Paylaş
nsan yaşarken tek ben yaşıyorum sanıyor bazen bir şeyleri öyle değil mi?
Dün twitter’dan bir takipçi mesaj atmış. “Aygül Hanım, Allah aşkına söyleyin ne oluyor gökyüzünde şu an. Kimsenin tahammülü kalmamış, yöneticim beni işten çıkartmakla tehdit etti. Neden böyle oldu?”
Şimdi gel de cevap ver bakalım Aygül Hanım.
Halbuki ben dün için sadece bu soruyu sormayın diye yaklaşık 6 saat civarında bir yazı yazdım ve durumu aktardım. Köşe yazısı okumak zahmetli iş nede olsa.
Neden böyle oluyor biliyor musunuz?
Okumuyoruz.
Sen okumuyorsun.
Yöneticin okumuyor.
Evde kimse okumuyor.
Sonra gidiyoruz birbirimizin canına okuyoruz.
Sosyal medyadan kısa kısa ne olacağını öğrenip özet geçilmesi yeterli hale gelmiş durumda. Sonra da gökyüzünde ne oluyor diyorsunuz. Okumayınca hiçbir şeye yüreğimiz kalmıyor. Lütfen elinizde bol bol kitabınız olsun. Okuyun. Kendinizi zorlayın. Okuyamıyorsanız kitap dinleme programları var. Oradan kitap dinleyin. Ben genelde arabada trafikte çok kaldığım zamanlarda sesli kitap dinliyorum.
Pazartesi günü yazısından hatırlarsınız size bahsettiğim ve haritası ilgimi çeken Yengeç burcu olan ünlü Matematikçi Gootfried Leibniz haritasına bakmıştım.
Bu sabah tekrar kendisini andım.
17 yaşındasın bir sabah uyanıyorsun kalkülüsü ve İkili sayı sistemini buluyorsun,
Birkaç felsefe ekolü geliştiriyorsun,
Siyasi kuramlar ve jeolojik varsayımlar ileri sürüyorsun,
Bilgi teknolojilerinin temellerini atıyorsun,
Bir kinetik enerji denklemi geliştiriyorsun,
Yazılım ve donanımı ayrıştırmayı ilk yapan kişi oluyorsun.
Bizler ise bir sabah kalkıyoruz,
Niye kalktık yine ölseydik keşke diyoruz,
Ona buna söyleniyoruz.
Sosyal medya da atarlanıyoruz,
Whatsapp görüldülere bakıp sinirlerimizi bozuyoruz,
Hiç tanımadığınız ve hayatınız boyunca yaşamadığınız bir olay üzerine empati kurmadan birilerini eleştiriyoruz,
Bir yazı görüyoruz özeti yok mu kim okuyacak bunu diyoruz vs…
Sonra bunlar benim niye başıma geliyor. Ya da toplum olarak nereye gidiyoruz diye umutsuzluğa düşüyoruz.
Tamam ben size sabah kalkın bir siyasi kuramlar geliştirin demiyorum ama bari hayatınızı değiştirin. Hadi kendi hayatınıza bir şey yapamıyorsunuz başkasına yapın. Çevrenize bir katkınız olsun.
Lütfen dostlar araştırın.
Dünya üzerinde icat edilecek her an yepyeni bir şey bulabilirsiniz. Buna odaklanın. İnsanlara sormadan ve sizden bir şey istemeden destek olun, yardım edin. Mesela bir konuda benden yardım istenildiğinde hemen bunu ben nasıl düşünüp teklif etmedim diye kızarım. Çünkü biliyorum ki herkesin hayatı yeteri kadar zor. Kimse kimsenin hayatını daha fazla zorlaştırmasın.
Okuyucuya ruhunu açmayı başaracak kadar cesur yazar sayısı çok azdır. Bunlardan en beğendiğim yazarlardan Margarat Atwood’un tavsiyesi ile yazımızı sonlandıralım. Umarım insanlar sonunda sadece bir ırk olduklarını -İnsan ırkı- ve hepimizin bu ırkın bir bireyi olduğunu anlayacaktır.
Yazarın “kör suikastçı” kitabını ise hafta sonu kendinize hediye edin derim.
Mutlu günler dilerim.
Paylaş