Paylaş
Özellikle bize akıl veren ve duygularımıza ket vuran kişilere karşı daha da acımasız olabileceğimiz gözüküyor. Bu enerjiyi yerinde ve zamanında dengeli kullanmayı başarabilirsek uzun zamandır bitiremediğimiz işlerden sonuç alabilir ve ortaklaşa yürütülen işlerden büyük kazanımlar sağlayabiliriz.
Sosyal medya ve yakın çevrenizde bilinmesini istemediğiniz konuların ortaya çıkması ile kendinizi stres altında hissedebilirsiniz. Çalışma ortamınız ve çalışma arkadaşlarınızla olan iletişimleriniz önemli bir değişim içine girebilir. Kendinizi ispatlamanız gereken konular karşısında, dozunda özgüven sergilemelisiniz.
Bugün anlamanız gereken gerçekleşen ani olayları farklı bir bakış açısı içerisinde değerlendirmeli ve dayanıklılığınızı geliştirmelisiniz.
Gelelim günün tavsiyeli hikâyesine;
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu zaman
yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı. George'nin yalnızca çok pahalıya mal olacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli paraları yoktu. Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını
duymuştu Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya başladı. Yanılgıya düşmemek için tam üç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozuk paraları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki eczaneye gitti.
Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasıl kullanacağını anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce "Evet, ne istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally "Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok hasta,
bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak: "Anlayamadım" dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve
acımayla baktı bu kez: "Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize, satmıyoruz, sana yardımcı
olamayacağım" dedi.
Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının
yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne tür bir mucize gerekiyor kardeşin için küçük hanım? Diye sordu. “Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o çok hasta ve annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ailemin de ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam "Onu ancak bir mucize kurtarabilir" deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Peki, ne kadar paran var?" diye sordu iyi giyimli adam. " Bir dolar ve on bir sent" dedi Sally. "Ve dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçük kardeşini kurtarmak için gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam.
Adam bir eline parayı aldı, öteki eliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak istiyorum “dedi. İyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı. Ameliyat başarıyla sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden kurtulamamışlardı.
Anne:
"Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sally kendi kendine gülümsedi. O bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam
tamına bir dolar ve on bir sent!
Dememiz o ki; Siz yeter ki inanın ve inandığınızdan vazgeçmeyin. Bir mucize inancınızla kapınızı çalar ve asla şikâyetçi olduğunuz yere mucizeler uğramaz…
Mutlu günler dilerim…
Paylaş