Paylaş
Malum hafta sonları çok fazla yazı yazmıyorum hem ben dinleniyorum hem sizi dinlendiriyorum. Âmâ bu hafta sonu sizi pek yalnız bırakmak istemedim. Biraz yaşamı sorguladığınız ve bazı konularda ne yönde ilerleyeceğinizden pek emin olamadığınız bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
Ay’ın akrep burcunda ilerliyor olması ve Uranüs gezegenine karşıtlık yapması bunun yanı sıra Güneş’in krizli derecelerde koç burcunda geziniyor olması oldukça yorucu gibi görülmektedir. Bunların hepsini çok sağlıklı ve bilinçli bir şekilde yönetmeniz gerekiyor.
Bunu tabi ki yapacak kişi sizsiniz. Hiç kimse değil.
Bu noktada kendinizi ve olayları fark edip hareket ederseniz daha doğru kararlar alabilirsiniz.
Birileri gidecek birileri kalacak. Bu hikâye hiç değişmedi. Herkesin hayatınızda bir görevi var. Bazı kötü olaylar insan eksiltecek ve hayatınızda asıl değerli olanların kıymetinizi anlamanızı sağlayacak. Her şey aslında bunun için yaşanıyor buna olan inancımı hiç kaybetmedim. Sizde kaybetmeyin diye çaba gösteriyorum işte.
Dün gereğinden fazla gerilmiş olabilirsiniz. Bir şeyler pekte kontrolünüzde olmamış olabilir. Şimdi yenilenme zamanı. Yeni bir şeylere başlayın hayatınızda.
Mesela kendinize yeni planlar yapın.
Yeni insanlar tanıyın.
Yenilikçi bir yön belirleyin kendinize.
Yani çevrenizdeki insanları suçlayarak yaşamak yerine kendinize bir iyilik yapın.
Ben zamanında Tasavvufla ilgilenen ve tasavvuftan astrolojiye geçen biri olarak;
Gününüze biraz değişiklik katacak Ömer Hayyam dizeleri paylaşıyorum.
Ömer Hayyâm, Matematik, Astronomi, Fizik, Metafizik ve Felsefe konularında tam bir bilgindi.
1074-1075 yıllarında Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah ve veziri Nizamülmülk tarafından Merv’de bulunan gözlemevinin başına getirilmiş ve takvimin yeniden düzenlenmesi için görevlendirilmiştir. Ömer Hayyâm tarafından yeniden düzenlenerek 1079′da duyurulan bu takvim, Melik Şah’ın ilk adıyla “Takvim i Celâli” diye anılmış ve ölçümlerinin Gregorius takviminden daha doğru olması nedeniyle Avrupa’da da beğenilmiş ve tutulmuştur.
Bu takvimin halk arasındaki adı “Ömer Hayyâm Takvimi” idi. Ömer Hayyâm, daha önce Gazneliler devrinde Birûnî tarafından bulunup kullanılan Su Terazisini de yapmış ve kullanmıştır.
Gökyüzü öyle güzel ki oraya kalbini veren böyle sözler yazarmış.
Görelim efendi neler söylemiş:
Kimliğinden, kişiliğinden, kendiliğinden vazgeçen insanlara Ömer Hayyam ufak bir isyan buyurmuş.
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmayan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!
Dönemin sultanına da atar yapan Ömer Hayyam,
Yine dilini tutamıyor ve sultana
"Sen insan kanı içiyorsun." diyor.
Hiçbir dönemde, her baba yiğidin harcı olmayan bu laf, güzel bir rubaiyle, şairane bir başkaldırı:
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde.
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı.
İnsaf be sultanım! Kötülük hangimizde?
En son kendisine hayatının çok kötü gittiğini söyleyen dostuna verdiği nasihatle sonlandırıyorum.
Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma;
Çıkma kendinden dışarı, serseri olma;
Kendi içine sefer et erenler gibi:
Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma.
Mutlu hafta sonları dilerim…
Paylaş