Paylaş
Çok önemli bir haftaya giriyoruz. Bu hafta yılın en önemli halkalı ay tutulmasını yaşayacağız. Büyük değişimlere doğru ilerliyoruz.
Şu sıralar hayatınızdan gelişen ne varsa ya da yıkıma uğradığını düşündüğünüz ne gelişiyorsa bunların hepsi yepyeni kurulumları yapmanız için sizi yeni yollara çağırıyor anlamına gelmektedir. Belki bir çeşit fabrika ayarlarını yüklemekte diyebiliriz.
Hayat uzun soluklu zor bir yolculuk ve hepimizin imtihanı çok farklı konular…
Dünyadaki değişen düzene ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bizlerde bu çağ ve bu döneme denk gelmiş nesilleriz. Bu döneme uygun bulunduysak demek ki dünya düzenin değişiminde önemli katkılarımız olacak. Tabi mümkün oldukça kendimizi geliştirmemiz gerekmektedir.
Cuma günü bir okuyucumun mailini paylaşmıştım. 32 yaşındaki beyefendi yetiştirme yurdunda 26-27 yıl önce yaşadığı zorlukları anlatmıştı. Bu yazımı dikkate alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ekibi bana ulaştı ve süreç hakkında bilgiler verdi. Öncelikle ilgileri ve alakaları için teşekkür ediyorum. Hiç bilmediğim şeyler öğrendim ve çok inanılmaz bir şekilde içimi ferahlatan bir konuşma geçti aramızda. Zira bunları sizlerle de paylaşmam lazım. Bizlerden de istekleri var.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekibinden cevap:
“Bu yazı üzerine başlayan konu gereği şu an “Sevgi evlerinde” çocukların böyle kötü ve zor koşullarda bir durumları yok. Bunlar yıllar önce yetiştirme yurdunda yapılan olaylardı ve bunların yüzünden tüm işleyiş büyük değişimlere uğradı. Şu an çok iyi insanlarla ve gerçekten gönlünü koymuş kişilerle bu yola devam ediyoruz. Bizler bakanlık olarak söz konusu çocuklar olduğu için “Sessiz bir devrim” gerçekleştirdik. Yıllar önce yurt ve yuvalar kapatıldı. Yerine aile ortamına en yakın ev tipi yatılı birimleri, çocuk evleri veya çocuk ev sitelerine dönüştürüldü.
Bütün çocuklarımız çocuk ev sitelerinde ev tipi birimlerde kalmaktadır ve hayata bu şekilde hazırlanmaktadır. Yaklaşık 5-6 çocuğun kendi ilinin sosyal ve kültürel yapısına uygun bölgelerinde, okullara, hastanelere en yakın apartman dairesi ya da müstakil dairelerde ev tipi kuruluşlarımızda yaşamlarını sürdürmektedir.
Bunun adı Çocuk Evleri Sitesi (ÇES), Korunma ihtiyacı olan çocukların bakım evidir. Buradaki amaç kuruluşlarımızda hayata geçirdiğimiz gönüllü çalışmalar ve STK iş birlikleri ile yaşadıkları toplumun bir parçası olarak, bir eve, bir aileye ve bir mahalleye aidiyet duyguları içerisinde yaşamlarını sürdürmeleridir. Bu çocukların psikolojik gelişimlerini her şeyden önce tutuyoruz. Korunma kararı reşit (18) olana kadar devam etmektedir. Ortaöğrenimine devam edenlerin 20 yaşına kadar, yükseköğrenime devam edenleri 25 yaşına kadar koruma kararları uzatılabilir. İş bununla da tabii ki bitmiyor. 81 İLDE İL MÜDÜRLÜKLERİ BÜNYESİNDE bakım sonrası rehberlik ve izleme birimleri bulunmaktadır. Kurumdan ayrıldıktan sonra üçer aylık sürelerle takip edilmektedir. Bu çocuklarımıza 2018 yılında 2828 sayılı kanunda yapılan değişiklikle yılda 3 defa atama (devlet memuru) olma hakkı verilmiştir. Ayrıca barınma ihtiyacı olan gençlerimiz sosyal yardımlaşma ve dayanışma teşvik fonu kurulunun kararı doğrultusunda barınma yardımından yararlandırılabilmektedir. Bu bağlamda gençler işe girene kadar, sosyal tesis, kamu misafirhanesi veya pansiyon gibi yerlerde kalabilmesi yönünde tüm desteği vermektedir. Bu kurum çatısı altında çok büyük özveri ile çalışan kişiler vardır.Geçmişte yaşanan olaylar devam ediyormuş algısı yaşanarak şu an tüm kalbiyle hizmet veren personelimizi de üzüyor.Halbuki bunlar çok eskide kalan konular.Bizimle Çalışan STK ve personellerimizin özverisi,merhameti ve çabası takdir edilmenin çok üzerindedir.Hepsine sizin vasıtanızla da teşekkür ederiz.Biz tüm umudumuzla çocuklarımızı korumaya devam edeceğiz.
Geçmişte yaşanmış olayların telafisini yapmak zor olsa da benzer şeylerin yaşanmaması adına çok büyük bir emek ve güçle çalışıyoruz. Toplumsal olarak gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız lütfen koruyucu aile olun. Devlet her şeyi karşılıyor ve tüm desteği veriyoruz ama takdir ederseniz ki sevgi ve aile olmayı bir yere kadar sürdürebiliriz. Bizlerin ihtiyacı olan ve sizlerden görmek istediğimiz bizleri ziyarete gelin ve ilgilenin. Çocuklarımızın ilgiye ve koruyucu aileye ihtiyacı var. Sizleri ve okuyucularınızı istediğiniz yerde misafir etmekten onur duyarız.
Sevgiyle kalın…”
Dememiz o ki; Savaş mı çıkacak, ekonomi mi batacak, şöyle mi olacak ya da böyle mi olacak gibi kaygı dolu yaşamak yerine ne görmek istiyorsak onu vermek için gayret gösterelim. Mutlu olmak istiyorsanız üretin, iyi olmak isteyen iyileştirsin, var olmak isteyen var etsin. Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz. Yüzyılda bir olan ve bugün kavuşuma başlayarak etkisini tüm yıla yayacak olan Satürn ve Plüton kavuşumu üretmeyen insanı mutsuz edecek. Her şeyi devletten ya da çevrenizdeki insanlardan beklemeyin. Harekete geçin ve bu dünya için bir şeyler yapın. Yalnızlaşma duygusuyla başa çıkın. Satürn Oğlak süreci bize insanlığımızı hatırlatacak bir süreç. 2020, insanlık için çok çalışılması ve çok gayret gösterilmesi gereken bir yıl. Bu dönemi geçersek, yenilenmiş bakış açılarıyla geleceği ciddi bir şekilde inşa etmeye başlayabiliriz. Bunları son 5-6 yıldır yazıyoruz. Allah yıldızları ve gezegenleri sizlerin zora düştüğünüzde hayatı anlamanız için yaratmış. Sadece anlamak…
Bu yüzdende ilk emir okumak. Okuyun ve bilime önem verin. Korku ve kaygıların esiri olmayın. Bilen ve farkında olan insan korkmaz.
Bakın koskoca kıta yanıyor…Bazı şeylere gerekli önemi ve değeri vermedik.
Dünyayı amacına göre kullanın…
Kantinde çaylara zam gelmiş olabilir ama beni okuyan bir kantinci varsa bir öğrenciye yapacağı kolaylıkla kazanacaklarını unutmasın…
Sıcak suya para almazsanız batmazsınız gibi düşünün…
Evrendeki bağları doğru kurun. Sıcak suya almadığınız parayla daha sonrasında yapacağınız bir iş birliği arasında bir bağ olduğunu hatırlayın.
Tolerans ve tahammül tüm sorunları çözecek.
Mutlu bir gün dilerim.
Paylaş