Paylaş
Karşımda “uygulamalı davranış analizi” gibi teknik kavramları çok iyi kullanan bir anne, özel eğitim gönüllüsü ve bir STK liderini görünce konuşacak çok şey olduğunu gördüm. Sohbetimizde birbirimize sorduğumuz sorular ve paylaşımlarımızdan başlıkları paylaşmak isterim.
NEDEN ÖZEL EĞİTİM REFORM GİRİŞİMİ YOK?
Biliyorsunuz, her yıl düzenlenmekte olan Eğitim Reformu Girişimi var. Eğitim sisteminin yenilenmesi ve değişmesi gereken yönlerini tartışıyorlar. Peki bunca soruna, soruya, neredeyse kör düğüm olmuş konulara rağmen neden özel eğitim reform girişimi yok? Bence bunu hep birlikte düşünmeliyiz. Sahi, neden yok? Örneğin özel eğitim bölümü olan bir üniversite bu konuda önderlik etse, STK’ lar ve medya desteklese, nasıl olur?
REHABİLİTASYON MERKEZLERİ DE BİR DERSHANEDİR
Üstelik özel gereksinimli öğrencilerinin bursla gönderildiği dershanelerdir. Bugün gündemimizde dershanelerin kapatılması var. Herkes hararetli bir şekilde bu konuyu tartışıyor ama rehabilitasyon merkezleri devletin sponsoru olduğu alternatif kurumlara dönüşmüş durumda. Ayrıca bu kurumların bir kısmında çalışan eğitimcilerin özel eğitim ile ilgili yeterli eğitim alıp almadıkları tartışılır. Madem dershaneler kapatılıyor, devlet okullarına dönüşüyor. Tam anlamıyla yeterli hale getirilsin ve buralar okul haline getirilsin.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARIN AİLELERİ HAKKINDA MASTER DOKTORA TEZİ YAPMAKTAN VAZGEÇİN
Bu yıl otistik çocuklar uygulama merkezinde tanıştığım aile profillerinden söz açıldı. Annelerin çoğu bekar. Aslına bakarsanız terkedilmiş. İlgili baba sayısı öyle az ki… Yoksulluk, hastalıklar, raporlar, bitmek tükenmek bilmeyen mevzuat yüzünden devlet kapılarında, kapı kapı gezen ailelerden bahsediyoruz. Artık çocuğunun çorabını giydirmek bile istemeyen yorulmuş, bitmiş hatta tükenmiş anneler var karşımızda. Hatta çoğunun ailesinde sadece bir otizm hikayesi yok. Farklı bireylerde görülen farklı farklı engel türleri söz konusu ve çoğu çocuklara ödenen maaşlarla geçinmek zorundalar. Aylin Sezgin’ in düşünceleri çarpıcıydı. Engelli çocukların ailelerini nasıl etkiledikleri konusunda boşuna master, doktora tezi yapmasınlar. Çünkü hepsi tozlu raflarda kalıyor, pratiğe dönüşen hiçbir çalışma göremiyoruz.
ÖZEL EĞİTİM HAKKI NEDEN SADECE HAFTADA 2 SAAT
Normal bir çocuk günde 6 saat, haftada 30 saat ücretsiz eğitim hakkına sahipken, özel eğitim gereksinimli bir çocuğun haftada sadece 2 saat bireysel ders alması haksızlık değil mi? “Biz otizmli çocuklarımız için sadece normal çocukların aldığı kadar eğitim almak yani okulumuz olsun hocamız olsun istiyoruz. Hakları değil mi? Sorusunu soruyor.
Bu konuya dikkat çekmek üzere bir imza kampanyasını hatırlatmak istiyorum: Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’ nın dikkatine sunulmak üzere başlayan bu imza kampanyası şimdilik 1442 kişiye ulaşmış.
Bu adrese girerek; özellikle erken eğitim döneminde yoğun özel eğitim alması gereken çocukların eğitim hakkı için bir imza da siz verin.
Otizm Platformu’ yla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’ ndan beklentilerine dair dökümanlar paylaştığında aslında ne kadar insani ve basit isteklerin söz konusu olduğunu görüyor, okurken içten içe mahcubiyet hissediyorum.
Şu sözler uzun süre kulaklarımda çınlıyor: Az önce bahsettiğiniz, otizmli çocuğunun çorabını dahi giydirmekten uzak duran yorgun, bunalmış anneler bundan 10 yıl sonra otizmli çocuklarını gidip bir yere bırakacaklar. O zaman devlet ne yapacak? O zaman bu çocuklara ne olacak?
Yanıtlamak isteyen var mı?
Paylaş