 23: Engelli çocuklar, devlet tarafından özel olarak korunurlar, kendilerine yeten birer insan olmaları için bakımları, eğitimleri ve iş bulmaları sağlanır. Buna rağmen farklı gelişen çocuğu kimse apartmanında, sokağında, okulunda, çocuğunun sınıfında istemez. Otobüsten atarlar, marketten kovarlar. Rehabilitasyon merkezleri çocukların eğitim haklarını gasp eder.
Madde 27: Her çocuk, fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişmesi açısından yeterli yaşam standardına ulaşma hakkına sahiptir. Gelişmemişlikle kalkınma arasında sıkışıp kalmış bir ülkede bir bir hayaldir.
Madde 32: Çocuk, sağlığına, eğitimine ve gelişmesine zarar verecek her türlü işe karşı korunma hakkına sahiptir. Devlet, işe kabul için yaş sınırı tespit etmek ve uygun çalışma koşullarını düzenlemek zorundadır. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın çocuk işçilere ilişkin araştırmasına göre madenlere inmesi mümkün olmayan 15 yaşında 164, 16 yaşında 334, 17 yaşında 274 çocuk işçi var.
Madde 33: Devlet, çocukları; bağımlılık yaratan zararlı maddelerin kullanımından, üretimine ve kaçakçılığına alet olmaktan korumalıdır. İzmir İl Sınırları'nda Bonzai isimli şarkı yasaklanmış. Burada bir gariplik yok mu?
Madde 34: Devlet fuhuş ve pornografi dahil, cinsel sömürü ve kötüye kullanımdan korumakla ve bu amaçla gereken her türlü önlemi almakla yükümlüdür. Çocuk yaşta imam nikahıyla evlendirilen çocuklar varsa, üstüne Türkiye çocuk pornosu aramalarında Google istatistiklerine göre birinci sıradaysa… Daha yeni yürüyen çocuklar taciz ve tecavüze uğruyorsa, bir çık taciz ve tecavüz vakası ört bas ediliyorsa…
Bir yanda prensesler, prensler gibi yetişen ve her ne kadar büyüse de o gözle bakılan el bebek gül bebekler, bir yanda doğar doğmaz çöp konteynırında bulunanlar, ırzına geçilenler, kaçırılanlar… Tabloyu düşündükçe "bu böyle olmuyor! Haydi sil baştan" diyorum
Haftanın Kitabı:
Çocuklar hayvanları ve doğayı çok sever. Çünkü duygu ve düşüncelerinin merkezi henüz, beyinlerinin sağ tarafıdır. Beynin sağ tarafı doğayla bütünleşmeyi, hayatı bir bütün olarak algılamayı, duyularımızın getirdiği zenginliği ve anı yaşamayı sağlar. Büyüdükçe bu durum değişir. İşte hazır durum böyleyken çocuklara doğa dostu hayvan hikayeleri okumakta fayda var. Yetişkinlerin gri mantığı ve bölücü, yok edici tutumunu anlatmak bence çok önemli.
Kırmızı Paletli Timsah, doğa sevgisini, çevre koruma bilincini ve farklı gelişenlere olan hoşgörüyü bir arada anlatan bir kitap.
Yazan: Aysun Berktay Özmen - Altın Kitaplar
Paylaş