Paylaş
Bugün Ay Akrep burcunda ilerliyor ve akşam 17.30 sonrası Ay burç değiştirerek yay burcuna geçiş yapıyor. Duygularımızı daha derin ve sessiz bir şekilde yaşayacağız. Sabah saatlerinde Ay’ın Jüpiter ile temas halinde olması bizler için önemli görüşmelerin içerisinde olacağımız mesajını veriyor.
Kendi kişisel hayatlarımızda liderlik yaptığınız konular her ne ise bunlar için artık bazı şeyleri netleştirme zamanı geldi. Özellikle yönetme becerimizi belirgin bir şekilde ortaya koymamız gereken bir zaman dilimi. Belki de bugüne kadar olayları dışardan izlemek istediniz. Şimdi ise zamanında bazı şeylere neden cesaret gösterip yüzleşmediğinize kızgınlık duyarak hareket etmek zorunda kalabilirsiniz. Biraz katı tutumları içerisinde olabilirsiniz. Bugün iyi bir dinleyici olmanızı tavsiye edebiliriz. Ya da bazı isteklerinizi yazılı olarak ifade etmeniz sizin için uygun olabilir. Karamsarlıktan uzak durmalısınız. Başkalarıyla olan ilişkilerinizde esnekliği ve anlayışı ihmal etmeyin. Baskın tavırlar içerisinde olmamanız sizin açınızdan daha olumlu bir yöne gidecektir.
Cesurca göğüs germeniz gereken zamanlar başlıyor. Olumlu ya da olumsuz olması sizin tavrınıza bağlı kalacak. Otorite figürleri ile toplantılarınız, talepleriniz, proje görüşmelerinizi sabah saatlerinde değerlendirebilirsiniz. Başkalarının haklarına ve gerçeklerine karşı duyarlılık gösterin. Onların gelişmesine yardımcı olmak için yapabileceğinizin en iyisini yapın. Her insanın kendine göre inancı, gururu ve onuru olduğunu unutmayalım. Dikkatinizi toparlayın. Dikkatini bir noktada toparlamak, hedefe yoğunlaşmak savaşı yarı yarıya kazanmak demektir. Sorunlarınız kendinizi aşmak ve büyümek için bir fırsattır. Asıl kontrol etmeniz gereken hayata karşı kendinizi mağduriyet duyguları içerisinde hissetmemenizdir. Mazoşist bir eğilim içerisine girmeyin.
Gelelim günün tavsiyesine;
Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg (Zümrüd-ü Anka ya da batıda bilinen adıyla Phoenix) , Bilgi Ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesidir. Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi... İstek, aşk, marifet, istiğna, tevhit, hayret ve yokluk vadileri... Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş...
'Aşk denizinden geçmişler önce...
'Ayrılık vadisinden uçmuşlar...
'Hırs ovasını aşıp, 'kıskançlık gölüne sapmışlar...
Kuşların kimi aşk denizine dalmış, kimi ayrılık vadisinde kopmuş sürüden...
Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle... Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış)
Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış; Baykuş yıkıntılarını özlemiş; Balıkçıl kuşu bataklığını. Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi 'şaşkınlık' ve sonuncusu Yedinci Vadi 'yok oluş'. Bütün kuşlar umutlarını yitirmiş...
Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. Sonunda sırrı, sözcükler çözmüş: Farsça 'is', 'otuz' demektir.
...murg' ise 'kuş'...
Simurg'un yuvasını bulunca öğrenmişler ki; 'Simurg - otuz kuş' demekmiş.
Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş.
30 kuş', anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur. Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yok oluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.
Dememiz o ki; Zihninizi toparlayıp güçlendirin! Göreceksiniz ki düşünceleriniz hisleriniz, sözleriniz ve eylemleriniz iradenizle uyum içerisine girecektir. Kendi içinize dönün. Benliğinizden ayrılın. Yaşadıklarınızdan kaçmak ya da tükenmek yerine, yaşamla işbirliği içinde olun. Kendinize acımayın. Değiştiremeyeceğiniz koşullarla savaşarak gereksiz yere zaman ve enerji harcamayın.
Hayata karşı sürekli düş kırıklığına uğruyormuş gibi davranıp yaşamı kendinize zehir etmeyin. Baktınız olmuyor hedefinizi değiştirmek yerine yeni bir yol deneyin. Benlik bilinci olmayan her insan zaten güçlüdür.
Mutlu günler dilerim.
Paylaş