Mars gerilemesi: Problemleriniz üzerinde kuluçkaya yatın!

Yok şöyle olacak, yok geliyor yaklaşmakta olan gibi ifadelerle ömrünüzden ömrünüzden gidiyor…

Bu insanoğlunun her şeyi bilme isteği neden hep başına bela oluyor diye düşünüyorsunuz. Ama bir türlü iki konuyu birbirinden ayıramıyorsunuz.

Geleceği bilmemiz gerekseydi Allah zaten bize bunu takdir ederdi.

Mars gerilemesini kafanıza takmayın! Bu dönem hayatınızın en gerçek ve başarılı dönemi olmaya aday!

İnsanlar çoğu zaman karşılaştıkları problemlerin, kendi çözme kabiliyetlerinden çok daha büyük olduğundan şikâyet ederler. Çözümün tamamen kendi elimizde olduğunu genelde bilmeyiz. Oysa sadece sımsıkı kapalı yumruğu açmak yeterlidir. Aslında çözüm, kapalı olan elimizdedir ama biz onu fark etmeden aramaya devam ederiz. Şimdi avcunuzu açacaksınız ve o sıkıca sıktığınız şeyleri serbest bırakıp çözeceksiniz. İçe dönme zamanı geldi. Bu sizi ürkütmesin.

Astroloji ilmi ile ilgilenen çok kişiyiz ve hepimiz başka bir şey söylüyoruz!

Neden?

Bundan 10 yıl önce astrolog olmak aşk’tı ve tercihti.

Son 3-4 yıldır astrolog olmak popülarite yakalamak, ünlü olmak, ben bildimcilik oynamak, kendi şahsi egonu tatmin etmek, şu an ki ekonomik zorluklardan dolayı yeni bir meslek kapısı gibi görüp buradan para kazanmak gibi birçok nedene bağlanabilir. Sizler haklı olarak daha astrolojinin ne olduğunu daha kavrayamadan birde bu işi kim yapıyor ya da kimin bilgisi var diye insan ayırmaya çalışacaksınız. Ne büyük bir sorumluluk sizler için…Allah kolaylık versin şimdiden.

Bazen aynı işi yaptığım meslektaşlarımı inceliyorum. Kendi kimliğimi unutarak sadece herkesin kendine göre bakış açısını anlamaya çalışarak gözlemliyorum. Bazen onlardan kendi burcum için ne diyor diye bakıyorum. Hepimiz birbirimizden öyle farklıyız ki…

Bu haklı olarak sizleri dehşete düşürüyor. Ben bile 20 yıldır bu işin içinde olan biri olarak kocaman gözlerle okuyorum.

“Kimi hemen antibiyotik öneriyor kimi hayır ateş yükselsin vücut savaşsın diyor.” Mecazi anlamda böyle örnek verilebilir.

Genel en bariz yaptığımız şey Merkür-Uranüs açısı var bugün şunu konuşun, Mars-Satürn karesi var aman bunu konuşmayın.

Peki hani konuşacaktım.

Şimdi neden konuşmayacağım?

Konuşum mi? Konuşmayayım mı? 

Bunlarla aklımızı kaçırmış durumdayız?

Bu yüzden sizin bir diyabet hastası gibi kendi insülin iğnenizi kendiniz yapmanız gerekmektedir. Bu da şu anlamı taşıyor: gökyüzünü kendiniz tanımalısınız. Buna emek vermelisiniz. Ama bunu astrolog olmak ve para kazanmak için yapmayın. Çünkü astrolog olmak sizden “zaman” ister. Bunun için ihtiyacınız olan şey sadece “zaman ve gözlemdir” Buna bugün karar verirseniz 30 yıl sonra iyi bir astrolog olabilirsiniz. Ben bile bu işin içinde 20 yıldır varım ve hala kendime bu sıfatı veremem. Araştırmacı olarak ifade etmeyi tercih ediyorum.

45 Yaşındaki bir hanımefendi hayatını 25 yaşındaki bir astrologla konuşamaz. Çünkü sonuç ne olursa olsun bu frekansa uygun değildir, bu tecrübeye de uygun değildir. Siz yine kaybolmuş bir yerden devam ederseniz. Bakın hayatınızı ve ruhunuzu önemseyin. Seçici olun. Astrologlar sadece size bilgi sunabilir. Hepsi bu.

Bilgi nedir, ne işe yarar?

Bilgi, enerjidir. Ama asıl olan bilgidir, yani enerji­yi üreten, ona kuvvetini veren, bilginin kendisidir. Bilgi, tüm evrenin ve varlıkların yapı taşı olan bir tür elektron içinde kayıtlıdır. Bu bilgi tanrısal bilgidir, evrenin ve insanın ruhudur. Bilginin tezahürü ise apayrı bir olgudur. Sizin aldığınız bu bilgi yani enerjiyi kullanma yani tekamülü maddi tezahüre dönüştürmektir. Bu sizin işinizdir. İnsan bilince korkmaz, kendine güven duyar. Bu enerjidir.

Allah, insanı da önce kendi tahayyülünde tasarlamış̧ ve onun yaratılışını, sonsuz tekâmül kapasitesine sahip olarak gerçekleştirmiştir.  Bunu da ruh elek­tronları dediğimiz insan özünü kendi bilgi tohumlarıyla var ederek yapmıştır. O bilgi tohumu sonsuz düzeylerde ve varyasyonlarda açılma, gelişme ve tezahür etme kapasitesine sahiptir. Yani sizler başka birinin söylediği şeylerin içinde kısıtlı olamazsınız.

Allah'ın tahayyülü sonsuz olduğuna göre, O'nun tahayyülünde var olan insanın tekâmülü de son­suz demektir. O'nun, insanı " kendi suretinde " yaratışının asıl anlamı bu gerçeklikte yatar. Biz insanlar için de en büyük özlem ve heves gitgi­de Yaratan'ına daha çok özenmek, ahlak ve güzel erdemler bakımından O'na daha çok benzemeyi düşlemektir. İşte aslında astrolojiden daha öte bir durum var arkadaşlar. Yani astrolojiye direk dalmadan önce daha ötesinde bazı sorgulamaları yapmış olmalısınız. Neden varım, neden geldim, neye dönüşüyorum gibi sorularınız olmalıdır. Ben bu yolculukta bu soruları sorarken tasavvufla karşılaştım. Tasavvuf beni astrolojiye gönderdi.

Hayatınız normal seyrinde giderken birdenbire her şey tersine gidiyor gibi gelip birden astroloji ile tanışıyorsunuz. Hayatınız boyunca yolunuzdaki tüm şişeleri devire devire yürümüşseniz birden daldığınız astrolojinin bir anlamı olmaz. Elbiseyle suya girmiş gibi olursunuz ve elbisenizden de olursunuz, denizinde keyfini alamazsınız. Astrolojinin öncesi vardır. Varoluşunuz, inancınız, nereden geldiğiniz nereye döneceğinizin bir hesabı vardır. Durup dururken benim hayatım neden kötü gitmeye başladı deyip “aaaa Mars geriliyormuş” ondan ya da “Aaa gördün mü Merkür’üm ters dönmüş” gibi düşüncelerle sadece suya ayaklarınızı sokar ve geri dönersiniz. Denizin son güzelliklerini görmek için denizin nasıl var olduğunu içinde kimlerin yaşadığını anlamanız lazım.

Maddi yapı, üstün olan enerjiye yani ruha oradan da bilgiye itaat eder!

Yani aslında o çok istediğiniz sevgili, evlilik, para, araba, ev gibi her şey bilgiye ihtiyaç duyar. Tüm ev­renler de işte bu olgu üzerine var olmuştur; yani, Allah’ın bilgisinin üzerimize tezahür etmesi ile düşünülebilir. Evren sonsuz, sınırsız bir bilgi kaynağıdır. De­mek ki, madde alemlerinde rastlanabilecek en büyük enerji hakikat Bilgisidir, yüksek realite bilgisidir, ama, bu bilginin bir özelliği var ki içinde sevgi enerjisine sahip, tamamen pozitif olmasıdır. Evrendeki tüm olumsuz durumlar, bu sonsuz olumlu hakikat enerjisi karşısın­da geçicidir. Aslında evrende olumsuz hiçbir bilgi ve durum yoktur, bu olumsuzlukların hepsi varlığın yaşadığı sapmalardan, geriye dönüşlerden türeyen geçici arızalar ve bilgi eksiklikleridir.

Astroloji sembolik veya soyut değildir. Bizim dışımızda ve çok üstümüzde var olan bir gerçekliktir. Kendi görünüşünüze, yorumunuza göre, hayatın her zamanında istediğiniz sonuçları elde edemezsiniz. Olayların önünüze konuluş biçimi, yeri, şiddeti ve zamanı gibi faktörler, bizim yorumumuz ile hiç ilgilen­mez, olması gereken olur. Ama, olayın nasıl sonuçlanacağı noktasın­ da katkı ve sorumluluğumuzun söz konusu olduğu ise, aşikardır.

Dememiz o ki; bambaşka bir dünyaya yola çıkıyoruz. Satürn gezegeni kova burcuna giriş yapacak ve biz çok başka konuların insanları olacağız. Bilgiye çok ihtiyacınız var. Kendinizi bilgi tabanlı yetiştirin. Yaşınız kaç olursa olsun. Okuyun. Felsefe okuyun, psikoloji okuyun, tarih okuyun, astroloji eğitimi alın (ülkemizde bu işi doğru yapan tecrübeli hocalarımız var) Kaygı ve korkularınızı yönetemiyorsanız ve aynı sorunları yaşıyorsanız önce bir psikoloji uzmanından yardım alın. Sonra yanına bir astrolojik danışmanlık desteği alın. Unutmayın, bilgi enerjidir. Ne kadar bilirseniz o kadar seversiniz…

Sevgi işin içine girince çiçek bahçelerinizden en güzel kokular dünyaya yayılır.

Sonra ne mi olur?

İşte maddi istekleriniz gerçekleşir ve onların aslında hiç önemli olmadığını görürsünüz.

Yol güzel arkadaşlar, yürüyelim boş verin, gerisi hep hallolur…

O zaman sevdiğim bir sözle günü açıyorum: “Bir mesele birçok toplantıya neden oluyorsa, toplantılar gittikçe meseleden daha önemli olmaya başlar.”  

Sizde astrologların felaket haberlerine odaklanmaktan asıl meseleyi kaçırmayın. Şimdi Mars düşünsün :)

Mutlu günler dilerim…

Not: Akşam @bakmerbasaksehir instagram hesabında canlı yayına konuk olacağım.Detayları konuşmak isterseniz beklerim.
Akşam 21:30’da sizlerleyiz.