Paylaş
Güneş artık 22 Ağustos tarihine kadar Aslan burcunda doğacak ve ilerleyen günlerde buraya Merkür, Venüs gibi önemli gezegenlerde eşlik edecek. Akabinde 1 Ağustos’ta aslan burcunda bir yeniay yaşayacağız. Bugünler için planlarımız olması gerekmektedir.
Bugün yeni fikirler, planlar ve kararlar aklınızdan geçebilir. İyimser olmayı seçmeniz belki de kendi zihinsel duruşunuz için en önemlisi olabilir.
Kendinize özel bir fırsat ya da özel bir görüşme yaratmak için harika bir gün olduğunu söyleyebiliriz. Genel olarak, bu kısa geçişte kendinize güveniyor ve iyimser hissediyor olsanız da şartlar sizi kendinizi tam olarak ifade etmenize engel oluyormuş gibi gelebilir.
Hedeflerinizi takip etmekten pes etmemelisiniz. Kişisel hedefleriniz için şu an fizibilite çalışması yapabilirsiniz.
Doğru yöne mi gidiyorsunuz?
Hangi yol sizin için daha pratik olabilir?
Bu soruların cevaplarını düşünün ve yavaşça seçtiğiniz yöne doğru ilerleyin.
Güneş’in Uranüs’e meydan okuyor olması sizi biraz içsel anlamda huzursuz edebilir. Sizi gerçekten ifade etmeyen şeylerin içinden çıkmak isteyebilirsiniz. Gerçek varlığınızın dışına çıkmak zorunda kaldığınız konularla iç içe olmamalısınız. Yani size zorla dayatılan bir iş ya da zorla dayatılan bir tanıştırma gibi konular gelirse bu nokta da yüreğinizin sesini dinlemelisiniz. Kendi içinizde, hak ettiğinizden daha azına razı olmanın verdiği isyankârlık duygusu söz konusu olabilir. Kendinizi herhangi bir coşkuya getirmemelisiniz. Hak edip etmediğinizi siz takdir edemezsiniz. Bu yüzden kendinizi olaylara karşı yükseltmemelisiniz.
Bugün geçmişi bırakma ve yeni deneyimlere ilerleme şansınız var. Bunu mümkün oldukça değerlendirmeye çalışmalısınız. Kibirden veya böbürlenmekten her türlü uzak durmanız gereken bir döneme girmiş bulunmaktayız.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.
Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
Yaşlı adam;
“Tadı nasıl?” diye sordu. Adam Öfkeyle; “acı” diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı.
Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.
Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken ayni soruyu sordu:
- “Tadı nasıl?”
Genç çırak;
- “Ferahlatıcı” diye cevap verdi.
Yaşlı adam;
- “Tuzun tadını aldın mı?” diye sordu:
- “hayır” diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
- “Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir ne azdır ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”
Olaylara geniş bir alandan bakın…
Mutlu günler dilerim.
Paylaş