Plasebo etkisi: "İnsanın iyileşmeyi isteme gücü”

Günaydın hepinize… Haftanın son gününe geldik mi, geldik…

Haberin Devamı

 

Bu hafta genel itibariyle zor ve yorucu geçmiş olabilir. Âmâ mühim değil. Hepsi bir öğreti ve bir dersti. 

Bugün sizlere neden çok çaresiz olduğumuzu düşündüğümüze dair bir yazı hazırlamak istedim. Aklımda olanları paylaşayım dedim. Dün uzman bir psikolog dostumla yapmış olduğum bir sohbet üzerine bu konuyu ele almak istedim. 

Son dönemde çok sık görüyorum. İnstagramda bir postun altına birini etiketlerseniz onun kısmetini acıyormuşsunuz. Kendilerinin sürekli şifacı olduğunu ve yol gösterici olduğunu söyleyerek hareket eden inanılmaz bir kitle var. Benim asıl şaşırdığım konu, bu kitleye hiç sorgulamadan inan ve peşinden giden bir kesim olması. Bunları eleştirmek ya da hadsizlik yapmak için yazmıyorum. Yanlış anlamayın. Aslında bu cümleleri yazarken defalarca silip tekrar yazdım. Kimseyi incitmek ya da öyle ya da böyle inandıkları ve peşlerine düştükleri işi yargılamak değil. Bu benim haddim hiç değil. Sadece bu noktadan ilham alarak bu kadar insan neden bu boşlukta?

Bunların peşinden giderek bunu anlamaya ve çözmeye çalışıyorum.

*

Haberin Devamı

Bir profesörün ya da bir felsefe kitabının çok az satması söz konusuyken neden bu tarz bir kitaba ilgi duyarlar. Çok satması mesele değil. Herkes emeğinin karşılığını alsın elbet…Ama asıl bilgi ve gerçek olan neden ayrıştırılamaz. Toplumsal olarak bunu ayrıştıramayan böyle bir kitleysek daha nelere yönelim gösterebiliriz? 

Neden sorgulama mekanizmamız çalışmıyor? 

Bunu kısmen ben inancımızın zayıflığı olarak değerlendiriyorum. 

Bir otobüste kaptana güvenen yolcunun rahat uyuduğu gibi, hayat yolculuğunda da yaratıcıya sığınan güvenli yolculuk yapar.

*

Mesela hastalıkların tedavisinde hastanın doktora güvenmesi de tedavi sürecinde çok önemlidir. Eğer hasta doktora tam güvenirse, yüzde 40 oranında beyinde nörofizyolojik destek oluşur.

*

Hastanın tedaviye inanıp doktora güvenmesi, beyinde iyileştirici kimyasalların salgılanmasına sebep olur ve insandaki iç eczane harekete geçer. Buna plasebo etkisi denir.

*

Haberin Devamı

İnsan da yaratıcıya inandığında, geleceğini güvende hisseder ve korkudan emin olur. Bu olayın biyolojik boyutu da vardır. Allah' a teslim olmak, insana bu dünyada da mutluluk duygusu, huzur, dinginlik, esenlik, rahatlık verir. Fakat içinde tevekkül ve teslim olmayan bir inanç söz konusu ise dünyada faydası olmaz.

*

Palesebo; latince “memnun olacağım” anlamına gelen bu tıbbi terim aslında. İnanmak başarmanın yarısıdır sözünün bir başka versiyonu. Aklımızın yattığı şeyi zira kendimize inandırmak ve kabul ettirmemiz daha kolay olur. Astrolojiyi bu yüzden seviyorum. Beni bana ikna ediyor…Kafamı çalıştırıyor.

 

Dememiz o ki; Hayatınızda şu zamana kadar alınmış ani kararlarınız ve ani değişimleriniz çok sıklıkla olmuştur. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz ve buna sadece kendinizin inanması gereken muhteşem bir mekanizmanız var içinizde…

Bu heyecan verici değil mi?

Haberin Devamı

Bu mekanizmaya siz sahipsiniz ve sadece bu inançla çalışıyor.

Ve bunu hep yanınızda taşıyorsunuz. Bu sizin aklınız!

Olağanüstü hallerde kolayca uygulayabileceğiniz muhteşem bir etki… 

Kabul etmekte zorlandığınız bir anda ya da olağanüstü bir durumda beyninizde mantıklı düşünme fonksiyonları ikiye ayrılıyor. Âmâ aslında bunları danışıklı dövüş yaparak kendinizi iyi bir konuşma tekniği ile doğru yönetebiliyorsunuz. 

Bir tarafınız olumsuz olacağını söylerken, diğer tarafınız bu durumu daha iyi yönleri ile ortaya çıkarabiliyor. Psikolojik olarak beyninize odaklanırsanız plasebo’nun etkisini içinizde çalıştırabilirsiniz. 

Bunu sporcularda çok fazla yaparlar. Buna spor psikolojisinde Self-Talk diyorlar. Kendinize uyguladığınız öz şefkat ve motivasyon sözcükleri oluyor. 

Haberin Devamı

Bu durumu bir kere olsun kendinizde yendiğinizde başkalarına da yardım etmek müthiş keyifli bir şey oluyor. Bakın gördüğünüz üzere bu etkinin içinde sadece sizin beyniniz, aklınız, okuduklarınız ve inancınız var. Malzemeler bunlar. Herhangi bir ot yakma, bir yere bir şey takma, bir şeyler ekme ya da sosyal medya hesaplarında birilerini etiketlemeniz ya da yorum yapmanıza gerek yok. Ya da gidip tılsımlık kitaplar almaya gerek yok. Yine isteyen alabilir lakin niyetiniz sizi sanki kurtaracakmış gibi olmamalıdır. Kimsenin sizi kodlamasına izin vermemelisiniz.

*

Velhasıl, böyle inanılmaz ve kuvvetli bir mental altyapınızın olması muhteşem bir yaratım değil mi?

*

Haberin Devamı

Aslında genetik yapımız ya da yaradılış amacımız gibi durumları iyi tanımlarsak geçmişimizi iyi okursak inanın bunlara ihtiyaç yok. Allah bizi yoktan var ediyor. Bunu unutmayın. Bu muhteşem mekanizmanıza zeval gelmesin, Allah olmayanlara da en kısa zamanda akıl fikir versin… 

Mutlu günler dilerim…

Yazarın Tüm Yazıları