Her şey geçer hayat kalır, cesaret hatırlanır!

Günaydın yıldız savaşçıları;

Haberin Devamı

Yepyeni bir günden hepinize merhaba; 

Köşeye en sıkıştığınız günlerden geçtiğinizi biliyorum. Bazen insan nereye doğru baktığını bilmeden kendine acımaya başlıyor. Bu duyguyu tanıyorum. Öyle bir kendine acıyorsun ki… 

Verdiğin emeklere, olmayan şeyleri nasıl oldurmaya çalıştığına, kıyamadığın için bırakmak istemeyişine ya da sana nasıl kıydıklarına… 

Bir şekilde üzülüyorsun… 

Geçenlerde iş hayatımda bir örnek yaşadım…

Bana bir konuda anlayış gösteren bir yönetici birdenbire anlayış göstermeme kararı aldı. Bana sormaya başladılar “Ah Aygül adına çok üzüldüm, Neden böyle oldu ki?” 

Onları dinledim telefonda…

Sonra bana hiç şaşırmamış gibisin deyip telefonu kapattılar.

Dedim ki zaten nasıl oldu da bana karşı bunu kabul etmişti onu anlamaya çalışıyordum. Sonra onlarda “doğru” valla demeye başladı…

Üzülmekten vazgeçtiler… 

Haberin Devamı

Velhasıl insan kendini bir müddet iyi olmaya ya da anlayışlı olmaya zorlayabilir ama fıtratında bu yoksa bir yere kadar gelir. Siz o fıtratı öncesinden görebiliyorsanız ya da daha öncesinde tecrübe etmişseniz maalesef konu bellidir. 

Allah sizleri inandırsın dostlar; Halbuki odasından çıkmadan önce çok ikna etmiştim. Her şey o kadar net ve açıktı ki ikna olmamak mümkün dahi değildi. Ama inanmak istemedi. İkna olmuş gibi göründü. Baktığında ikna olmaktan başka şansıda yoktu. Çünkü her şey çok mantıklıydı. Nasıl ikna olduğuna şaşırmış gibiydi… 

Hani bir hikaye vardır bilir misiniz… 

"Yatırıldığı akıl hastanesinde ölü olduğuna inanan ve bu nedenle de yemek yemeyen ve hiçbir yaşamsal faaliyete katılmayan bir akıl hastası varmış. Tüm uzman psikiyatristlerce girişilen her çabaya rağmen, ölü olmadığı konusunda bir türlü ikna edilememiş. 

Hastanın bu kararından vazgeçmeyeceğini anlayan ve tedavisini üstlenen psikiyatristlerden biri, sonunda hastaya, ölülerin kanayıp kanamayacağına dair bir soru yöneltmiş. 

Hasta “tabii ki kanamaz, çünkü, ölülerin tüm hayat fonksiyonları durmuştur” demiş. Bunun üzerine psikiyatrist, küçük bir iğne alıp hastanın parmağına batırmış. Bir müddet şaşkınlıkla parmağına bakan ve kanadığını gören hastanın tepkisi ilginç olmuş: 

Haberin Devamı

“Lanet olsun! Ölüler de kanarmış.” 

Bir kişiyi ikna edemeyecekseniz, edemeyeceksiniz demektir. 

Konu bu kadar basittir. 

Ölülerde kanarmış meğerse diyen biri için bu defteri kapatıyorum bende… 

Üzülüyor muyum asla…

Her kafam attığında daha iyi işler yaptım. Biri benle uğraştı radyocu oldum, biri bana rahatsızlık verdi gittim televizyoncu oldum, çalıştığım kurumda istenmedim yazar oldum. Akacak kan damarda durmuyor… Siz hep daha iyi olmak için çalışıp,dürüst olduğunuzda ilerliyorsunuz. Hayat size hep kendinizi açıklamalısınız diyor. 

Yıllar önce bir yöneticim beni çok severek yaptığım görevimden almıştım. Müdür yardımcısıydım. Bana kamuda çalışırken kendisine neden bu görevi benden aldığını sorduğumda şöyle demişti:  

Haberin Devamı

“Tehlike arz ediyorsun Aygül”, bir ipte iki cambaz oynamaz” seninle neden çalışayım. İnsanlar seni benimsiyor ve her işi çözüyorsun ve bu çevreye yansırsa beni zora sokarsın demişti”  

Gözlerimi kocaman açtım ve şaşırmıştım. Bu kadar açık olmasına ayrı şaşırmıştım. 

Bende cevap olarak; “müdürüm olur mu öyle şey sizin için çalışıyoruz demiştim” hiç böyle bir niyetimde yoktu. Yılıp gitmem için beyaz bir önlük giydirip arşivde dosya toplatıp veri girişi yaptırmışlardı. Sigarasını yaktı odasında kahvesini söyledi. Ağlayarak çaresizce çıktım o odadan… 

Gözyaşlarımı sile sile o eski arşiv dosyalarını temizledim ve verileri girdim. Bir an olsun pes etmedim. Hayatım oradan sonra değişime uğradı. 

Haberin Devamı

Şayet benle o gün o konuşmayı yapmasaydı belki bugün sizleri bulamayacaktım. Sonuç olarak akacak kan damarda durmuyor. Küçük bir ilçeden korkmuştu ama şimdi kocaman bir dünyaya hitap edebiliyorum. Napam, adaylık mı açıklayayım :) 

Acaba hakkımda ne düşünüyordur J Üzülmüş müdür? Sanmam…

Ama öngörülü biriymiş bendeki cevheri yıllar önce fark etmiş sanırım. 

İnanır mısınız bilmem ama 20 senelik kariyer hayatımda hala haksızlığın bir gün biteceğine inanıyorum. Bunu bir arkadaşıma söyledim.

Döndü gözümün içine bakarak bekleseydin emekli oluyordun son birkaç senen kaldı dedi… Yapamadın, olmadı bu sisteme uygun değildin dedi. Bazen vazgeçmek ve gitmek gerekir… 

Haberin Devamı

Dost musun düşman mısın dedim içimden… 

Dost acı söyler dedi. 

Haklıydı belki ama ben hala adaletin yerini bir gün bulacağına inanıyorum. Kırgınlıklar geçmiyor ama ne olursa olsun sizi geliştiriyor. Acılar bitmiyor ama ne olursa olsun sizi büyütüyor. Hayat suya resim yapmak gibi, yaşanılanların çok çabuk kaybolur izleri, suyun bulansa bile zamanla çöker dertler dibe… Çamur dibe çökünce gücü yetmez suyun berraklığını bozmaya… Sizde berraklığınızı bozmayın ve çamur dibe çökene kadar ışıltınıza ışıltı katın…Sizle olmak istemeyenlerle asla olmayın. Bu hayat felsefeniz olsun. Bırakın ve kurtulun… Şu an bir çoğunuz benzer şeyler yaşıyorsunuz biliyorum. Umudunuz artsın diye paylaşıyorum. Hiç pes etmeyin. 

Her şey olur her şey buyur
her şey geçer hayat kalır.

Mutlu günler dilerim…

Yazarın Tüm Yazıları